27.02.2013 - 10:18 | Son Güncellenme:
Türkiye'yi 'Geceyarısı Ekpresi' filmindeki gibi göstermeye çalışan Fenerbahçe'nin Avrupa Ligi'ndeki Çek rakibi Plzen'li Pavel Horvath, Türkiye'de yaşadığı her güne çamur attı:
İşte Türkiye ile ilgili bölümün başlığı:
CEHENNEM İSTASYONU
“G.Saray’da kendimi bir tüp içine kapatılmış gibi hissediyordum. İçki ile rahatlayıp, sızıp sıkıntılarımdan arınıyordum. Soyunma odası leş gibi kokuyordu. İstanbul, benim için tam bir hayal kırıklığıydı. Paçavra muamelesi gördüm.”
‘Hikayem henüz bitmedi’ isimli otobiyografi kitabı geçen sene piyasaya çıkan F.Bahçe’nin UEFA Avrupa Ligi’ndeki Çek rakibi Viktoria Plzen’in kaptanı Pavel Horvath ile keyifli bir söyleşi yaptık. Ama akşam kitabını okumaya başladığımda, adeta şoka girdim. Türkiye ve Galatasaray ile ilgili anılarında adeta ‘Geceyarısı Ekspresi’ filmine taş çıkaracak ifadelere yer vermiş. Aslan’da kısa süre forma giydiği 2001-02 sezonunda, 3 maçlık serüvenine birbirinden ilginç tecrübeler sığdıran (!) Çek yıldız, “Hayatının hatası” olarak nitelediği ve “Cehennem istasyonu” olarak tanımladığı bu süreçte yaşadıklarını aktarıyordu. İşte Horvath’ın çamur üzerine çamur attığı Türkiye ve Galatasaray anıları:
‘ÖNCELİK MADDİYATTAYDI’
“2001 yazı Prag’da eğleniyordum. Milli takımdan arkadaşım Pavel Nedved, ‘Türkçe öğrenmeye başladın mı?’ diye sordu, şaşırdım. Bana ‘Ben, G.Saray’a transfer olacağını duydum’ dedi. Haber doğruydu. Sporting Lizbon’dan ayrılacağım için şok olmuştum. Eşim 7 aylık hamileydi. S.Lizbon menajeri aradı ve ‘G.Saray’a transferin için ne diyorsun?’ dedi. Ben de ‘Düşüneceğim’ yanıtını verdim. Bu, Sporting’in beni gözden çıkardığı anlamına geliyordu. Eşimi aradım. Bana ‘Bu senin işin, neresi olursa olsun devam etmelisin’ dedi. G.Saray’ın Devler Ligi’nde oynayacağını göz önüne aldım. Prag ile İstanbul arasında direkt uçak da vardı. Öncelik ise paraydı. G.Saray bana yıllık 750 bin dolar önerdi. Sporting ise hiçmişim gibi davrandı. Ben de İstanbul’da çok daha iyi olacağını ve cehennemi yaşamayacağımı düşünüyordum. 3 ay sonra ise İstanbul’u terkederken ise dünyanın en mutlu insanıydım. Bu transferden cebime 1 dolar bile girmedi.”
(Habertürk)