Turkish Airlines Euroleague’deki temsilcilerimiz çift maç haftasını yüzde 50 galibiyetle bitirdi. Ne yazık ki iki temsilcimiz de Olimpiakos karşısında üzüldü. Önce Fenerbahçe Beko İstanbul’da konuk etti Yunan ekibini ama maça o kadar kötü başladı ki, ne savunma ne hücumda istenenler sahaya yansıtılamayınca Olimpiakos özgüven patlaması yaşadı. Aslında Sloukas İstanbul’a gelmedi diye sevinmiştik maçtan önce; ne Canaan ne Walkup onu aratmadı, Papanikolaou da sezonun en yüksek rakamına ulaşıp 21 sayı üretince farkı bir ara 30’lara çıkaran Olimpiakos, son periyotta farkı 14 sayıya kadar düşüren dönüşe rağmen farklı kazandı. Fenerbahçe Beko için savunmanın ne kadar önemli olduğunu sürekli tekrar ediyoruz, bu maçta da Motley devreye giremedi, rakip her atağında çok kolay potamıza giderken, dışarıdan da çok etkiliydi, fark da zaten böyle geldi. O kadar kötü bir gün geçirdiki temsilcimiz, hakemlerin verdiği en az 4-5 karar, çok kolay çalınan teknik fauller, Wilbekin’in diskalifiye olmasına varan sinir bozucu düdükler bile yeterince konuşulmadı, çünkü herkes yenilginin ana nedeninin berbat hakem kararları olmadığının farkındaydı. Ne yazık ki böyle bir savunma performansına rağmen ne Şehmus’dan faydalandı takımımız, ne Pierre’den... Bu sezonun çıkıştaki isimlerinden Metecan bile 50 saniye süre aldı!
ALBA MAÇI NEFES OLDU
Neyse ki Alba Berlin karşısında toparladı temsilcimiz. Itoudis, uzun bir aranın ardından, sezon başındaki müthiş performansı getiren beşle, yani Calathes, Wilbekin, Hayes, Booker ve Motley’le maça başladı, uzun süreler de bu şekilde sahada kaldı. Ribaunt hakimiyeti, hücumdaki çeşitlilik, ligin son sırasında yer alan Alba Berlin’in direncini çabuk kırdı. Sadece atarak maça tutunabilirdi Almanlar, ilk yarıda bunu belli bölümlerde başardı. Özellikle yine takımın tamamını bir anda değiştiğimiz 2. çeyrek başında skorda temsilcimizi de yakaladı ama aradaki kalite farkı daha fazlasına izin vermedi, temsilcimiz güle oynaya kazandı. Motley iyi oynadığında her şey daha güzel oluyor temsilcimizde ama Pierre’in de önemi bir kez daha anlaşıldı. Fenerbahçe Beko 14. galibiyetini elde etti ve play-off’a bir adım daha yaklaştı. Ancak en çok tedirgin eden zaman zaman yaşanan konsantrasyon kaybı ve savunmadaki dağınıklık. Bu dakikaları mümkün olduğunca azaltmalı, çünkü kazanmak için mücadele ve savunma bu takımın olmazsa olmazı...
EFES'İN SORUNU RİBAUNT
Anadolu Efes haftanın ilk maçında Zalgiris Kaunas karşısında çok net bir galibiyete ulaştı. Özellikle 2. çeyrekte yapılan savunma, Clyburn’ün haftalar sonra ritmini bulması, Larkin’in kritik anlarda sahne alışı, Dunston ile boyalı alan kontrolü temsilcimizin kazanmasını sağlayan etkenlerdi. Bu galibiyete çok ihtiyacı vardı Efes’in, artık evde kaybetmesi zaten düşünülemezdi ama bu moralle gidilen Olimpiakos deplasmanında beklenen sonuç yazık ki gelmedi.
Özellikle dış atışlarda çok uzun süre gelmeyen isabetler, kritik isimlerin bir türlü oyuna girememesi, 3. periyot ortasında farkı 16 sayıya kadar çıkarmıştı. Çeyrek sonunda gelen 9-0’lık seri, 4. periyot başında farkın 4 sayıya kadar inmesini sağlayınca acaba diye düşündük ama Larentzakis ile Vezenkov öyle kritik yerlerde sahne aldı ki, bir kez daha üzüldük. Efes ribaunt sıkıntısını bir türlü çözemiyor ve bu da canımızı çok yakıyor. Singleton’ı geri getirmek de henüz çare olmadı. Clyburn’ü 4 numarada kullanmak hücuma hareket getiriyor ama ribaunt sıkıntısı ve boyalı alan savunmasındaki açıklar da giderek büyüyor. Efes için sezon başından bu yana, nasıl olsa play-off’a gireriz, sonra da kim gelirse favori biziz diye düşündük düşünmesine ama bu yenilgiler ilk 8 şansımızı da giderek azaltıyor. Bu hafta sahasında Real Madrid’i konuk edecek temsilcimiz ve İspanyollar karşısında son iki yılın şampiyonunu belki de sezonun en kritik maçı bekliyor.
MVP'LER BİZDEN
Çift maç haftasının en değerli oyuncuları Türkiye’den çıktı. 22. haftada Anadolu Efes’in Zalgiris’i yendiği mücadelenin yıldızı Will Clyburn, 19 sayı, 7 ribaunt, 3 asist ile galibiyeti getirirken, 27 verimlilik puanı ile zirveye çıktı. 23. haftada ise MVP sıralamasında zirveyi Nigel Hayes kaptı. Fenerbahçe Beko’nun Alba Berlin galibiyetinde 24 sayı, 11 ribaunt, 3 asist ve 3 top çalma ile harika bir performans sergileyen Hayes 37 verimlilik puanı ile haftanın en iyisi oldu.
BU KEZDE LAUNTZIS
Her maçta rakibin bir ismini yıldızlaştıran Anadolu Efes savunmasına karşı bu kez de Olimpiakos forması giyen Launtzis müthiş maç çıkardı. Sloukas’ın sakatlığı nedeniyle çift maç haftasında temsilcilerimize karşı sezonun en yüksek sürelerini alan 25 yaşındaki oyuncu, Fenerbahçe Beko maçını 1 sayı, 2 ribaunt, 2 asist ve 3 top çalma ile bitirip, 8 ile en yüksek verimlilik puanına ulaşmıştı. Efes maçında ise bunu çok daha ileriye taşıdı, 13 sayı, 7 ribaunt, 2 top çalma ile 18 verimlilik puanı aldı.
KIZILYILDIZ DÜŞÜŞTE
Coach değişikliğinin ardından müthiş bir çıkış yakalayarak üst sıralara tırmanan, henüz Campazzo’yu oynatamasa da ses getiren sezon ortası transferlerine imza atan Kızılyıldız, İtalya seferinde sevinemedi. Geçtiğimiz hafta sahasında derbide Partizan’a kaybeden Sırp ekibi, önce Virtus Bologna, ardından da Milano deplasmanlarında yenilmekten kurtulamadı. Özellikle boyalı alanda istediğini bulamayan Kızılyıldız, Petrusev’in de performansının düşmesinden oldukça etkilendi.
DE COLO TARİHE GEÇTİ
Ülkemizde Fenerbahçe Beko forması da giyen ve bu sezon başında Asvel’e transfer olan Nando De Colo, Virtus Bologna maçıyla tarihe geçti. Yıldız basketbolcu bu karşılaşma ile birlikte Yunan oyuncu Nikos Galis’in 4904 sayı ile çok uzun yıllardır ele geçirilemeyen Avrupa Kupaları’nın en skorer oyuncusu unvanını tarih yaptı ve zirveye çıktı.
HEZONJA'DAN KARİYER REKORU
Real Madrid haftanın kritik mücadelesinde Monaco deplasmanında kazanırken, NBA patentli Hırvat yıldızı Mario Hezonja kariyer rekorunu kırdı. Yıldız oyuncu 30 sayıyla kariyerinin en yüksek sayısını atarken, 6 asist ve 6 ribauntla galibiyette başrolü oynadı.
MİLANO AYAĞA KALKTI
Şampiyonluk favorilerinden birisi olarak başladığı sezonda çok büyük hayalkırıklığı yaşayarak uzun süre ligin dibinde yer alan Emperio Armani Milano, çift maç haftasında rahat bir nefes aldı. Napier’i kadrosuna katarak kısa rotasyonunu güçlendiren ve hücumdaki etkisini artıran Messina’nın öğrencileri, haftanın ilk maçında Baskonia’yı yüksek skorlu geçen maç sonunda devirirken, ligin iyi savunmacılarından birisi olan Kızılyıldız’a karşı da bu kez savunması ile öne çıktı, haftayı mutlu tamamladı.