27.10.2013 - 13:38 | Son Güncellenme:
Ercan ATA/ANKARA (DHA)
Türkiye Voleybol Federasyonu'nun eski başkanı Erol Ünal Karabıyık, gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu.
Yaklaşık 1 yıl önce Türkiye Voleybol Federasyonu Genel Kurulu'nda Özcan Mutlugil ile başkanlık için yarışan Erol Ünal Karabıyık, suskunluğunu bozarak seçim süreci öncesinde yaşananları katıldığı bir TV programında ilk defa anlattı.
Gençlik Spor Bakanı Suat Kılıç'ın, bazı ödemelerin federasyonlar üzerinden yapılması teklifini reddettiği, bu nedenle Bakanlık ve Spor Genel Müdürlüğü'nü seçim sürecinde karşısına aldığını belirten Karabıyık, kendisinin Ergenekon'la ilişkilendirilerek davalar açıldığını, soruşturmalar geçirdiğini söyledi. Karabıyık, "Seçim sürecinde bana çok büyük baskılar oldu. Bakanlık ve Spor Genel Müdürlüğü ile uyumlu çalışmadığım ifade edildi. Ben de bu uyumsuzluğumun ne olduğunu sordum. Bakan Suat Kılıç, uyumsuzluğun nedenini bazı taleplerini yapmamam olarak gösterdi. Ben de o talepleri asla yapmayacağımı söyledim kendilerine. Çünkü benim ölçülerime göre usulsüz işlemlerdi'' dedi.
Karabıyık seçim sürecini ise şöyle anlattı: "Sanki voleybol camiası tarafından her halükarda benim kazanacağım bir seçime giriliyor gibi görüntü vardı. Ama sonuç öyle olmadı. Seçim konuşmamda da demokratik bir seçim oldu demiştim. O makamlarda oturuyorsanız çok ilkeli bir duruş sergilemelisiniz. Müdahaleler oldu. Delegelerin 3'te 2'sinin imzası ile aday gösterildim. Karşımdaki isim ise yüzde 40 ile aday gösterilmişti. Tabi ki müdahaleler oldu. Bu müdahalede Bakan talimatıyla Spor Genel Müdürlüğü tarafından yapıldı. Bütün kamuoyu da bunu biliyor. Federasyonların pek çoğunda bu yapılıyor. Bunu normal karşılıyor musunuz derseniz, adı özerk federasyonların veya yeni yasadaki haliyle gerçekten bağımsızsa, özgür bırakmak lazım. Genel kurulların takdirine müdahil olmamak gerek. Bütün federasyonlarda bunlar deneniyor. Ama bizde daha çok oldu. Bunu da bana açık açık söylediler. Seçimden 15 gün önce baskılar oldu. Özerk federasyonlar içinde en başarılı federasyonun biz olduğumuzu herkes söyledi." Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve bir de voleybolla ilgili uluslararası kuruluşun, genel kurul sonrası kendisine, "Bize başvur, biz otonomiye çok önem veriyoruz. Bu genel kurulu iptal ettirelim" dediğini iddia eden Karabıyık, "Bunu ilk defa söylüyorum. Ben de 'hayır' dedim. İptal ettirseniz ne olacak. Ben de voleybola zarar vermemek adına arkadaşlarımı kapıda karşıladım ve personeli toplayarak gerekenleri söyleyerek, devir teslim törenini yaparak çıktım" diye konuştu.
"Bu kadar baskıya rağmen neden adaylıktan çekilmediniz" sorusuna ise Karabıyık, ''Camia beni suçlayacaktı. Öylesine bu seçimde favori görünüyordunuz ki siz çekildikten sonra şunu söyleyeceklerdi, 'Senin yüzünden oldu. Çekilmeseydin biz seni seçecektik.' Sonucu görmem gerekiyordu. Sonucu da gördük" yanıtını verdi.
2020 Olimpiyatları adaylığı sürecini de değerlendiren Erol Ünal Karabıyık, ''Türkiye için olağanüstü önemliydi 2020 Olimpiyatları'nı düzenlemek. Ama maalesef bu şans kaçtı. Bunun politik sebepleri vardır. Orada oy kullanan IOC üyelerinin Türk sporunu yönetenlerle ilgili algıları var. Bunlar Londra Olimpiyatları'ndan başlıyor. Londra Olimpiyatları'nda sergilenen bazı davranışlar var. Bunu pek çok kişi biliyor ama nedense dile getirmiyor. Akdeniz Oyunları var. Orada yaşananlar var. IOC üyesi seçilen ve uluslararası federasyonların başkanları oy kullandı. Türkiye'ye gelip gidiyorlardı. Zaman zaman bu üyelere bakanın randevu vermedikleri de oluyordu veya çok değer verilmeden görüşülenler olduğunu da biliyorum. Bizim federasyonda olmadı, ama diğer federasyondaki arkadaşlarımdan bu tür yakınmaları dinledim. Bir insan Türkiye'ye geldiği zaman memnun gönderirseniz o insan sizin misyoneriniz olur. Adama geldiğinde gittiğinde normal şartlarda değer vermeyeceksiniz, son oylama sürecinde gideceksiniz, orada son üç günde kulis yapacaksınız, adamları ikna edeceksiniz; olmaz böyle şey" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın kına açıklamasına da tepki gösteren Karabıyık, "Bizi birleştirmesi gereken bir yapı, sonrasında da bölmemeliydi. Kına açıklamasını bir gereği var mıydı? İşini yap kardeşim. Yakışır mı bir bakana? Spor camiasını bölmenin gereği var mı? Spor birleştirici demiyor muyuz?" dedi.