DiğerErman Öner yazdı: Bisikletin zirvesi Tour de France

Erman Öner yazdı: Bisikletin zirvesi Tour de France

03.07.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan Fransa Turu bu yıl Danimarka’nın başkenti Kopenhag’dan start aldı. 22 takımdan 176 bisikletçi üç hafta boyunca toplam 3 bin 328 kilometre sıcak, yağmur veya yokuş demeden pedal basacak.

Erman Öner yazdı: Bisikletin zirvesi Tour de France

Bu yıl 109’uncusu düzenlenen Fransa Bisiklet Turu’nun ilki 1903’te koşuldu. L’Auto gazetesinin satışlarını artırmak amacıyla organize ettiği bu yarış, günümüzde en prestijli spor organizasyonlarından biri olarak biliniyor. Ancak daha az bilineni, insan limitlerini en fazla zorlayan yarışlardan biri olması...
Bu yıl Danimarka’nın başkenti Kopenhag’dan başlayan Fransa Turu’nun 2022 edisyonuna geçmeden önce en başa dönelim ve Tour’un köklü tarihinde hızlıca pedal çevirelim.
Tour’un ilk yılları
Geçmişten bugüne dünyanın en büyük sportif mücadelelerinden bazılarına ev sahipliği yapmış Tour de France’ın rekabet, aslında köklerine işlemiştir. Öyle ki, yarışın külleri Le Velo ve L’Auto gazeteleri arasındaki çekişmeden doğar.
Döneminin en çok satan günlük spor gazetesi Le Velo’ya rakip olarak kurulan L’Auto, Le Velo ile başa çıkabilmenin yollarını aramaktadır. Bu doğrultuda derginin baş editörü Henri Desgrange ve mali yöneticisi Victor Goddet, spor gazetecisi Geo Lefevre’in ortaya attığı Fransa’yı turlayacak bir bisiklet yarışı organize etme fikrine dört elle sarılırlar. Amaç yarış aracılığıyla okur kitlesini artırmaktır.
İkili amaçlarına ulaşır da, zira Fransa Turu sayesinde L’Auto, II. Dünya Savaşı’na kadar Fransa’nın en çok satılan günlük spor gazetesi unvanını kimselere bırakmaz. Nitekim yarışla birlikte L’Auto öyle bir ivme kazanır ki, yayın hayatına Fransızların ünlü spor gazetesi L’Equipe adıyla bugün de devam etmektedir.
Henri Desgrange’e göre yarışın başarısı, taviz vermeyen katı kurallarından geliyor. İlk Tour bugüne kıyasla 15 etap daha az koşulmuş olsa da, dışarıdan destek almak katiyen yasaktı ve etaplar bugün sıra dışı kabul edilecek 400 kilometrenin üzerinde olabiliyordu.
Tour’un zalim patronu
Kimine göre vizyoner, kimine göre canavar... Bir gerçek var ki Henri Desgrange, Fransa Bisiklet Turu’nu dünyanın en zorlu yarışı haline getiren adam...
Desgrange tam 33 yıl boyunca Tour’u elinde demir bir sopayla yönetti. Hayali o kadar çetin bir yarış düzenlemekti ki sadece bir pedal tamamlayabilsindi. Bunu başarmak için içecek, aktarıcılar, deryara girme, yedek bisiklet ve mekanik destek olmak üzere bir bisikletçinin acı çekmesine engel olabilecek her şeyi yasakladı.
Aslında tüm bu katı kurallar, I. Dünya Savaşı’nda orduya kaydolan Desgrange’ın karakterinin bir parçasıydı, yine de herkes onla aynı görüşü paylaşmak zorunda değildi. 1910 Tour’u kazanan Octave Lapize’in Aubisque zirvesine bitik vaziyette geldiğinde Desgrange’a “Sen bir katilsin” diye bağırması boşuna değildi. 
Danimarka’da ilk kez
Fransa Turu 109’uncu kez 1 Temmuz günü 13km’lik bireysel zamana karşı etabı ile Danimarka’dan start aldı.
Danimarka ilk defa Fransa Bisiklet Turu’nun bir açılış etabına ev sahipliği yaparken, bu alanda 10. farklı ülke olmasının yanı sıra, Tour’un startı 24. kez Fransa dışındaki bir ülkeden verilmiş oldu.
Sporcular üç etap boyunca Danimarka sokaklarında pedal bastıktan sonra bir günlük dinlenme gününün ardından yarışa Fransa’dan devam edecek. Yine de bu Tour 2022’nin tek yurt dışı ziyareti olmayacak. Yarış 6. etapta Belçika, 8 ve 9. etaplarda ise İsviçre topraklarına uğrayacak.
Yarışın kazananı Vosges Dağları, Alpler, Massif Central ve Pireneler’den geçen 7, 11, 12, 17 ve 18. etaplardaki kritik zirve finişleri ile belirlenecek. Pelotonun 11. etapta tırmanacağı Col du Galibier ise 2 bin 642 metrelik zirvesiyle 2022 Fransa Turu’nun en yüksek rakıma sahip tırmanışı. 
5. etap bisikletçileri “Kuzeyin Cehennemi” olarak da bilinen Paris-Roubaix’nin “Arnavut kaldırımlı” yollarına geri götürecek. Uzunluğu 19,4 kilometreyi bulan 11 Arnavut taşlı sektör belki kazananı değil ama kaybedenleri açığa çıkarabilir.
Rekor denemesi
2020 ve 2021’in şampiyonu Pogècar, 2022 Fransa Turu’nu da kazanırsa bu zorlu yarışı üç kez üst üste kazanan 6. sporcu olarak tarihe ismini yazdıracak. Louison Bobet (1953, 1954, 1955), Jacques Anquetil (1961, 1962, 1963, 1964), Eddy Merckx (1969, 1970, 1971, 1972), Miguel Indurain (1991, 1992, 1993, 1994, 1995) ve Chris Froome (2015, 2016, 2017) Tour’u daha önce üst üste kazanan diğer sporcular olmuştu.
Pogaear’ın rakibi Roglie
Tour 2022’nin en büyük favorisi, son iki yılın da şampiyonu olan 23 yaşındaki Team UAE Emirates bisikletçisi Tadej Pogaear. Sloven bisikletçinin hemen arkasından vatandaşı PrimoŞ Roglie en güçlü aday olarak öne çıkıyor.
Yine büyük bir heyecana sahne olacak Tour 2022’nin en büyük favorisi, son iki yılın da şampiyonu olan 23 yaşındaki Team UAE Emirates bisikletçisi Tadej Pogaèar. Sloven bisikletçinin hemen arkasından vatandaşı PrimoŞ Rogliè en güçlü aday olarak sayılabilir. Ancak Rogliè için asıl rakip Pogaèar’a gelmeden önce geçen yıl Tour’u 2’nci sırada tamamlayan takım arkadaşı Danimarkalı Jonas Vingegaard gösterilebilir. İkilinin yarışın ilerleyen dönemdeki konumları şimdiden merak konusu.
Son 10 Fransa Turu’ndan 7 şampiyon çıkaran Ineos Grenadiers, Daniel Martinez ve 2018 şampiyonu Geraint Thomas’ın liderlik edeceği kadrosuyla dikkati çekiyor.
Sezonun ilk büyük turu olma özelliği taşıyan İtalya’daki yarışı Jai Hindley ile kazanan Bora-Hansgrohe ise bu başarısını Aleksandr Vlasov ile Fransa’ya da taşımaya çalışacak.
Ayrıca Ben O’Connor (AG2R Citroen), Enric Mas (Movistar), Jack Haig (Bahreyn Victorious) ve Romain Bardet (DSM) de yarışın genel klasman açısından takip edilmesi gereken isimleri arasında sayılabilir.
Mayoların öyküsü
Sarı Mayo: Yarış liderine verilen bu mayo Tour’a peloton içerisinde liderin kolay ayırt edilebilmesi için eklendi. Mayo rengini yarışın kurucusu ve sponsoru olan L’Auto’nun gazete sayfalarının renginden alıyor.
Yeşil Mayo: Fausto Coppi 1952’de o kadar ezici bir üstünlük sağladı ki kimse kazanma umuduna sarılarak yarışı tamamlamadı. Organizatörler, 1953’te yarışın 50. yıl dönümünü, çim biçme makinesi üreticisi sponsoru La Belle Jardinière’den ilham alan yeşil mayo klasmanını başlatarak kutlamaya karar verdi. Böylece bisikletçileri yarışı bırakmaktan alıkoyacak bir ikinci hedef yaratılmıştı. Günümüzde en iyi sprintere verilen bu mayonun ilk kazananı İsviçreli Fritz Schär’dı.
Polka Dot Mayo: İlk puantiyeli mayoyu, yani Tour’un en iyi tırmanışçısına verilen mayoyu Belçikalı bisikletçi Lucien Van Impe kazandığında takvim yaprakları 1975’i gösteriyordu. Peki neden kırmızı-beyaz puantiyeli? Mayonun asıl sponsoru Chocolat Poulain’di. Çikolata üreticisinin ambalajları kırmızı ve beyaz puantiyelerden oluşuyordu.
Beyaz Mayo: Bugün genel klasmanın en yüksek basamağında oturan genç bisikletçiye verilse de 1968’de yarışa dahil edilen beyaz mayo ilk başlarda diğer kategorilerin tamamı hesaba katılarak en yüksek dereceye sahip yarışçıya veriliyordu.1975’te beyaz formanın anlamı en iyi genç bisikletçiyi temsil edecek şekilde değiştirildi ve o yıl iki etap galibiyetinden sonra, ödülü evine götüren İtalyan bisikletçi Francesco Moser oldu.
Jakobsen’den müthiş sprint  
Fransa Bisiklet Turu’nun ikinci etabı, müthiş bir sprint finişine sahne oldu, Quick-Step Alpha Vinyl takımından Hollandalı Fabio Jakobsen birinciliği elde etti (4.34.34). Roskilde-Nyborg arasındaki 202.5 kilometrelik parkurda ikinci sırayı alan Jumbo-Visma’nın Belçikalı sporcusu Wout van Aert ise genel klasmanda ilk sıraya yükseldi. Öte yandan turun bitmesine 20 kilometre kala çok ciddi bir kaza meydana geldi. Bir çok bisiklet birbirine girerken, pek çok sporcu da yerde kaldı.