Büyük takımlar da gün gelir kötü oynar... Lakin “fırst class” Fenerbahçe “üçüncü sınıf kıytırık futbolunu” bu kadar istikrarlı bir şekilde sürdükçe, bize de eleştiride tekrar ve istikrar kalıyor ne yazık ki!
Hem de ilkokul üçüncü sınıfın anlayacağı dilde; açık açık:
Sizler; değerli futbolcular ve kıymetli teknik kadro... Üç puan aldınız ama fark etmez. Zaten bu performans hiçbir puanı hak etmez.
Puandan geçtik... Fenerbahçe’nin karizmasını çiziyorsunuz beyler.
Sınıf indiriyorsunuz.
Işığını kısıyorsunuz.
* * *
Evet, Fenerbahçe bu değil. Böyle olamaz ve “asla böyle kalamaz”.
Miskin pasların, ağır çekim ayakların, neredeyse birbirine çarpan forvet ile orta sahanın, kısır golcülerin, devlet memuru gibi işini yapıp gerisine karışmayan yaratıcılıktan uzak yıldızlar ile sorumluların ve ortaya çıkan katlanılmaz maçın sebebini bulacak, neşteri vuracak, düzelteceksiniz kardeşim.
Sadece Fenerbahçe’ye değil, Fenerbahçe’nin lokomotifi(!) olduğu Türk Futbolu’na da borçlusunuz bunu.
Dikkat edin; maçta Fenerbahçe’nin kaleyi bulan ilk şutu 60. dakikada.
Daha önce gol var ama gollerin en utanmazı!.. Meireles’in ortası Bülent’e çarpıp aşırtma oluyor, Balıkesirspor kalecisi Emrullah topu içeri tokatlıyor.
Gelsin puanlar... Yaşa Fenerbahçe...
Öyle demeyin, rakip kapanıyormuş.
Saha ağırmış.
Yağmur da bastırmış...
Bahane mi bunlar?
Çaresini bulamıyorsanız çıkacaksınız kulübeden, sahadan. Hatta koltuktan kalkacaksınız.
Çare bulmanız gereken skor, galibiyet değil... Fenerbahçe’nin forması yener birçok takımı. Fenerbahçe adına layık oynamalı. Tarihi, tesisi, taraftarı, parası, tarzı ile hak ediyor mu bu futbolu değerli arkadaşlar?
* * *
Diyeceksiniz ki, son bölümde pozisyonlar var!
Kısmetine gol gelip, rakip savunmadan vazgeçtiği ve teknik direktör İsmail Kartal deneme yanılma yoluyla takıma ekleme çıkarma yaptığı içindir... Berbat oyun baki kalır, böyle okazyonlar olmayabilir bir daha.
Eğrisi doğrusuna denk geldi yani.
Renksiz, şekilsiz, seyirlik değil istatistik bir maçtı ve “maalesef” Fenerbahçe kazandı.
Maalesef; çünkü gerçeklerle yüzleşme yine ertelenecek. Kıytırık futbol, istikrarla devam edecek.
Yazık.
* * *
Balıkesirspor-Fenerbahçe “kıssasından” illa ki bir “hisse” çıkarmak isteyenler varsa, Emre ve Volkan’ın durumuna odaklansın.
Balıkesir tribünlerinin ne alıp veremediği olabilir bu iki futbolcuyla?
Hiç...
Peki topa dokundukları anda niye “yuh” yediler?
Çünkü bu ülkenin futbolsever vatandaşı olarak bıkmışlar Emre ile Volkan’ın negatif kahramanlıklarından.
İşin acı tarafı, Fenerbahçe’nin hem “as” hem “has” elemanları ikisi de.
Futbolsuz Fenerbahçe, bir de sevimsiz futbolcularıyla şiddetle -puan değil- kan kaybediyor, profesörü/doktoru/uzmanı geçtik hastabakıcı bile yok ortada.
Yazık.