Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Futbolun fıtratındaki “hatalar” üzerine verilen kararların ve yapılan yorumların tümünü “komplo bavuluna” tıkan ve her istasyonda açıp çığlık çığlığa sergileyen “fanatizm yolcuları”, bıkmadan usanmadan hakemi, federasyonu, basın mensubunu “taraflı” davranmakla suçlayabilir...
Hatta bu tespitlerin bazıları “doğru” bile olabilir! Ama adalet treninin futbol vagonundaki ağır cezalık bir dava ve mahkeme kararları hakkında “yargıç Fenerbahçeli” demek ne oluyor Allah aşkına?
Pes...
Buraya kadar mı geldik?
***
Bu mantıkla; 3 Temmuz’un savcı ve yargıçları ya Trabzonsporluydu ya da en adil meslek mensubu!
Hangisi, seçiniz sayın Hacıosmanoğlu?
İşinize gelmeyen kararın sahibi “Fenerbahçeli” demek...
Doğruysa bu memleket, yanlışsa sizin yöneticilik kariyeriniz bitmiş olmuyor mu?
***
Başkan böyle söyler, Trabzonspor Hukuk Kurulu üyesi durur mu:
“Mahkemenin (13. Ağır Ceza) gerekçesini hukuken uygulamaya kalkarsak geçmişte suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçlarından yapılan yargılamaların tamamının yenilenmesi gerekir”.
Daha da beterini söyleyeyim sayın kurul üyesine:
Ya uygulamaya kalkmazsak?..
***
Trabzonsporlu Avukat Hakan Oran’a kalsa, Ergenekon ve Balyoz hükümlüleri ömrünü hapiste tamamlardı artık. Kafes, Casusluk Oda TV derken yüzlerce aydınlık beyin zindanda çürürdü.
Yeter ki, birkaç gerçek suçluya “dışarı çıkma ihtimali” yaratılmasın.
Ve Trabzonspor kupasını alsın!
Bir daha pes...
***
Neden endişeleniyorlar?
Malum yapılanmanın müridi savcı ve yargıçların “hukuk için değil” insanları tasfiye etmek veya toplum mühendisliği yapmak niyetiyle kurguladığından “şüphe edilen” hangi örgüt davası varsa, yenilensin tabi.
Yeniden yargılamak “af” değil ki...
Amaç doğruyu bulmak.
***
Futbolu temizlemekten, çimene ahlak getirmekten bahsedenlerin, “hukuk kumpaslarındaki” insan ömrüne mal olacak kiri/pası temizleme çabalarına “bizim işimize yaramıyor ama” diye karşı durmaları ne menem bir çelişkidir acaba?
***
Fenerbahçe’den “kupa alacağı olduğunu” düşünen kulüpler, “tahsilat” veya “intikam” için hukuku eğip bükmeyecek veya eğilip bükülmüş hukukun düzeltilmesine engel olmayacaklar; iyi takımlar kurup sahada bileğini bükecekler şayet kendileri adilse...
Bu arada Fenerbahçe’nin başına hukuki bir felaket gelirse, “geçmiş olsun” dileyip paylarına düşen parsalara sevindiklerini bile belli etmeyecekler, eğer olgun kafalar tarafından yönetiliyorlarsa.
Bırakın dev gibi kurumları, buluğ çağından itibaren her bireyden beklenen “asgari asalet” budur çünkü.

Duyduk duymadık demeyin!
Bugün Kocaelispor’un kongresi var!.. Yirmi yıl önce yarım sayfa olurdu bu olay. Ama şimdi, Ters Köşe’de neden paragraf aldığını bile sorarlar adama.
Söyleyeyim... Çünkü müthiş bir ibret belgesidir Kocaelispor.
“Ağaca yaslanma kurur, adama yaslanma ölür” özdeyişinin ve “borç yiyen kesesinden yer” nasihatinin futboldaki yaşanmışlığıdır.
Kalıcı “halk” vesayetinden, geçici “siyaset” boyunduruğuna girip, kısa vadede “sanal genleşme” yaşayan, lakin uzun vadede hamisi siyaset ile birlikte balon gibi patlayan bir kulüp.
Ve şimdi yine “kalıcı” olana, yani halka dönmeye çalışıyor ki, başarır ve eski günlerine ulaşabilirse futbol tarihimize “doğru”nun fotokopisini “ek fasikül” yapacaktır.
Bunu ancak 5 yaşında beri Kocaelispor’un tribündeki aşığı ve bir aylık başkanı Bahri Yavuz becerir. Eski Fenerbahçeli Mahmut’u (Aydın) hoca olmaya ikna eden, her şeyi başarabilir.
Aslında Başkan’ın “Nasa mühendislerini” aratmayan yönetim kuruluna resmiyet kazandıracak bugünkü genel kuruldan sonra “projesi tamam” birkaç iş daha var ki, Türk Futbolu’nda eşi benzeri görülmemiştir.
Şaşırtacak ve örnek olacak.
Bu girizgah... Seçilsinler, başlasınlar, asıl o ilginç işi yazacağım sonra.