Tersi olunca “Allah yarattı demeden” kıyasıya eleştiriyoruz; şimdi alkış ve kutlama boynumuzun borcu!
Her şeyden önce “tekrarından korkulup” da “yapılmayanlar için” Trabzonspor taraftarlarına, tribünlerine teşekkürler.
Her iki takımın futbolcularına da öyle...
Zaten eleştiri gerekirse, sahadaki futbol yeter de artar hepimize!
* * *
Maçtan önce maraza çıkmaması için “Golsüz berabere bitmeli” diye bir yazı yazmıştım; bu kadar ciddiye alınacağımı ummazdım!
Maçın yarısı bomboş!..
Sezonun ilk kupasını “transferden” alan Trabzonspor, nicelik ve nitelik açısından gıcır gıcır bir Ferrari gibi... Son model. Her türlü donanım var.
Lakin, gaz teli kopuk, fren merkezi sökük.
Yürüyemiyor, yürüse duramıyor.
“Kaza” olabilir diyor Halilhodzic; en iyisi hiç hareket etmemek!
Çekmişler Ferrari’yi ceza alanı önündeki çimenlere, bekliyorlar.
* * *
Canlarına minnet tüm futbolcuların.
Birlikte antrenman bile yapamamış “yabancılar” organize olamıyor ki, oyun kursun. Tanışmıyorlar ki paslar yerini bulsun.
İnanılmaz bir ikram var Trabzon’da misafir Fenerbahçe’ye...
Bir kere tribün baskısı futbolun sınırları içinde. Sahada ise önce top ikram ediliyor, sonra inisiyatif.
Halilhodzic sadece beraberlik istiyor gibi gelmişti maçtan önce; meğer istememiş, emretmiş.
* * *
Peki Fener... O da ikram edilen topa sahip olmakla yetiniyor.
Ama sadece sahip... Kullanamıyor.
Pas yapıyor fakat yanlara. Hücum başlatıyor ama uydurma. Mücadele göstermelik. Sadece Emre ileri taşımaya çalışıyor topu. Fakat tek başına olacak iş değil.
Hadi Diego yeni... Oturmuş, alışmış, favori denilen takımın, rakibin ikramına rağmen pozisyonu yok koskoca ilk yarıda.
Güya Trabzonspor savunmasının arkasına atılacak toplarla tehlike yaratacak Emenike, siftah yapamıyor. Sow da formsuz olunca Fenerbahçe 45 dakikayı heba ediyor. Hiçbiri maçı bitiremiyor zaten.
* * *
İkinci yarıda anlaşılıyor ki, Fenerbahçe’yi kilitleyen, Trabzonspor’un beklenmedik/umulmadık ataleti...
Trabzonspor ne zaman hareketlense Fenerbahçe’ye de hareket geliyor. Çünkü Trabzonspor’un kale önündeki örgüsü sadece o sırada çözülüyor.
57. dakikada Waris’de sonlanan ilk organize Trabzonspor atağının hemen ardından Mehmet Topal’ın direkten dönen topunun sırrı bu.
Başka?..
Yok.
Hepsi bu kadar.
* * *
Tatsız bir maçtı tabi... Ancak Trabzonspor’un sakatları düzelecek, futbolcuları alışacak, hocası bilinmezleri çözecek...
Peki, Fenerbahçe’de ne olacak da vites atacak?
Çıtanın en yükseği buysa yandı Fenerbahçe.