Enseyi karartmayın... Şu anda her şey Fatih Terim’in “kontrolü” altında.
Hatta İzlanda skandalı bile “bilinçli” olmasa da “kontrollüydü” bence!
“B” planı çerçevesinde!..
Bakın guruptaki sıralamaya...
Hollanda’yı azimle takip ediyoruz, Yapışmışız... Hemen altında yer alıyoruz!
Biz Hollanda’yı kerteriz almışız; o nereye biz oraya.
* * *
Düdük çalana kadar kimse aklına bile getirmiyordu ama İzlanda yenilgisinin en azından Fatih Terim için hesap kitap dahilinde olduğu, benim hüsnü kuruntum değil; adım gibi biliyorum.
Neden ilk maçtan önce “önemli olan iyi bitirmek”, yani “guruptan çıkabilmek” dedi Fatih Hoca?
“İzlanda güçlü takım”, “zor maç” falan değil, adres bir sene sonraya...
“Neticeye bakın”!
Tabi bu kadarını hesap etmedi ama açıkça “İzlanda maçından umut olmadığının” işaretini verdi.
“Pek heveslenmeyin” dedi.
Şimdi spekülasyona giriyorum:
Muhtemel bir İzlanda mağlubiyeti ile Milli Takım üzerinde yapacağı operasyonlar için elinin çok daha güçleneceğini bile düşünmüştür hoca!
* * *
“Hesap kitap” işine girmişken, Fatih Hocamızın “zor işleri sevdiğini”, hatta zor olmayan işleri bile önce zora sokup sonra hallettiğini unutmayalım.
Olan oldu.
Peki bundan sonra.
Anlamak için elimizde tek veri var; yine Fatih Terim.
“Reykjavik’in kalleş rüzgarı” falan hikaye... “Milli Takım yüzde yüz performans verilmesi gereken yerdir” cümlesi futbolun teknik direktörler seviyesinde, hocadan futbolculara “Allahınızdan bulun miskin herifler” veya “çok daha ağırlarının” karşılığıdır.
Ortada iki seçenek vardır.
Ya bir sonraki maça Milli Takım’ın yarıya yakını farklı olacaktır... Ya da aynı takım performansını, gayretini, isteğini iki katına çıkaracaktır.
* * *
Bu da Fatih Hoca’nın “kontrollü kâbus” stratejilerini anımsatmakta ve “felaketi berekete çevirme” ile “bu arada zaferlerini katmerleme” yeteneğine zemin hazırlamaktadır.
Yanılıyor muyum?..
O zaman Terim’in kontrolü kaybettiğini söylemek, futbolculara istediğini yaptıramadığını iddia etmek gerekir ki, Terim’in şahsında futbol tarihimizin en büyük yanılgısını kabul anlamına gelir.
Kimse bana “futbolcular Terim’i kale almadılar” dedirtemez!..
* * *
Sayın Terim’in böyle berbat durumlar için bir tane daha “jokeri” vardır. Ancak henüz yolun çok başında olduğumuz ve şimdilik konjonktür uygun düşmediği için onu daha zor günlere saklayacaktır.
Umarım hiç gerek kalmaz ama o joker “medya ile kavgadır”.
Düşman yaratıp Milli Takım futbolcularını kenetleyerek ekstra adrenalini sahaya taşıma zamanı geldiğini, kalede Volkan’ı gördüğünüzde anlayabilirsiniz.
Özetle, Milli Takım perişan falan olmadı İzlanda’da... Fatih Terim’in çok daha kolay ve çok daha zevkle sevk ve idare edeceği konuma zıplamak için dizlerini kırıp sıçrama pozisyonuna geçti.
Enseyi karatmayın...