Ben Akhisar tribünlerindeki biletli seyircilerden olsam, en azından “paramın yarısını” geri isterim!
Hele Galatasaraylıysam, ilk 45 dakika için hakkımı hiç helal etmem.
Maç değil Ege güneşinde piknik sanki.
Köfteler Ramiz’den, tatlılar Ülker’den!
***
Koskoca ilk yarıda kaleci Oğuz’un kucağına yuvarlanan Drogba’nın cılız şutuna (dk. 27) fantezi yapmasını geçersek, bir de gol olmasına karşın (dk. 34) her iki kalecinin de dizleri yere değmedi.
Pozisyon falan hak getire.
Niye?
Juventus’u bilemem ama Selçuk ve Melo’suz, yani orta sahasız Galatasaray, “takım” olan Akhisar’ın dengi değildi.
***
Galatasaray savunmayı öne çıkarsa Niasse gelip gelip gol atıyordu. Geride kalsa, aksayan ve aksatan Sneijder ile yalnız adam Drogba orta sahadan top almak zorunda kalıp asıl işlerini yapamıyordu.
Agresif Galatasaray gitmiş, kendi sahasının bekçisi pısırık Galatasaray gelmişti.
***
İkinci yarı Bruma ve Umut’la ancak hareketlendi Galatasaray... Hatta ne hocaya ne de motivasyona ihtiyacı olan Drogba ile gol bile attı.
Ama o kadar.
Kanatları parsellemiş, açılıp kapanan, koşan ve müthiş kontrollü oynayan Hamza Hoca’nın Akhisarspor’u karşısında hiç şansı yoktu Galatasaray’ın.
Fark açılmadıysa Akhisarspor istemediği içindir biline. Kendi sahasında sekizinci galibiyet için 2-1 yeterli dediler her halde!
***
Eğri oturup doğru konuşalım; ne “Terim’den enkaz kaldı”, ne “Mancini yaktı” son iki sezonun şampiyonunu Akhisar’da...
“Üst düzey” tercih ve tasarrufların sonucudur bu.
Unutmayın; dere geçerken at değiştirenler ıslanır da boğulur da.
***
Ayrıca...
Galatasaray’ın beraberlik serisini bitirip mağlubiyet serisine adım atmasının mimarı, en başta “kartlar” ve “sakatlıklar”...
Biraz konsantrasyon eksikliği, biraz Juventus yorgunluğu ve Sneijder freni ile Burak bezginliği...
Üstüne bir de “önde baskı yapan” Galatasaray’dan İtalyan işi savunmaya evrilmeye niyetlenen ve bu sırada bildiğini bile unutan takımı koyun.
Daha ne olsun...
Futbolda bu durumun adı; “felakettir” yani.
Mancini’ye cesaretinden dolayı bir tebrik de benden.
***
NOT: Galatasaray maça çıkarken 18 kişilik kadroyu tamamlayamamıştı.
Sahi, bu paf takımları ne işe yarar?.. Yıldız futbolculara motivasyon veremiyorlar, bari kulübede oturtup bir genç futbolcuya ümit verselerdi.