Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, derbinin teri kurumadan ona sunulan mikrofon buketine tane tane açıklıyordu tarihi “Beşiktaş muhtırasını”:
“Tarzımızı değiştireceğiz”!
Yani?..
“Bundan sonra rakibe, Federasyona, hakeme, herkese “gider” yapacağız. Üslubumuzu bozacağız. Sert, insafsız ve çıkarcı olacağız.”
Diğerleri gibi!..
Fecaat!
Savaş alanı yapılmış futbol ormanı, toptan yakılacak.
Ve ormanın sonu Orman’ın elinden olacak.
Kampanyanın adı; bir kibrit de sen yak”!
* * *
Eyvah mı?..
Bayıldı “futbol adamları”!
Hayatını futboldan kazanmış, milli, şöhretli, zengin olmuş emekli futbolcuların yorumlarına göz attım...
Beşiktaş kimlikli olanı “Nihayet” dedi iyi mi!
“Üç yıldır başkansın, aklın neredeydi. Geç kaldın ama nihayet”...
Taraftarlık ve kızgınlık sandım. Başka kulüp kimlikli bir şöhretin yorumunu yokladım.
Ellerini ovuşturuyor ve “Asıl lig şimdi başladı” diyordu pişmiş kelle gibi sırıtarak.
* * *
“Sende mi”, “sakın ha”, “yapma” diyen yoktu futbol yetiştirmesi yorumcu tayfasından.
Futbola ilgi azaldıkça işsiz kalma ihtimali artıyor ya, reytingi kavgada arıyorlar ve görece- aklı başında duruş gösteren Beşiktaş’ın da kavgaya katılmasından mutlu oluyorlardı maddi /manevi varlığını futbola borçlu olanlar.
Aynı adamlar, futbolu futbolun içinden gelenlerin yönetmesini tavsiye ederler yıllardır.
Aynı adamlar, futboldaki kavgadan şikayet ederler; “yahu futbol konuşamıyoruz bu tartışmalar yüzünden” diye timsah gözyaşı dökerler.
* * *
Yalan...
Her insanda kişisel menfaatleri uğruna toplumsal çıkarı gözden çıkarmak eğilimi vardır.
Ve insan, kendini ne kadar az geliştirdiyse bu egoistliği artmaktadır.
Alt beyinin üst beyine galebe çalma hadisesi...
Magandadan psikopata her vaka bunun içinde.
Dikkat edin “geliştirmek” diyorum; gençlikten olgunluğa kadar içinde bulundukları birkaç kural ve birkaç prensiple yetenekten başka bir şey olmayan futbolu öğrenmek değil, sorumluluk sahibi olacak kadar bilinçlenmek.
İnsani gelişim. Zihinsel inkişaf. Sebep-sonuç, doğru-yanlış ayırtına varma ve tümünü kişisel, takımsal çıkarlarının üzerine koyma durumu.
Sıfır!
Onlarda bile yokken aynı şeyi geniş kitlelerden beklemek, olsa olsa abesle iştigal etmek mi oluyor o zaman?
Asla... Futbolla ilişkisi tribünde oturmaktan öteye gitmeyen niceleri mevcut duruma isyan edip tribünleri terk etti. Tavır koydu.
Mevkidaşı Beckenbauer/ Platini olanların yaklaşımına bakın.
* * *
Ve sayın Fikret Orman... Siz kimseye inanmayın, tarzınızı değiştirmeyin sakın.
“Hepimizi mahvedersiniz” falan demeyeceğim...
“Futbolu yakarsınız, bindiğiniz dalı kesersiniz” de...
En başta kendiniz ofsayta düşersiniz!
Çünkü değişmesi gereken siz değilsiniz.
Fenerbahçe mesela... Ki, hızla “değişme” yolunda. Başkanı eskinin çok altında yıldırım üretiyor. “Zehir zemberek” denilen Mahmut Uslu her beyanatını “aynı gemideyiz” mesajı ile bitiriyor. Sıkmak için uzatılan hiçbir eli reddetmeleri mümkün değil.
Sonra Galatasaray... Ki, başkanından yönetim kuruluna kadar değişti. Avrupalı diye gelip bizden beter çıkan, artık yaka silktiğimiz Fenerbahçe-Galatasaray dalaşına ayak uyduran başkan gitti. Daha ne yapsınlar.
Trabzonspor bile volümü düşürdü. Hala şike söylemiyle var olmaya çalışan sırtındaki asalaklar kaldı sadece.
* * *
Çünkü, hakemle oynamanın, Federasyon’a çalınmanın, rakibe taş atmanın kendilerine “yolsuzluk, susuzluk, açlık” olarak döndüğünü anladılar.
Bir günde yüz seksen derece dönemiyorlarsa yiğitliğe halel gelmesin diye.
Tabi bir de “taban öyle istiyor” sananlar var.
Ya okuduklarını anlayamıyorlar, ya da tribüne bakıp mesajı okuyamıyorlar.
Bilip de günü kurtarmaya çalışıyorlarsa insanlıklarından şüphe etmek hakkımız doğar.
* * *
Açık söylüyorum, “bizim cenah” da temiz değil! Daha doğrusu bizim cenahtaki “tuzu kuru” olup sadece “şöhretinin sürmesini” amaçlayan medya eklentileri.
Değişecekler çaresiz.
Değiştireceğiz.
Sakın sayın Fikret Orman...
Siz üslubunuzu ve duruşunuzu koruyun lütfen. Hatta mümkünse biraz daha sofistike hale getirin. Daha centilmen.
Beşiktaş’ı Beşiktaşlı olmayanların gözünde bile sempatik kılan tavrı Süleyman Seba çıtasına kadar taşımak tek hedefiniz olmalı.
Ne yangın yapın, ne yangın çıkarın.
Durun... Bekleyin... Az kaldı. Herkes sizin bulunduğunuz noktaya gelecek nasılsa.
Tersi mümkün değil.
Bilic, ‘kapak’ olsun Korkmaz’a
Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinde Emre’nin küfürlerine karşı Bilic’in tavrı Kayseri Erciyesspor hocası Bülent Korkmaz’a kapak olsun!..
Küfürlerin bir kısmı da kendine geldiği halde, sadece soyunma odasına giderken “niye yapıyorsun” diyor Emre’ye...
Özür diler diye fırsat yaratıyor.
Emre’nin yanıtı kabahatinden büyük olsa da uzatmıyor.
Maç bitiyor, yine direkt suçlamıyor Emre’yi, Bilic...
Futbolda olur böyle şeyler olgunluğunda. Sadece aynı suçu işleyen kendi futbolcusu atılırken Emre’nin cezasız kalmasına hayretini belirtiyor. O kadar.
Bir hafta önce Bülent Korkmaz ne yapmıştı?
Üçüncü şahıs durumunda olmasına karşın Gökhan Töre’yi hakeme jurnalleyip atılmasını sağlamıştı.
Nerede Bilic nerede Korkmaz?
Sneijder’ın sıkıntısını tek bilmeyen Yarsuvat
Galatasaray Başkanı sayın Duygun Yarsuvat, “Sneijder’le ilgili bir sorun olsa bana haber verirlerdi” demiş.
“Madem ki bilmiyorum, o halde yoktur” felsefesi sadece elinde akıllı telefonla sosyal medya parantezinde yaşayan ergenlere aittir sanıyorduk biz.
Keşke Galatasaray’ın borçlarını da söylemeselerdi sayın Başkan Yarsuvat’a!..
Bu arada, galiba Sneijder’in menajerleri bir tek Başkan Duygun Yarsuvat’a erişememiş. Herkese anlatıyorlar futbolcunun mutsuz olduğunu.