Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gerçeğin ömrü sonsuzdur ama en bariz şekilde görünüp herkese göz kırptığı yerin bir cenaze olması, ilahi mesaj sanki.
Seba’yı uğurlarken nasıl da ortaya çıktı “futbol şiddetini” kulüp yöneticilerinin besleyip büyütüp başımıza tebelleş ettiği.
Aslında hepimiz biliyorduk ama ne yazık ki, belgesi rahmetli Süleyman Seba’nın cenazesi oldu.
“Doğru”yu yapan bir adam, “yanlış” yoldakileri iyot gibi açığa çıkardı.

Gördünüz bir “rakip başkan” için neler yapıldığını...
Anında yayını kesip Seba’lı yayına başlayan kulüp televizyonları, başsağlığı mesajını ana sayfa yapmış internet siteleri, sezon açılışında şarkıyı eğlenceyi iptal eden kulüpler, antrenmana saygı duruşuyla başlayanlar takımlar ve rahmetliyi uğurlayan Fenerbahçe/Galatasaray/Trabzonspor/Bursaspor ile sayısız kulüpten taraftarlar.
Hani “düşmandılar”?..
Gerçek, ölümsüz olduğu kadar sabırsız... En çok istediğimiz şey, en istemediğimiz olaya denk geldi.

Ve bize yeniden ispat etti ki, on beş sene önce görevi bırakmış bir “rakip” başkan bile yaptığı güzel işlerle, gösterdiği saygı ve sevgiyle, hayat tarzına çevirdiği centilmenlikle, birbirinin gözünü oymaya çalışan insanları kol kola sokabiliyor.
Çünkü hangi formayı giyerse giysin bu bizim halkımız... Halkımızın en önemli vasfı, vefası.
Kategorize etmeden seven ve saygı gösteren insana halkın vereceği tek yanıt var; “aynen”...
Demek ki, olay yöneticilerde.

Anlarlar mı sizce?
Sanmam.
Hatırlayın, Soma için oynanan turnuvada rakip taraftarların yan yana oturma müjdesini(!) nasıl değerlendirmişti sayın Aziz Yıldırım:
“Böylece rakip taraftarların barışık olmasını yöneticiler istemiyor teziniz de düşmüş oldu”!..
Fesupanallah!..
Tam tersi aslında... Demek ki, ancak yöneticiler el sıkışabildiğinde taraftarlar yan yana oturabiliyor ve bu da sorunun yöneticilerde olduğunu kanıtlıyor bana göre.
Beni bırakın... Herkesi kucakladığı için herkes tarafından kucaklanan Süleyman Seba ağabeyimizin vedasına bakın; gerçeği görün artık.

Yani, yöneticiler ya anlamıyor, ya anlamazlığa geliyor... Olmadı, zeka oyunlarıyla tam tersine yorumlar çıkarabiliyor futboldaki şiddet ve nefretin sebepleri hakkında.
Yağma yok...
Belge Dolmabahçe’de yazıldı, Feriköy’de mühürlendi, arşive girdi.
Önlerinde yaşandı... Eski - yeni yöneticilerin hepsi de şahidi.
Asaletle sürdürülüp bittikten sonra bile asaletini insanlara aşılamaya devam eden bir hayatla ortaya çıktı ki, futbolun başındaki insanlar kavga etmediği sürece taraftarlar sadece rakip olur, düşman değil.
Hatta, acılı günde dost...
Gerçek bu...
Ve gerçek ölümsüz.
Süleyman Seba gibi.