Herkesin bir rutini vardır... Benim ki de kahvaltı üzerine spor ekranının “yüz akı” Mehmet Demirkol ile Fuat Akdağ’ın programı...
Açtım, canlı yayında Galatasaray.
Arena’dan naklen. Çakı gibi dizilmiş futbolcular. Başkan, Hoca yazılı metinden nutuk atıyorlar.
Arkada suntadan yıldızlar. Dördüncü yıldız jumbo boy ve konuşmalar bitince hep birlikte içine sığıştılar.
Çok zekice...
Öğretmen kuzenim Zeynep’e yarı yıl müsameresi için tavsiye edeceğim.
* * *
Arena Arena olalı böyle kasvet görmemiştir inanın. Ne seyirci ne müzik ne efekt.
Hani 19 Mayıs’ın provaları olur ya; kostüm koreografi her şey tamamdır, bir tek seyirci ve coşku yoktur... Aynen o durumlar.
Helal olsun NTV Spor’a dedim; “provayı yayınlıyorlar”!..
Meğer prova değil gala imiş.
Ben böyle tören görmedim ömrüm boyunca. Bir yandan yas mı tutuyorlardı acaba?..
Bir kulübün üst katlarını yükseklik fobisi sarmışsa, yönetsel kimya bozulmuşsa, dördüncü yıldıza hazırlık töreni bile “şehit karşılama merasimine” dönebiliyormuş; anladık.
* * *
Laf olsun diye yazılmadı “yönetsel kimya bozuldu” cümlesi...
Yakın örnek isteyenler Galatasaray Divan Kurulu haberlerini okusunlar.
Dışardan bakınca bir sürü doğru laf edildi Divan’da... Başkan da doğru söyledi muhalefet de.
Mesele, eylemin söylemden önemli olması ve eylem kabiliyetini elinde tutan sayın Aysal’ın, söylemiyle eylemi arasında vahim farklar bulunması.
* * *
Nasıl mı?
Sayın Aysal “bu fanatizm ve holiganizm kokan pislikten arınmak zorundayız” diyor...
Haklı... Attık altına imzamızı.
Lakin, birkaç gün önce futbolun yeşil sahalardaki çirkinliklerinin canlı simgelerinden Melo’yu bağrına basmış.
Olay “lahana ve turşu” boyutlarını da aşmış!
Melo’ya “devam et arkandayız aslanım”...
Divan Kurulu’na “futbolu temizleyip aklayalım”.
Bize de pes demek kalmış.
* * *
Bitmemiş:
İmamı kıble bilen cemaat, Melo’nun evine gidip slogan atmış.
Yazıklar olsun onlara ki, kendine pitbul lakabını yakıştıran, adam döven, dil çıkaran, internet terbiyesizi, federasyon saygısızı Brezilyalı’ya “Gazi Mustafa Kemal’e zimmetli” ihtiram cümlesiyle yaranılmış:
“Hepimiz Melo’nun askerleriyiz”!..
Size mübarek olsun...
Ama saygınız olmasa bile, oynamayın bizim kutsal ve milli hislerimizle.
Çok yazık.
Aklı bu kadar karışık Başkan, aklı bu kadar karışık taraftarlarıyla düzeltecekse futbolumuzdaki çirkinlikleri; yeşil çimenlerde centilmenlik, beyaz yakalılarda hürmet görmek için boşuna bekleyecek futbolun romantikleri.
* * *
Galatasaray’ın ahval ve şeraitini her daim Galatasaray’ın “vicdanı olmuş Hayrettin Kozak’tan dinlemek lazım tabi.
Hayri abi, Divan’da Türk Futbolu’nu temizlemeye heveslenen Ünal Aysal Bey’e bana dert yandığı tespitini hatırlatmış:
“Sporun Genel müdürlüğü ile kavgalıyız. Futbol Federasyonu’yla, kurullarıyla kavgalıyız. Basketbol Federasyonu’yla, UEFA ile kavgalıyız. Fenerbahçe ile kavgalıyız. Borsa ile bile kavgalıyız”.
Yani...
“Kapımızın önünü süpürerek başlamalıyız işe”.
Yanıt?
Yok ama ben yazayım:
“Boş versene...
Gayrımenkul satıp para bulacak yetkiyi verin, dördüncü yıldızı alalım. Aksi halde bana hoşçakalın”!..
Hadi canım sen de!