Başlıktaki cümle “tahmin/analiz” falan değil “dilektir” her şeyden önce... Temenni... Yakarış!
Hatta, gol olacaksa Trabzonspor atsın!
Yeter ki, maraza çıkmasın.
Aksi halde, “düşman kulüp” maçlarının oynanmadan ev sahibi lehine 3-0 tescil edileceği günler yakın.
Unutmayın; “Yıldız savaşları 4” vizyona girmedi daha!
* * *
Abartmadım...
Daha altı ay önce ispatlandı Trabzonspor-Fenerbahçe geriliminin hangi “zır deli” boyuta ulaştığı.
Emenike bir gol attı, Trabzon tribünlerinin beraberlik golü getirebilecek serbest vuruşa bile tahammülü kalmadı.
Ses bombaları, kırılan kale direkleri...
Bir devrede paydos Trabzonspor-Fenerbahçe “şöleni”!!!
Fazla bile.
Koşullar “hiç başlamamasını” gerektiriyordu. Lakin, asırlık futbol tarihimizi sekteye uğratmaya kimsenin eli varmıyordu.
* * *
Neden?
Çünkü insanların yeşil sahada gördüğü “rakip” değil “düşman”.
Nasıl bu hale geldiğimizi ise artık sokaktaki çocuklar biliyor, tekrarlamayayım.
Fiili duruma bakalım:
Futbola “deşarj yeri” rolü biçen toplum mühendislerinin, anlı şanlı kanaat önderlerinin kulakları çınlasın... Frankenştayn’ı onlar yarattı. Cin’i şişeden onlar çıkardı.
Deşarj bağırıp çağırmayla sınırlı kalmadı, alt beynimizdeki vahşetin de önünü açtı futbolda.
* * *
Artık insanları durdurmaya damdaki keskin nişancılar bile yetmiyor; Federasyon kurullarından “ceza almak” savaşta diş ağrısı gibi kalıyor.
Futbol agresiflerine kulüp yöneticileri mi yön veriyor, yoksa yöneticiler kızgın güruhların peşine mi takılıp gidiyor belli değil...
Her şeyi göze almış adamları durdurmaya yetecek güç de icat edilemedi henüz.
Varsa, bizde işe yaramıyor!
* * *
“İnşallah-maşallah” da yetmiyor...
Altı ay önceden bugüne ne değişti ki?
Akil yönetimler mi iş başına geldi?
Futbol seyircisine vahiy mi indi?
Tribün teröristlerinden bir kısmı cezalandırılıp, bir kısmı tribünlerden men mi edildi?
Demek, aynı tehlike yarın da geçerli.
O zaman Trabzonspor’un gıcır gıcır takımı, Fenerbahçe’nin oturmuş ekibi, hocaların taktikleri falan savrulup gidiyor maç kavramından.
Geriye bir tek korku kalıyor.
Aman olay çıkmasın korkusu.
Bir de “ceset ile karasinek ilişkisi gibi”; olaydan nema çıkarmaya çalışanlar var tabi.
* * *
Sorarım size, olay çıkmaması için ideal ortam nasıl olmalı Trabzon’daki maçta?
Madem ki, “gol” heyecan demek futbolda... Mümkünse gol olmasın, biir.
İlla gol olacaksa, aman Trabzonspor atsın, ikii...
Sonra?
Fenerbahçeliler bırakın jesti, kelamı; mimik bile yapmasın. “Robot”u oynasın!
“Böyle futbol olur mu ya” demesin kimse.
Futbol denilen medeni, rekabetçi, bilimsel ve evrensel organizasyondan “benden olmayan ölsün” sonucunu çıkaran insanlara böyle futbol ve böyle yorum işte!
Golsüz derbiler dilerim.