Fenerbahçe bayram arifesinde gülen esnaf gibi!.. Son gün ciro tavan yapacak, cep cüzdan dolacak. Akşam kepenk indirilip Bayram’da derbiye bakılacak.
Hem de keyifle...
Ne sonuç çıkarsa “bereket versin”!
***
Maça gelince... Medya öğrenemedi ama Fenerbahçe’nin yabancıları öğrendi “mecburi rotasyonu”.
Anladı, hazmetti.
Holmen, Emenike, Yobo tribünde. Sow’a bakıyorsunuz, yaramış rotasyon. Zaman geliyor, sıfırda defansına yardım ediyor, golü atınca da Ersun Yanal’ın elini öpmediği kalıyor.
Üstüne iki kopya gol daha... Dönüşü muhteşem oldu vesselam.
***
Yanal “sorun yaratacağı” sanılan tribüne yabancı oturtmayı, takımın lehine kullanmayı başardı anlaşılan.
Baroni bile hazır başladı, çıkana kadar eskisinden daha ciddi oynadı.
Bu takımda herkes tribüne çıkar Kuyt çıkmaz. Golü de çok güzeldi “her yerde olan” adamın!
***
Hani “en iyi antrenman maçtır” derler ya... İlk yarıda forveti, ikinci yarı defansı “çok sıkı” çalıştı Fenerbahçe’nin!
Aslında Elazığspor yardımcı oldu ilk yarıdaki iki gole. Hücuma hızlı çıkan ancak o sırada defansta boşluk bırakma huyu olan konuk takım, Fenerbahçe karşısında da bildiğini okuyunca, bir ara 10 dakikada bir gol yer hale geldi.
İkinci yarı başlayınca, bu kez Elazığspor’da farkı kapatma sevdası... Bomboş Elazığspor yarı sahası.
Tabelaya sadece Sow’un iki golü daha eklenip fark artmadıysa Elazığspor hızlı kanat adamları iki Serdar’a dua etmeli.
***
Son söz Fenerbahçe’ye:
Bu üçüncü sezon... Dünya’da hangi kulüp Fenerbahçe’nin benzeri iki dehşet sezonu yaşayıp üçüncüye başladığında, yere ayağı titremeden basar ve her maç üstüne koyarak ilerler acaba?
Hani kulüplerle kişileri ayıralım diyorlar ya; Fenerbahçe aşmış... Kulüple takımı bile ayırmış!..
Mahkemede, tahkimde, UEFA’da, CAS’da ne olursa olsun takım ve taraftar şampiyonluk havasında.
İlk hafta Konya “kazasını” saymazsak Fenerbahçe takımını takdir etmek lazım.