Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Önce tebrikler sayın Yıldırım’a... Artık Fenerbahçe başkanlığına ilişkin her türlü rekoru kırmış veya kırmak üzeridir kendisi.
Lakin yetmez...
Ayrı ve özel bir tebrik daha gerekir:
Kendisi “21. yüzyılda Türkiye’deki en tutarlı insanlardan biridir”!
Evet...
İlk gün neyse, 11. başkanlıktan sonra da aynı.
Müthiş bir seçim kazanmış, kimseye nasip olmayacak bir destek almış şu malum şartlarda...
Bari, bir “balkon konuşması“ gerekmez mi?
Hani “herkesi kucaklayacağız, eleştiriler seçim sonucuyla rafa kalktı, kimseye ayrı gayrı olmayacak” falan demez mi başkan?
Çıktı “zehir zemberek“ bir konuşma yaptı. Üstelik mantıksız.
Bir yandan “hakkımızdaki tapeler hikaye” diyeceksiniz, öte yandan rakip listedeki adayı çok daha masumane tapeleri yüzünden “hain” ilan edeceksiniz.
Yapacak bir şey yok...
İyidir, kötüdür ama yıllardır sağı solu oynamayan bir başkandır sayın Yıldırım.
Buna istikrar derim, kutlarım.

Haberin Devamı

Kongre’nin mesajı

Mesajı doğru almak lazım!..
Genel Kurul’da oyların yüzde yetmişini Aziz Yıldırım’a teslim ederken “Mehmet Ali Aydınlar’dan başkan falan olmaz” mı demek istedi Fenerbahçe?
Hayır.
Ne mesele bu kadar basit...
Ne de Fenerbahçe Kongre Üyeleri bu kadar kıymet bilmez olabilir.
Üstelik Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe başkanlık koltuğunu şerefle dolduracak, çok başarılı olacak, tertemiz bir Fenerbahçeliden başka bir aday değildir. Kaybedene saldıran, güçlü olana tapan çakal ruhlu yaratıklara aldırmayın siz.
***
O zaman ne mesaj verdi 10 bine yakın Fenerbahçe kongre üyesi?
Benim iki hafta önce yalnız başıma yazdığım, bugün herkesin paylaştığı “Olağanüstü Genel Kurul’un bir hesaplaşma olduğu” mesajı.
Mehmet Ali Aydınlar’la değil, “3 Temmuz süreci” ile...
Yargı, UEFA, CAS ne derse desin şikeyi kabul etmedi Fenerbahçe.
***
İster “sahaya yansımadı” sonucu çıkarın bu tavırdan.
İster “herkes yaptı” pişkinliği.
Lakin, “Fenerbahçeli bu işin komplo olduğuna inanıyor” tespitini unutmayın.
Biri veya hepsi doğru olabilir.
***
Ve bu “sıra dışı” bir eylemdir.
Her şeyin “eyyam katsayısı” ile değerlendirildiği günümüzde, hukuk ve UEFA’nın yanıldığını söylemek (doğru veya yanlış; ama söylemeye cesaret etmek) ancak Fenerbahçe gibi bir “dev”in cüret edebileceği bir iştir.
Mesaj verilmiş, düşünce özgürlüğü zirve yapmıştır.

Haberin Devamı

Sakalımız yok ki Terim dinlesin

Fatih Terim, son basın toplantısına “bazıları hemen konuşmamı, bazıları şimdi susmamı istiyorlar ama” diye başlamıştı. “Şimdi hiç sırası değil” diyenlerden biri de bendim! Gerekçelerimi de açıkladım.
Hem basın toplantısından önce “aman yapma” diye yazdım, hem de sonra eleştirdim. Ancak birkaç satır değinebildim. Şimdi de öyle... Ancak birkaç satır!..
Çünkü Türkiye’de futbol gündemi farklı bir yerde.
İste “sadece bu sebeple bile” Fatih Terim’in ertelemesi lazımdı o basın toplantısını.
Koskoca Fatih Terim çıkmış, Galatasaray başkanı ve yönetimine “hakkımı helal etmiyorum” demiş, ayrılış nedenlerini ve haklılığını sıralamış...
Bir gün manşet olmuş, sonra kimse üzerinde bile durmamış.
Sakalımız yok ki, inandıralım.

Haberin Devamı

İslam ağabeyin ruhu şad olsun
Olağanüstü kongreden olağanüstü olaylar bekleyenler, Fenerbahçe’deki sandık olgunluğuna şaşıp kaldılar.
Ben şaşırmadım. Zaten öyle olacağını tahmin etmiş ve yazmıştım.
Çünkü, rahmetli İslam Çupi ağabeyimizin bile tarif etmekte zorlandığı “Fenerbahçe büyüklüğü” öyle icap ettiriyordu. Ne çıktı “mukaddes sandıktan”?
Bir; “3 Temmuz süreci hiç inandırıcı değil”
İki; “Başkan ve yöneticilerimizin itibarı siyaseten lekelendiyse, biz de siyaseten temizleriz”.
Buna inançtaki ve böylesine dayanışma içindeki insanlar birbirleriyle kavga eder mi?
Etmediler tabi.
Bir “komplo” ile karşı karşıya olduklarını düşünen, düşüncelerini demokrasinin olanca zarafeti ile deklare eden Fenerbahçeliler ne kadar büyük bir kulübü temsil ettiklerini ispatladı.