SkorerEntrika, intikam, hesaplaşma

Entrika, intikam, hesaplaşma

13.11.2009 - 02:49 | Son Güncellenme:

Gökçek yönetimi ile Karaman arasındaki husumet iki sezon öncesine dayanıyor. Karaman’ın, Ankaraspor’un başındayken, Gaziantep ile 1-1 berabere kalınan maç sonrası kovulmaya kadar giden çıkışını unutmayan Ahmet Gökçek bezdirme politikasının düğmesine basıyor

Entrika, intikam, hesaplaşma

Bakmayın Ankaragücü Teknik Direktörü Hikmet Karaman ile Başkan Ahmet Gökçek’in bir hafta önce gülücükler dağıtarak birbirlerine doğum günü pastası yedirdiği fotoğraftaki mutluluk görüntüsüne.
Riya, entrika, intikam, hesaplaşma, tekmili bir aradaydı Gökçek’in 33. yaş kutlamasının ardında.
Peki bu kadar kısa sürede ne değişti? Ne oldu da Gökçek kılıcını çekip Karaman ile yollarını ayırmaya karar verdi?
Aslında kavga bugünün sorunu, sorun da Karaman’ın sözleşmesi değil. Husumet iki sezon öncesine dayanıyor. O dönem Karaman, Ankaraspor’un başında. Gökçek de gizli başkan ve futbol şube sorumlusu. 24. haftada Gaziantep maçı oynanıyor. İlk yarı Ankaraspor’un 1-0 üstünlüğü ile sona eriyor. Karaman iki oyuncusuna “Isının, 75.dakikada oyuna alacağım” talimatı veriyor.
İkinci yarı başlıyor. Rakip bastırıyor. Karaman, De Nigris’i çıkarıp Özer’i sahaya sürüyor. Isının dediği Eren ve Murat Tosun bekliyor. Dakika 82’yi gösterirken, bu ikili Tita ve Mehmet Yılmaz’ın yerine oyuna giriyor. Dört dakika sonra Gaziantep golü buluyor ve maç 1-1 bitiyor.
Soyunma odasındaki sessizliği Karaman’ın haykırışı bozuyor; “Kim soktu bu adamları oyuna?”.
Herkes birbirine bakarken, Gökçek “Ne diyorsun ? Sen değiştirdin elbette?” diye çıkışıyor. Tansiyon yükseliyor. Karaman soyunma odasını terk ediyor. Ertesi gün Ankaraspor, Karaman’ın işine son veriyor!
O günden sonra Gökçek ve Karaman birbirleri hakkındaki düşüncelerini her ortamda sakınmadan dile getiriyor. Ta ki yolları Ankaragücü’nde kesişinceye kadar!
Ancak Gökçek kararlı. İki yıl önce soyunma odasında yaşananlar gitmiyor gözünün önünden. Karaman ise aylar önce başına gelecekleri hissediyor.
Geçen yıl kümede bıraktığı Ankaragücü ile yeniden anlaşırken, kendisine müthiş bir sözleşme hazırlanıyor. Gökçek başkan seçildiği gün istiyor o sözleşmeyi. Yanı başındaki babası Melih Gökçek’in ağzından şu sözler dökülüyor; “Yuh be! Kulübün tapusunu da verselermiş!..”
Gökçek’lere kalsa hesabı o gün kesecekler.
Bir tarafta “enkaz edebiyatı” öte yanda hatırı sayılır bir tazminat çıkıyor karşılarına.

Haberin Devamı

İki seçenek kaldı
Derhal Karaman’ı yıldırma politikası başlıyor. Ancak plan tutmuyor. Üstüne 3-0’lık Galatasaray galibiyeti de gelince “gaz sıkışması” yaşanıyor kulüpte.
Karaman’ı ikna edip “makul paraya” gitmesi için devreye “ağır” yöneticilerden biri giriyor.
Tecrübeli hoca “yok” diyor.
Kasımpaşa beraberliği sonrası Gökçek kararını veriyor; “Ne olursa olsun bu adam gidecek”. Fatih Terim, Ersun Yanal, Bülent Uygun, Hagi gibi alternatif isimler de medyaya sızdırılıyor.
Amaç Karaman’ı bezdirmek.
Yine olmuyor. Bu kez aile şirketi gibi yönettikleri Ankaraspor’daki yollar deneniyor. Önce hocanın belirlediği antrenman saati değiştiriliyor, akşam çalışması iptal ediliyor.
Ardından Karaman’a yakınlığı ile bilinen ve onunla aynı otelde kalan Bebbe ve Vassel’e “Gidin başka yere” deniyor. Son olarak da Karaman’ın sözleşmesinin geçersiz olduğu tezi ortaya atılıyor.
Şimdi iki seçenek var;
Ya Gökçek ve Karaman uzlaşarak ayrılacaklar ya da federasyon hukukçuları geçmişte benzerini görmedikleri bir kavganın şifrelerini çözmek için fazla mesai yapacaklar.
Fitil ateşlendi, hızla barutun izini sürüyor!