28.08.2022 - 14:49 | Son Güncellenme:
Türk futbolunun unutulmaz isimlerinden Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, NTV'de Emek Ege'nin sunduğu Kırılma Anı programına konuk oldu. Belözoğlu, 3 Temmuz sürecinden Aziz Yıldırım ile aralarında geçen olaylara kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Emre Belözoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şu şekilde;
3 TEMMUZ SÖZLERİ
"3 Temmuz'da büyük bir şok yaşadık. Sabah kalktık, televizyonda haberler, altyazılar, kırmızı kırmızı son dakikalar. Aziz Yıldırım ve yönetici büyüklerimizi görüyoruz. Gerçekten zor bir süreçti."
"KAVGAYA GİDECEKSEN VOLKAN ORADA OLUR"
Volkan farklı bir karakterdir. Volkan'da geri adım olmaz. Kavga edeceksen de orada olur (gülerek). Volkan ile tartışmalarımız da olmuştur, içinden geldiği gibi davranıyor. Beni de Volkan'ı da Fenerbahçe taraftarları bir yere koydu. Annemin ismi Fatma, babamın Mehmet. Onların isimlerinden şüphe etmediğim gibi Fenerbahçe'nin şampiyonluğunda leke yok. Ben sahadaydım. Yaşananları bizden daha iyi bilecek kimse yoktu. Süreç çok kötü ilerledi. Türkiye zor günler yaşadı. Sıkıntılı bir süreçti. Annemin oğlu Emre olarak ne kadar eminsem Fenerbahçe bir o kadar tertemizdir."
"BEN BUNDAN RAHATSIZIM"
Temmuz'un cefasını biz çektik. Çok şükür herkes sefasını konuşuyor. Bu konularla gündeme gelmek istemiyorum ama... Ülkemizde bazı insanlar o dönemin içindeki insanların hafızalarıyla dalga geçecek kadar rahat davranıyor. Ben bundan rahatsızım. Aykut Kocaman, Volkan Demirel ve takım arkadaşlarımızın yaşadığını kimse yaşamadı. Çok şükür ülke bir rahata erdi. O süreçte olanlar yokmuş gibi davranılıyor. Bundan rahatsızım. Allah'a çok şükür cefasını bizler yaşadık bu süreçte."
"Umutsuzluğa kapıldığınız bir an var mı?"
Emre Belözoğlu: "Fenerbahçe ceza aldı, Şampiyonlar Ligi'ne gidemeyecek, küme düşecek dediler. Büyük bir yıkım vardı. Bizi kulübe çağırdılar. Çeşme'den 1-2 arkadaşımla dönüyoruz. Arkadan, daha önce 3. günde "Şikeciler" diye bağırdılar. Ben de çok sakin bir insan değilim. Böyle tartışmalar yaşadık. Koskoca bir camianın hak etmediği, sonrasında hakkın yerini bulduğu bir süreç oldu. Hiç kolay değildi ayakta durabilmek. Takımın gücü de azalmıştı. Son ana kadar Kocaman ile oynadık."
"ÇOK BÜYÜK FUTBOLCULARLA OYNADIM"
"Çok büyük futbolcularla oynadım. O kadar iyi oyuncularla oynadım ki. Fenerbahçe ve Galatasaray'da o kadar çok isimlerle oynadım ki... Bir tane oyuncuya indirgeyemem bunu. 2013-14 kadrosu çok iyi bir kadroydu. 2010-11 çok sıkıntıların olduğu bir dönemin kadrosuydu. Malatya'ya elendik, Antalya'ya gittik. Üst üste maçlar kazandık. 2013-14 kadrosu olgunlaşmış, ligi bilen bir takımdı. 2013-14, Türkiye Ligi'ne daha uygun bir takımdı."
"Aykut Kocaman ile karşılıklı ağlayarak anlaştık. Aykut Kocaman'ın ağladığını gördünüz mü? O anı hatırlıyorum. Onun ağladığını görünce ben de ağlamıştım. Çok değerli bir adamdır. Her zaman gönlümde farklı bir yeri olacaktır."
"Hangi maçı tekrar oynamak istersin?"
"Hangi maçı tekrar oynamak isterim? Bursa maçı, iki Galatasaray maçı var. Çok maç var. Kaybettiğim her maçı tekrar oynamak isterim."
"Fenerbahçe baskıyla mücadele edebiliyor mu?"
"Fenerbahçe'de içeriyi iyi biliyorum. Genlerini, gücünü çok iyi biliyorum. Bir kitap daha okumama gerek yok bunla ilgili. Ne yazık ki sabırsızlık problemi var. Hemen başarıyı elde etme isteği var."
AYRILIK SÜRECİ
"2015'te ilk ayrılma sürecim vardı. 2015'te önemli oyuncuların gönderilmesi hataydı. Bir kulübün bir hafızası olmalıdır. Teknik adam ve sportif direktör üzerinden gideceksiniz. Göksel Gümüşdağ oradaydı. Fenerbahçe'de 34 yaşındaydım. Çok da iyi bir sezon geçirmiştim. 20 gole direkt katkı vermiştim. Belki de hayırlısı böyleydi. Ben çok üzülmüştüm. Beklemiyordum açıkçası. Yaşandı. Sonrasında futbolu bırakma kararı aldım ben aslında. Sonra bir gün, yattım, kalktım. Bir daha uyudum. 3 gün böyle devam etti. Sonra tam kapıdan çıkarken nereye gidiyorsun dedi eşim. Ben galiba bırakamayacağım futbolu dedim."
"En değersiz hissettiğin an?
"Değersiz olduğumu hiç hissetmedim. Terraneo'nun televizyonda bir şeyler söyledi. Televizyonda İtalyanca ağır ifadeler kullandı, tercüman yumuşatarak konuştu. Gönderildiğimi söylediği bir konuşma yaptı.Aziz Yıldırım, 'Bir tek sen kalacaksın. Arkadaşların gidecek' demişti. Ben de 'Keşke mektupla göndermeseydiniz' dedim. Ben gönderildiğimi televizyondan öğrendim. Şu an gülüyorum ama acı bir durumda."
"AZİZ YILDIRIM BENİ ODASINDAN KOVDU"
"Aziz başkan içinden geldiği gibi davranan bazen oturduğumuzda onunla bana kzıdığı zamanlar da oldu. O da olduğu gibidir. Fenerbahçe için çok sıknıtılar çekmiş. Tarihi süreci yaşamış, ne yazık ki en büyük sıkıntısı çekmiş. Fenerbahçeli duruşuyla bu ülkenin değerlerine bağlı duruşuyla tüm Fenerbahçelilerin gönlünde taht kurmuş bir insandır. Benim için de bir ağabeydir. Kolay bir insan değildir ama onunla vakit geçirdiğinizde onu çok seversiniz. Oyunu-başkan ilişkimiz de her zaman iyi olmuştu. Beni birkaç kez odasından kovsa da hep iyi anılarla kendisini hatırlıyorum. Benim için Aziz başkan her zaman farklı bir değerdi."
"Bir maçta hakemle tartışmıştım. O maçın ardından beni odasına çağırmıştı. Bana sinirlenmiş ve odasından kovmuştu. Aklımda kalan anılardan bir tanesi sadece."