Fenerbahçe adına final gibi bir maçtı... Kayserispor karşısına liderin tam dokuz puan gerisinde çıkılmıştı... En küçük hata bu sezon için kepenk kapatmaktı... Kayserispor ise UEFA hedefinden sapmama hesapları yapmaktaydı...
Böyle bir ortamda oyun fırtına gibi başladı. Ev sahibi ciddi eksiklerine rağmen baskın ve meydan okuyan bir tavırdaydı. Fenerbahçe de dik duruyor, rakibini dizginlemeye çalışıyordu... Bu tablo çok fazla sürmedi. 8. dakikada Mehmet Topal’ın adrese teslim uzun topunu mükemmel bir kontrolle önüne indiren Soldado, Süper Lig’deki ilk sınavına çıkan genç Vedat’ın yanından yaptığı net vuruşla klasını bir kez daha gösteriyordu. Tabii bu golde Kayserispor’un hocası Sumudica’nın şapkadan çıkan (!) üçlü savunma hattının acemiliği, pozisyon yetersizliği önemli etkendi...
Bu gol maçın şeklini de tamamen değiştirdi. Oyun tam da Fenerbahçe’nin istediği ortama geldi. Beraberlik için yüklenen ev sahibinin ataklarını Mehmet Topal ve Souza ile iyi karşılayan Fenerbahçe, Aatıf ve Giuliano’nun dikine oyundaki ısrarı ve Şener’in etkili kanat bindirmeleriyle ciddi tehdit oluşturmaya devam etti. Nitekim 12. dakikada Aatıf’ın uzak menzilli füzesi maçın fişini çekmeye yetti...
Sezonun en zor sınavını bir anda kolaya çeviren Fenerbahçe 2-0’ın verdiği özgüven ile antrenman havasında oyunu götürdü. Devre biterken Soldado’nun golü uzun bir aradan sonra rahat bir lig maçı izleyen Fenerbahçeliler’in keyfini biraz daha köpürttü...
İkinci yarıda kendini fazla yıpratmayan, Kayserispor’u sahasında karşılayan ve farkı artıracak fırsat kollayan sarı-lacivertliler, önce Şener ardından Giuliano ile bu amacına güle oynaya ulaştı.
Fenerbahçe’de görevini yapmayan oyuncu yok gibiydi. Ancak Şener’e ayrı bir parantez açmakta yarar var. Bileğinin hakkıyla Isla’dan formayı kapan Şener dün sahanın en çalışkan, en çözüm arayıcı, en enerjik ismiydi... Sağ kanadı hallaç pamuğu gibi attı, Fenerbahçe ataklarına dinamizm ve renk kattı... Dolayısıyla alkışı da fazlasıyla kaptı...
Süper Lig’de şampiyonluk yarışı, önceki yıllara göre rastlanmadık biçimde sıkışık bir hal aldı. Tıpkı Lunapark’taki “çarpışan arabalar” misali, kimin nereye gideceği belli değil. Ama şunu net söyleyebiliriz Fenerbahçe zirveye yeniden bilet kesti...
Bu arada sarı-lacivertliler bu sezonki gösterişli deplasman performansını iç sahaya yansıtsa belki bugün rakiplerinin puan kaybetmesini bile beklemeyecekti... Kızgın, üzgün, bezgin Fenerbahçeliler hesaplarını biraz ertelesin, hiç olmazsa son yedi haftada bu takımın sonuna kadar arkasında dursun... Fenerbahçe’nin bu dönemde seyircisine her zamankiden daha fazla ihtiyacı var...