Üç haftada iki yenilgi “Yeniden Fenerbahçe”, “Yeniden Başarı” sloganı ile yola çıkan Fenerbahçe’de balayı döneminin erken bitmesi anlamına geliyor...
Belki köprünün altından daha çok sular geçecek ama görüntü hiç de iç acıcı değil... Eksikleri gidermek, taraftarın yeniden gözüne girmek, futbolun gereklerini yerine getirmek ne kadar zaman alacak göreceğiz. Ama trenin kaçtığı da unutulmamalı...
Şu bir gerçek ki solist detone, sazlar da akortsuz olunca Fenerbahçe’nin tatsız görüntüsü hiç değişmiyor... Takım bir türlü ritim tutturamıyor... Onca çabaya, koşuya rağmen organizasyon sıfır. Durum böyle olunca uyumsuz, kararsız, etkisiz ve verimsiz bir Fenerbahçe çıkıyor karşımıza...
Göztepe önünde bir kez daha gördük ki, bireysel beceriler de yetersiz, takımın toplam oyun kalitesi de...
Transfer döneminin bitimine bir hafta kala alternatifleri çoğaltmak, yeni bir kadro derinliği oluşturmak, sistemle uyumlu bir takım yaratmak için kolları sıvayan sarı-lacivertli ekip, bu geç kalmış hamlenin sancılarını dün gece fazlasıyla çekti. Bir süre daha da çekecek gibi...
Giuliano ve Josef de Souza ile yollar ayrılınca dün 4-1-4-1 düzeni ile oynamaya çalıştılar. Tek ön libero Mehmet Topal, onun önünde Eljif, Ayew, Alper ve Dirar’dan oluşan dörtlü farklı bir tat vermedi... İlk yarıda Mehmet Topal ve Slimani ile ciddi pozisyonlara girilse de birbirlerinin özelliklerini tanımayan, topu hızlı dolaştıramayan, ciddi pas hataları yapan bir takım vardı sahada...
Fenerbahçe’nin çok net gol fırsatları yakalaması kesinlikle akıllı, bilinçli, çalışılmış hücum girişimlerinden değil, Göztepe’nin oturmamış savunma kurgusundan kaynaklıydı...
Dün gece 64 dakika sahada nasıl kaldığını anlayamadığımız bir Dirar vardı ki, eyvah eyvah... Bir futbolcu bu kadar mı ruhsuz, gamsız, vurdumduymaz olur! Fenerbahçe forması bu kadar ucuz mu? İnanın Dirar’ın değil oynamak Samandıra’da idmana çıkması bile fazla...
Hasan Ali, Neustadter, Isla da ondan farksız mı? Hele Alper... Yarım yamalak oynamada üstüne yok... Ayew hâlâ kalitesinden uzak...
Sahada savaşan tek isim Slimani idi... Çok mücadele etti. Takım ona orta yapacağı yerde, Cezayirli kenarlara giderek arkadaşlarına pozisyon üretti... O kadar efor harcadı ki 60’dan sonra o da bitti...
Göztepe ikinci yarıda biraz dikkatini artırıp, orta alan direncini yukarı çekince zaten yavaş ve temposuz oynayan rakibini kilitledi. Ve Halil’in jeneriklik golüyle sezonun ilk üç puanını Fenerbahçe’den aldı... Takımın yediği gole fazla reaksiyon vermemesi, Cocu’nun değişikliklerinin çare üretmemesi düşündürücü konular...
Bu takım yeni kadrosuyla yeni bir kimliğe kavuşabilir mi? Yoksa karmakarışık oyuncularla takım olma özelliğini de mi kaybeder? Rahatsız edici, yanıt arayan sorular bunlar. Ancak Teknik Direktör Cocu’nun Milliyet’e verdiği röportajda PSV’de de finansal sıkıntılarla yola çıktığını belirtip, “İlk sezon sabır, ikinci sezon şampiyonluk” vurgusu yapması galiba Fenerbahçe taraftarına verilmiş bir mesaj gibiydi... Hocadan söylemesi...