Kuyt formsuz, Gökhan Gönül etkisiz, savunmanın göbeği uyumsuz, Krasiç hazır değil, orta alan yetersiz. Bunları anlayabiliriz. Ama Sow hariç tüm takımın ciddiyetsizliğini, dağınıklığını ve isteksizliğini hiç anlayamıyoruz. Futbolcuların maç seçmelerini yadırgıyoruz... Alex’siz Fenerbahçe’yi daha dinamik olarak niteleyen ancak oyuncularını bir türlü koşturamayan Teknik Direktör Kocaman’ın Selçuk’a bu kadar sabretmesine, yenik durumda forveti ikilemek için son dakikaları beklemesine, 2.5 yıl sonunda hâlâ bir sisteminin bulunmayışına ise hiç şaşırmıyoruz...
47 maç sonra Kadıköy’de gelen yenilgi de sürpriz değil. Eğer bu kadro duran top haricinde pozisyona giremiyorsa, her maç kalesinde sayısız tehlike yaşıyorsa, yardımlaşmayı bir kenara bırakmışsa fazla söze gerek yok. Kazanılan Beşiktaş derbisi dahil, Bursa deplasmanındaki bir puan, Limassol önündeki galibiyette hep şansı yanında olan Fenerbahçe’yi dün kurtarıcı melekleri terkedince hak edenin kazandığı bir doksan dakika yaşadık.
Antalya dün gece sadece futbol dersi vermedi, rakibinin aylardır halı altına süpürülen sorunlarını da gözler önüne serdi. Yani temizlik zamanı geldi.