Evet her maç şapkadan tavşan çıkarmasına alıştığımız Brezilyalı yıldızın son dönemlerdeki hali iç açıcı gözükmemekte. Fenerbahçe’nin asıl meselesi “şu an koşmuyor, mücadele etmiyor, takımı eksik bırakıyor” diye eleştirilen Alex gibi en az 18 oyuncusunun bulunması
Fenerbahçe’de işler kötüye gitti mi hemen Alex - Aykut Kocaman kavgası ısıtılıp sofraya konuyor...
Evet bu ikilinin arası hiçbir zaman güllük gülistanlık olmadı... Ancak o hesap polemiğe girmeden, kavga etmeden, birbirlerini fazla üzmeden, Alex’i Lefter ile aynı kefeye koyan tribünleri fazla germeden geçen sezonun devre arasında kapanmamış mıydı?
Başkan Aziz Yıldırım’ın da devreye girmesiyle tereyağından kıl çeker gibi mesele tatlıya bağlanmıştı... Şimdi hem Fenerbahçe’nin Alex’e, hem de Alex’in Fenerbahçe’ye en fazla ihtiyaç duyduğu bir ortamda yara kaşınıyor, bir çuval sorunun içine en kırılgan, en hassası bırakılıyor... Ocağa sürekli odun atanlar, “Kocaman’ın sisteminde Alex’in yeri yok” şarkısını yeniden hit yapma peşinde...
Fenerbahçe’nin bugünkü kötü tablosunun sorumlusu Alex de Souza değildir. Evet her maç şapkadan tavşan çıkarmasına alıştığımız Brezilyalı yıldızın son dönemlerdeki hali iç açıcı gözükmemekte. Ancak Alex saygıyı fazlasıyla hak etmektedir... Bugüne kadarki duruşu, karizması bunu gerektirmektedir.
Sınırları aşmamıştı
Alex ile medya üzerinden mesajlaşmak Aykut Kocaman portresine açıkcası çok ters düşüyor. Alex ne demiş ki... Bir taraftarla sohbet ederken “Sen bu takımın hocası olsan böyle mi oynarsın?” sorusuna “farklı” yanıtını vermiş... Çift forvetin daha iyi olabileceğini belirtmiş...
Kocaman’ı küçümsemek yok, sınırları aşmak yok, ukalalık veya bilgiçlik taslama yok...
Sadece bir tespit... Aynı tespiti Elmander, Baros ve Ujfalusi defalarca yaptılar, “Bu takım çift forvet oynamalı” mesajını puan kaybedilen her maçtan sonra Fatih Terim’e gönderdiler. Terim de oyuncularına hak verip çift forvete dönmedi mi!
Ancak Karabük maçı sonrası Kocaman’ın yanıtına bakın;
“Alex’in bunları söylemesi ne kadar yanlışsa, benim cevap vermem de o kadar yanlış olur...”
Bir oyuncuyu kurtlar sofrasına atmak diye buna denir işte...
Futbolun sonuna gelmiş, heykeli dikilmiş bir yıldız ile hele böyle bir dönemde didişmek, onsuz takım kurmaya gayret etmek ne Kocaman’a yarar getirir, ne de Fenerbahçe’yi iyileştirir... En önemlisi Alex’siz bir oluşuma tribünler izin vermez.
Peki Samandıra’da her gün beraber olan bu ikili neden karşılıklı oturup birbirlerini dinlemezler, fikir alışverişinde bulunmazlar? Birbirlerine dertlerini açmazlar?
Mesela Kocaman göreve geldiği ilk günden bu yana Alex’i sahada kullanma konusunda çok başarısız... Bazen onu sahada fazla tutmakla yanlış yapıyor, bazen gereksiz yere yanına çekiyor... Balans ayarını bir türlü tutturamıyor...
Pas trafiği azalıyor
Fenerbahçe’nin asıl meselesi “şu an koşmuyor, mücadele etmiyor, takımı eksik bırakıyor” diye eleştirilen Alex gibi 18 oyuncusunun bulunması... Öyle veya böyle Alex olmadan karşı kaleye gidecek ne oyun planı, ne akıl, ne de kalite mevcut... Kadıköy’de seyircinin korkusundan gayrete gelen sarı-lacivertli futbolcuların hiçbiri deplasmanda topa gitmiyor. O çok övünülen pas trafiği giderek azalıyor, rakipler için istediklerini yapmak hiç de zor olmuyor...
Fenerbahçe’de 3 Temmuz’dan bu yana herkes taşın altına elini soktu... Artık biraz da futbolcuların fedakârlık zamanı... Bir de Aykut Kocaman bu takıma daha fazla kafa patlatmalı... Yönetmensiz film çekilmiyor...
HAFTANIN?PORTRESİ
MELO / (G.SARAY)
Son haftalarda bir düşüş içerisine girse de Kayserispor maçında yeniden kendine geldiğini gösterdi. Hem savunma, hem de hücumda çok önemli işler yaparken, Galatasaray’ı adeta organize eden isimdi. İştahlı, çalışkan, hırslı futbolunu klas bir golle süsledi. Arkadaşlarına sürekli yardım etti, rakibin rahat oyun kurmasına bir an olsun izin vermedi.
HAFTANIN?TAKIMI
K.KARABÜK
Ligde kalabilmek için inanılmaz bir mücadele veren Karabükspor, güçlü rakibi Fenerbahçe karşısında da doksan dakika savaştı, üç puanı bileğinin hakkıyla kaptı. Rakibinin açıklarını çok iyi değerlendiren, konsantrasyonunu bir dakika bile kaybetmeyen, disiplinden hiç taviz vermeyen Karadeniz temsilcisi tehlikeli bölgenin dışına çıkarak moral depoladı.
HAFTANIN?HOCASI
BÜLENT KORKMAZ (K.KARABÜKSPOR)
Soyadı gibi korkmadan yolunda ilerliyor, tüm riskleri alarak tarihi bir başarıya yelken açıyor. Karabükspor’un çehresini kısa sürede değiştiren, özellikle iç sahada bileği kolay kolay bükülmeyen bir takım meydana getiren genç çalıştırıcı, Fenerbahçe karşısında da mükemmel bir saha kenarı yönetimi gösterdi, alınan önemli zaferde başrolü kapmasını bildi.
HAFTANIN?HAKEMİ
CÜNEYT ÇAKIR / SİVAS-BEŞİKTAŞ
Hakem kararlarının bir hayli tartışıldığı 26. haftanın en zorlu mücadelesini en az hatayla tamamladı. Oyunun sonucuna tesir edecek bir yanlışı olmadı. Pozisyonları yakından izlerken, avantaj kurallarına özen gösterdi. Birkaç ters faul düdüğüne rağmen performansıyla sınıfı geçmeyi başardı.
HAFTANIN?SONUÇLARI
G.Saray - Kayseri: 1-0
(Melo Dk. 32)
K.Karabük - F.Bahçe: 2-1
(Cernat Dk. 45, Birol Dk. 45+1, Alex Dk. 67)
Ordu - M.P.Antalya: 3-2
(Hasan Kabze Dk. 7, Stancu Dk. 17, Garcia Dk. 44, Jaba Dk. 70, Emrah Dk. 90)
Sivas - Beşiktaş: 1-1
(Sivok Dk. 43, Erman Dk. 85)
Trabzon - G.Antep: 4-1
(Popov Dk. 6 k.k., Burak Dk. 55 ve 79 pen., Mustafa Dk. 65, Sapara Dk. 69)
G.Birliği - Mersin İY: 1-2
(Yahia Dk. 53, Nobre Dk. 90, Azofeifa Dk. 90+2 pen.)
İst.B.B. - A.Gücü: 3-0
(Webo Dk. 13 ve 83, Serol Demirhan Dk. 55 k.k.)
Manisa - Bursa: 1-3
(Murat Erdoğan Dk. 14, Serdar Dk. 21, Vederson Dk. 35, Bangura Dk. 90)
Samsun - Eskişehir: 3-1
(Gekas Dk. 44, Ekigho Dk. 51, Uğur Dk. 63, Volkan Dk. 84)