Fenerbahçe kötü oynayabilir, Fenerbahçe Yönetimi kadro mühendisliğinde ciddi yanlışlar yapmış olabilir, teknik kadro taktik konusunda, oyuncu tercihlerinde, sistemde, oyun planında doğruyu bir türlü tutturamamış olabilir ancak tüm bunlar hakem camiasının Fenerbahçe Kulübü ile deyim yerindeyse dalga geçmesinin, aklıyla alay etmesinin izahı, açıklaması olamaz...
Daha bir hafta önce Malatya’da Emre’nin kaçırdığı penaltıyı kaleci ihlaline rağmen tekrarlatmayan zihniyet dün İzmir’de kuralları harfiyen uyguluyorsa bunda nasıl bir bit yeniği aranmaz... Altay’ın 58. dakikada Alpaslan’ın vuruşunu kurtarışının ardından topu oyuna hızlı sokması sayesinde Moses ile öne geçen Fenerbahçe’nin golünü iptal etmek ne kadar doğruysa, bir hafta içindeki iki VAR değerlendirmesi arasındaki uygulama farkı o kadar hakkaniyetsiz ve kafa karıştırıcıdır... Adaleti sağlamak için getirilen VAR sistemi adaletsizlikte sınır tanımıyor... Hakemler hangi kıstasa göre karar vermektedir... Kitaba göre mi, forma rengine göre mi... 2-1 öne geçiyorsunuz hop bir düdükle 2-1 geriye düşüyorsunuz... Kamera şakası gibi...
Maça gelecek olursak... İlk yarı bittiğinde Fenerbahçe neredeyse rakibinin iki katı topa sahipti ama her zamanki gibi yanlamasına paslarla geçiyordu bu hakimiyet... Daha maça çıkmadan Hasan Ali’den gelen kötü haber zaten yerine tam oturmayan taşları yeniden oynatmış, Ozan’ın sağ beke, Dirar’ın sol beke geçmesiyle takımın savunma ayağı soyunma odasında sekmeye başlamıştı. Sarı-lacivertli ekip erken gelen Göztepe golüne kadar skor avantajını ele geçirecek pozisyonları aylar sonra formasına kavuşan Kruse ile yakalasa da “Üstün Alman Teknolojisi”nin şu ana kadar fazla işe yaramayan bu ender modeli biraz maç eksikliğinden, biraz ağırlığından oyunun rengini değiştirecek o son dokunuşları ne yazık ki yapamadı...
Elindeki önemli silahlara rağmen maç kazanmayı kırkına dayanmış Emre’ye yaslanarak çözmeye çalışan Fenerbahçe devre biterken Emre’nin kullandığı kornerden gelen topu kafayla ağlara yollayan Serdar Aziz ile beraberliği yakalarken, yine Emre’nin nefis ara pasıyla hareketlenen Deniz Türüç’ün ayağından da öne geçme fırsatını tepiyordu...
İkinci yarı ise her türlü aksiyon vardı... Tekrarlanan penaltıyla geriye düşen Fenerbahçe, ikince kez eşitliği sağlamakta geç kalmadı... Son 20 dakikada iki taraf maçı kazanabilmek adına çok uğraştı. Göztepe çok net fırsatları kaçırdı, Fenerbahçe Ozan Tufan ile direğe takıldı... Gustavo’nun kırmızı kartından sonra ibre ev sahibinden yanaydı ancak sarı-lacivertli ekip bir puanı kurtardı...
Son iki deplasmanda dört puan bırakan, dış saha karnesi kırıklarla dolu olan Fenerbahçe’nin bu görüntüyle büyük hedeflere yürümesi inanın zor... Hele hele o güveni, o heyecanı, o duruşu ne takımına, ne taraftara, ne yönetime verebilen bir hocayla, motivasyonu, inancı düşük futbolcu grubuyla bu geminin limana ulaşması neredeyse imkansız... Kimse kimseyi kandırmasın...