Kış ortasında bahar diye buna denir işte... Bir dolu sorunla boğuşan, motivasyonu dibe vuran, yarını belli olmayan Fenerbahçe, şu ortamda belki de rüyasında bile göremeyeceği bir skorla İstanbul’a dönüyor... Alex’in yokluğunda Kocaman, 4-2-3-1’i tercih etti. İleri uçta Kuyt ve Sow dönüşümlü görev yapıyor, Cristian ve Caner hücuma sürekli destek veriyor, tüm takım rakibe karşı alanda basmaya çalışıyordu. İyi oynarken geriye düşmek bile Fenerbahçe’nin hızını kesmedi. O kadar konsantre ve istekliydiler. Fenerbahçe aklıyla enerjisini iyi birleştirdi, futbol oynayarak kazandı. Maçın harika adamı kuşkusuz Cristian’dı.
Şimdi skor tabelasının ardındaki gerçeğe de bakmanın zamanı. Kasımpaşa maçı sonrası bu kadar kısa bir sürede ayağa kalkmanın tek bir izahı var. Papucun pahalı olduğunu anlayan futbolcular kapasitelerini zorladılar, fizik güçlerini sonuna kadar harcadılar. Kısacası onurlarını, gururlarını ortaya koydular. Yani dere hâlâ geçilmiş değil. Fenerbahçe dün geceyi milad kabul edip, üzerine ekleyerek önüne bakarsa ne ala... Ancak barutları bu doksan dakika ile sınırlı kalırsa çok yazık...