Teknik Direktör Aykut Kocaman, çok çalışma, çok tekrar, doğru çalışma, doğru tekrar ve oturmuş oyun düzeni ile sorunların üstesinden gelebileceklerini söylüyor...
Ama sorun şu ki Fenerbahçe’nin ne planlanmış bir hücum planı var, ne de savunma anlayışı... Şu ana kadar çizilmiş bir hücum planını uygulamaya çalışan Fenerbahçe’den çok, yaptığı atakların sonunu getirmeyi beceremeyen, nerede pozisyon alması gerektiğini bilmeyen bir Fenerbahçe izledik... Belki yeni transferlerle birlikte kalite yükseldiğinde üretim biraz daha artabilir ancak bu da ortaya koyulan büyük hedefler için yetmeyebilir...
Vardar gibi kalesini korumakta zorlanan, hücuma çıkamayan bir takımdan amatörce bir gol yemek, üzerine oyunun tüm kontrolü elinizdeyken, önde yapılan baskıyla sayısız top kazanılmışken, maç doksan dakika tek kale oynanmışken sonuca gidememek üzerinde fazlasıyla düşünülmesi gereken sıkıntılar...
Bir maçta en az 20 kez çizgiye inen bir takım eğer net bir gol pozisyonu çıkaramıyorsa eyvah ki ne eyvah...
Şurası da kesin bu haliyle Ozan Tufan yedek kulübesinde bile yer bulamaz... Lens’in yerine tercih edilen Dirar böyle devam ederse sezonun en büyük hayal kırıklığı olmaya adaydır... Alper papatya falını andıran performansıyla zaten güven veren bir isim değil...
Alper’in Mehmet Ekici ve Giuliano sırasını beklerken üzerindeki formayı kaptırmamak adına bu dönemlerde adeta topu yemesi gerekmez mi? Ama nerede! Bir dalgınlık, bir bezginlik, bir isteksizlik sormayın gitsin...
Volkan mı, Kameni mi tartışmasına da gerek yok... Sakarlıkta al birini, vur öbürüne...
Neustadter’in dinlenmesini de anlamak mümkün değil. Eğer Trabzonspor maçı düşünüldüyse Skrtel’in ne günahı var? Mehmet Topal tercihini gördük. Bir asist, bir gol. Milli Takım’daki stoper deneyimi hiç de parlak olmayan Topal’a da yazık, daha düzgün bir takım bekleyen taraftara da...
Bir de geçen sezon şubat ayında lige havlu atan bir takım, Ağustos ayında sahaya hâlâ genç takımın santrforu ile çıkıyorsa bunun adı da biraz iş bilmezlik oluyor sanki...
Dün gece tabelaya isyan eden, sonucu değiştirmek için sürekli deneyen, terinin son damlasına kadar savaş veren yine bir tek Valbuena vardı... Şener de ona yakın oynadı... Hepsi o kadar...
Peki bu Fenerbahçe ne zaman düzlüğe çıkar, sahada eski ihtişamına ne zaman ulaşır?
Keşke çoğu bitti, azı kaldı diyebilsek... Ancak Aykut hoca iki aylık süre verse de alınacak daha çok yol ve oyuncu var gibi...
O yüzden herkese sabırlar...