“Taşıma suyla değirmen dönmez” sözü sanki Fenerbahçe için biçilmiş bir kaftan... Sezon başından bu yana ya Alex, ya da Stoch’un bireysel becerileri ile çoğu zaman günü kurtaran sarı-lacivertli ekipte takke iyice düşmeye başladı. Takımda kimse sorumluluk almıyor, savaşmıyor, hiçbir şekilde direnç göstermiyor... Herkes birer hayalet avcısı... Serdar Kesimal sağına-soluna dönene kadar artık emeklilik günlerini yaşayan Gekas üç gol attı. Cristian - Mehmet Topuz şahane iki refakatçı... Geri kalanlar ise içler acısı... Bu kadar mı ruhsuz oynanır bu oyun? Teknik Direktör Aykut Kocaman mı? Hakikaten şaşırtıcı... Samsunspor karşısında hasbelkader öne geçiyorsunuz, ardından klasik bir şekilde savunmaya yaslanıyorsunuz. Kocaman bu takımın kontratağı beceremediğini, böyle bir yeteneği olmadığını hâlâ göremiyor. Gekas’ın daha ilk dakikadan başa bela olacağını tüm Türkiye tahmin edebiliyor. Kenardan tık yok. Sow transferi için “Umarım ne o bizi utandırır, ne de biz onu” demişti Kocaman... Galiba Fenerbahçe, Sow’u utandıracak... Çünkü bu takım kalitesizliğin, niyetsizliğin, isteksizliğin en büyük temsilcisi oldu ne yazık ki...