Puan cetvelinin şu anki görünümü Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın play-off için yerlerini şimdiden ayırttığının bir belgesi... Ligin ikinci yarısında zirve yarışından çok dördüncünün kim olacağı ile ilgileneceğiz. Bunun için kıyasıya bir yarış yaşanacak. Çünkü son koltuğun taliplisi bir hayli çok...
Fenerbahçe - Trabzonspor maçı Türk toplumuna biraz durup dinlenmek, soluklanmak, yeniden değerlendirme yapmak, bugüne kadar yaşanan olayları ve kararları gözden geçirmek adına iyi bir fırsat olacaktır...
Zaten büyük olan iki kulüp, büyüklüklerini bir kez daha göstermişlerdir. Skor tabelası ikinci plandadır. Futbolcular birbirlerine saygı duymuşlardır, sadece işlerine bakarak, kavgasız gürültüsüz her kesime gerekli mesajı vermişlerdir... Bu iz bırakan duruşları nedeniyle her iki takım oyuncularını ve teknik adamlarını kutlamak gerek.
Marka değerinin hızla kaybolduğunu düşündüğümüz, futbolumuzun dibe vurduğuna inandığımız, her şeye karamsar baktığımız bir ortamda Kadıköy’deki bu tablo, umutlarımızı yeşertmeye yetti de arttı bile...
Gelelim ligin gidişine...
Geçen sezonun ilk yarısı ile kıyaslandığında, bunca sıkıntıya rağmen dört puan fazla toplayan ve averajla ikinci sırada yer alan Fenerbahçe’nin hamurunda emek, çalışma, dayanışma ve ortak aidiyet yatmaktadır. Kadro yetersizliğine, aşırı güç kaybına rağmen kararlılık, inanç sarı-lacivertli ekibi bu noktaya taşıdı. Eğri gemi, doğru sefer misali...
Yeni yapılanma tutmadı
Trabzonspor’daki yeni yapılanma tutmadı. Yeni gelenler eskilerin yerini kesinlikle doldurmadı. Bir de Burak Yılmaz’a endeksli oyun bordo-mavili ekibi resmen kandırdı. Şenol Güneş’in karizması, dervişliği, tecrübesi de bu krizde işe yaramadı. Sezonu erken açmak, iki kulvarda savaşmak, kadronun tamamından yararlanamamak daha ilk yarı bitmeden Trabzonspor’u yarışın dışına itti. Bugün play-off sistemi olmasa gelecek sezonun hazırlıklarına yönetim olarak start verirlerdi herhalde...
Ve lider Galatasaray... Büyük değişime, sezon başındaki yönetim-teknik heyet polemiklerine, emekleme dönemine rağmen eski kazanma alışkanlığını yakalaması hem camianın, hem taraftarın bütünleşmesine, takıma olan güvenin artmasına yol açtı. Tabii baş kahraman Fatih hocaydı... Eski egolarını bir kenara bırakan, çatışma yerine uzlaşmayı kendisine yol haritası yapan, son dönemlerdeki hocalar gibi davranmadan oyuncuları kaybetmek yerine kazanmaya çalışan Terim, yine yarışmacı bir takım yaratmayı becerdi. Kimsenin kariyeri ile oynamamış, hatta kısa sürede ikinci baharlarını yaşamasını sağlamıştır. Galatasaray’ı takım yapmıştır...
Beşiktaş’ı masaya yatırırsak, zirvenin beş puan gerisinde olsalar da bu performansları bile alkışlanacak seviyede... Fenerbahçe gibi içinde bulundukları zor süreci Carlos Carvalhal sayesinde mükemmel idare ettiler. Onca sakatlık, yoğun trafik karşısında hedeflerinden kopmadılar. Son iki haftada kaybettikleri puan iş kazasından başka bir şey değil. İkinci yarıda çok daha dinamik ve agresif bir Beşiktaş kimseyi şaşırtmamalı...
Puan cetvelinin şu anki görünümü Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın play-off için yerlerini şimdiden ayırttığının bir belgesi... Ligin ikinci yarısında zirve yarışından çok dördüncünün kim olacağı ile ilgileneceğiz. Bunun için kıyasıya bir yarış yaşanacak. Çünkü son koltuğun taliplisi bir hayli çok...
HAFTANIN?PORTRESİ
GÖKHAN GÖNÜL (FENERBAHÇE)
Geçtiğimiz haftalarda Bursasporlu Turgay'ı nasıl elle oynadığını itiraf ederek attıkları golü iptal ettirdiği için bu köşede yere göğe sığdıramadıysak, Gökhan Gönül'ün de Trabzonspor maçında rakibi atılmasın diye hakemi uyarmasını da ayakta alkışlamalıyız. Hele hele Gökhan'ın rakipleri ile yaşadıkları bunca gerilime rağmen, sporcu ahlakını ön plana çıkarması, futbola sahada oynanan bir oyun olarak bakması hakikaten haftanın, hatta sezonun en anlamlı davranışıydı.
HAFTANIN?TAKIMI
GENÇLERBİRLİĞİ
Trabzonspor galibiyetinin şans olmadığını Manisa'da kanıtladılar, başarılı futbollarını üç puanla taçlandırdılar. Sezon başından bu yana içeride dışarıda, rakip kim olursa olsun kazanmak için sahaya çıkan ve pozitif bir anlayışla ilerlemeye çalışan başkent ekibi üst üste elde ettiği güzel sonuçlarla hem güven kazandı, hem de geleceğe daha umutla bakmaya başladı.
HAFTANIN?HOCASI
FUAT?ÇAPA-GENÇLERBİRLİĞİ
Birkaç sezondur yüzü gülmeyen Gençlerbirliği'ni yeniden ayağa kaldırdı. Kısıtlı kadrosuna rağmen yarışmacı bir takım yarattı. Önce Trabzon, ardından Manisa deplasmanlarındaki zaferlerde onun parmağı vardı. Neredeyse 24 saatini kulübü için harcayan, kariyerini her gün biraz daha parlatan Fuat hocanın taktik ustalığı, bilgi ve becerisi başkent ekibini ligin en tehlikeli ekibi yaptı.
HAFTANIN?HAKEMİ
HALİS?ÖZKAHYA (ORDU-GALATASARAY)
Son dönemlerdeki başarılı yönetimlerine bir yenisini ekledi. Doksan dakika çok dikkatliydi, hata yapmamak için büyük özen gösterdi. Kritik pozisyonları başarıyla çözerken, objektif kararları güven verdi. Seyirci baskısında kalmadan gördüğünü çalmaya çalıştı. Birkaç yanlış düdük çalsa da bu notunu fazla gölgelemedi.