Bu ligde her takım tatlı sert, dirençli bir oyunla Fenerbahçe’yi rahatlıkla yenebiliyor. Dün Karabük’teki manzara bundan önceki deplasmanların bir kopyası değil miydi? Bu takım futbolun temel dinamiği olan savunma ilkesini hiç uygulamıyor. Herkeste topu karşı kaleye ben taşıyacağım ihtirası var. Ama iş yükümlülüğünü yerine getiren tek isim yok. Ağır oynayan adamların çokluğu, rakip baskısını bir türlü kıramayan akıl yoksunluğu ile maç kazanmak ne kadar mümkün olabilir? Koca Fenerbahçe takımının formasını giyen milyarlık kramponlar daha sahada nerede duracaklarını bilmiyorlar. Sistemsizlik sistem olup çıkmış. Caner sağ açık başlıyor, sola gidiyor, maçı sol bekte bitiriyor. Mehmet Topuz orta sahadan, sağ kanada geliyor, sahadan sağ bek çıkıyor. Gerçek sol açık Stoch kenara alınıyor, çakması Bienvenu’dan medet umuluyor. Vah, vah, vah... Aykut Kocaman bu sene farklı bir durumun söz konusu olduğunu söyleyip duruyor. Ancak Fenerbahçe taraftarlarının kaşları her hafta biraz daha çatılıyor, gözlerde acı ve öfkenin damlaları birikiyor. Bu seyirci ve camia bu oyunu hak etmiyor. Fenerbahçe küme düşer mi, düşmez mi diye tartışırken, Kocaman gözden düşüyor ki en acıklısı da bu...