Ediz Sırapınar

Ediz Sırapınar

ediz.sirapinar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Nasıl anlatsak, nereden başlasak acaba? Son yıllarda bu kadar isteksiz, bu kadar gönülsüz, bu kadar gayretsiz bir Fenerbahçe izlememiştik... Hele ki bir derbide... Sahada her türlü abukluğu ve yanlışı yapan bir takımın zaten kazanmasını bekleyemezsiniz. Savunmada dağınık, orta alanda hem de Selçuk-Cristian-Emre üçlüsüne rağmen böylesine yetersiz, hücumda neredeyse sıfır bir Fenerbahçe, kusursuz bir futbol ortaya koyan Galatasaray’dan ucuz kurtulduğu için yatıp kalkıp dua etmeli.
Aslında lafı hiç uzatmaya gerek yok, bu yenilginin tek sorumlusu Aykut Kocaman’dır... Haftalardır taktik açıdan fazla bir şey üretemeyen Kocaman’ın yanlışları bu sonucu hazırladı. Bienvenu ile derbi kazanmaya çalışmak, ilk 10 dakika gardı düşen takımını ayağa kaldırabilmek adına hiçbir hamle yapamamak, adeta kaderine razı olmak Fenerbahçe adına yenilgiden daha düşündürücü. Bir de Bilica meselesi var; Bir futbolcunun biraz camiasına, tribüne, arkadaşlarının emeğine saygısı, profesyonelce aldığının karşılığını vermesi gerek. Bilica, Fenerbahçe’nin ruhununa asla uymuyor, ancak doksan dakika sahada kalmayı başarabiliyor. Ne acı değil mi!