Fenerbahçe’nin ilk yarı fotoğrafını çektiğinizde ilk göze batan ayrıntı takımın kuruluşundaki hatalar zinciri... Sezon başında kadroya katılan Dirk Kuyt, Raul Meireles, Mehmet Topal, Milos Krasiç, Hasan Ali, Egemen gibi isimler herkesi heyecanlandırdı, kimse transferdeki yanlış adımlara sesini çıkarmadı...
Oysa ortada ciddi bir aidiyet sorunu vardı. Özellikle yabancıların verdiği katkı Fenerbahçelilik aidiyetini hiçbir şekilde karşılamadı. Sürekli eleştirilse de saha içindeki isyankarlığı ile çoğu maçta takımı ateşleyen Emre Belözoğlu’nun yerini yerliler de dolduramayınca, Aykut hocanın hesapları sadece kağıt üzerinde kaldı... Tüm bunlara bir de Alex de Souza krizi eklendi ve takımın kimyası tamamen bozuldu...
Yönetimin, Aykut Kocaman’ı tek adamlığa itmesi, saha içi ve dışını tamamen hocanın inisiyatifine terketmesi, işler kötüye giderken yol gösterici tek kişinin ortalıkta görünmemesi 17 hafta sonunda 27 puanın rakiplere gitmesine yol açtı. Avrupa ve Türkiye Kupası’ndaki olumlu tablo bile halının altındaki kirleri gizlemeye yetmedi. Ve işler Kocaman’ın istifasına kadar geldi.
Fenerbahçe’de artık tüm yanlışları “mazlum ve mağdur” pozisyonuyla geçiştirmek mümkün değildir. Aykut hoca geri döner mi, dönmez mi bilinmez ama bundan sonrasının daha zor ve daha pahalı olacağı kesin.