İşte size göreve geldiği günden bu yana 20’ye yakın transfer yapan Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’si...
* Temposu, fizik gücü bırakın Avrupa standartlarını Türkiye’nin bile çok altında bir takım...
* Yıllarca iç sahayı rakiplerine dar eden ancak şimdilerde Kadıköy’de sürekli üç ihtimalli maçlar oynayan bir takım...
* Duran toplar dışında pozisyon üretebilecek bir futbol zekası olmayan bir takım...
* Kocaman öncesi ilk yarım saat rakiplerini ceza alanından çıkarmayan artık tek pozisyon dahi üretemeyen bir takım...
Kısacası Kocaman’ın Barcelona gibi oynama hayalleri, antrenör takımı kurma planları, taraftara dağıttığı pembe umutlar (!) dün gece itibarıyla noktalanmıştır. 1001 gece masalları son bulmuştur. Fenerbahçe, “feda” diyen Beşiktaş’ın bile gerisinde kalmıştır... Gerisi teferruattır...
Bundan sonra ne transfer yaparsanız yapın, isterseniz Alex ile Emre’yi geri çağırın... Hepsi boş... Harç bitti, yapı paydos... Aziz Yıldırım yönetiminin soğukkanlılık ve akılcılıkla dürüst bir değerlendirme yaparak yeni bir strateji belirlemesi, çatışmasız ve tutarlı bir geleceğe karar vermesi gerekiyor. Bu gelecek sadece Kocaman’ın gitmesiyle olur mu? Belki ama yetmez!