Dursun Özbek: Gerekli izinleri aldık

Dursun Özbek, iki ayrı bölümde yaptığı konuşmasında öncelikle Ali Sami Yen Spor Kompleksi içinde yer alacak basketbol salonu inşatı için tüm engellerin ortadan kalktığını açıkladı. Özbek ayrıca Riva ve Florya arazileri için Emlak Konut ile yapılan anlaşma çerçevesinde projenin ilk aşamasında gelen para ile banka borçlarının 700 milyondan 430 milyona indiği müjdesini verdi. Dursun Özbek Divan toplantısında şu açıklamaları yaptı:

"Ali Sami Yen Kompleksi'nin içinde stadımız ve kapalı salon mevcut olarak planlanmış ancak icraata gelince sadece futbol stadı yapıldı. Diğer unsurlar yapılamadı. Yönetimimiz son derece değerli bu arazi üzerinde amacına uygun bir spor kompleksi yapılması için büyük çaba içindeydi. Bu yüzden eksik olan basketbol salonu için projelendirdik ve GSGM'den gerekli izin de alındı. Biz burada öyle birşey yapalım ki bütün Galatasaraylılar buraya sadece 15 günde bir maç için gelmesin. Burası yuvamız ve değerli kurucumuz Ali Sami Yen'in ismini verdiğimiz yeni mabedimiz. Burası sadeci spor salonu olarak değil, bugün dünyanın geldiği durum itibari ile bu kompleksin nasıl kullanılması gerektiğine dair çalışma yaptık.

Bu proje ile ilgili değerli sponsorumuz NEF ile de görüş alışverişinde bulunduk. Stadın içinde kullanıma açık epey boş mekan var ve buraları da değerlendirmek de plan için de . Müze projesi de bunların içinde. Ali Sami Yen Spor Kompleksi'ni sadece 15 günde bir spor organizasyonunun dışında canlı bir ortama getirmeyi hedefliyoruz. Projenin bütünde müze, müze ile birlikte stat turu uygulamaları, Aslantepe'deki yerimiz çok farklı bir mekan haline gelecek. Çocuklar ve aileler için oyun, yeme içme mekanları, toplantı salonları ve etkinlerin yapılacağı bir mekan haline geliyor. Salon sadece basketbol değil, farklı etkinliklerin ve konserlerin de yapılacağı bir yapı haline geliyor.

29 bin 500 metrekare kiralanabilir bir alan var. Sponsor firmanın teklifi de var, 3700 metrekarelik bir inivasyon ve bilim merkezi de ayrılacak. Dünyadaki birçok örnekleri inceledik ve Galatasaray'a yakışan bir proje olması için azami dikkati harcadık. Bu projenin finansmanı için bize büyük katkı veren NEF firması destek verdi. Ayrıca inşaatın tamamını yapacak çok büyük bir firma ile çalışmalarımız sürüyor. Salonun inşaatı için önümüzde hiçbir engel yok. Projemiz bitti. Sarıyer Belediyesine müracaat ettik, 2 hafta içerisinde ruhsatı alıp, alanı da inşaata uygun hale getirip startı vereceğiz."

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek konuşmasının ikinci bölümünde mali yapı ile ilgili bazı gerçekleri açıklarken, kulübün en son olarak 1996 yılında denk bütçe yaptığını belirti ve bu tarihten sonra sürekli artan borç yapısını özetledi. Galatasaray'ın Riva ve Florya arazi projesinin son kurşunu olduğunu vurgulayan Özbek, projenin ilk aşaması ile ilgilgili yaptığı açıklamada elde edilen ilk gelirle banka borcunun 700 milyondan 340 milyona indirildiği müjdesini verdi. Dursun Özbek bu müjdeyi açıklarken şu konuşmayı yaptı:

"Galatasaray Spor Kulübü en son denk bütçesini 1996 yılında yapmış. O yıldan sonra değişen şartlar ve ekonomik koşullar nedeniyle finansal kuruluşlar, bankalarla ilişkiler artmış ve borçlanma başladı. 20 yıl boyuncu çok değerli başkanlar ve yöneticiler geldi. İyi niyetle Galatasaray'ın zaferle dolu tarih yazması için ellerinden geleni yapmışlar. 2000'de UEFA ve Süper Kupa zaferi gelmiş. 2001'de o günkü yönetim Futbol A.Ş.'yi halka açmış. Devam eden tarihlerde hisse satışı gerçekleşmiş. Zamanla Mecidiyeköy'deki statdan ayrılmak için çalışmalar başlamış ve bütün projeler banka borçlarını yoğunlaştırmış. 2011 Ocak'ta yeni yapılan stada taşındı. Çok büyük emek sarfedildi. Çok güzel de bir stada sahip olduk. Yeni gelirler artı, kapasite arttı, loca büyük kaynak oldu. 2011'den sonra bütçe açığı devam ediyor. Sermaye artırımı ve hisse satışı gibi eylemler yapıldı. Bunlar dört dörtlük eylemler. Tenkit edilemez ancak bütün bu yapılanlar ne oldu da borçlar arttı. 2014 sonuna gelindiğinde Galatasaray'da deniz bitti. Hisseler rehinde. 2023 yılına kadar bütün gelirler temlikli olmuş. Bankalar kredibilitesi dolmuş. O günkü yönetim süresinin dolmasına 7 ay kala istifa etti. Sonrasındaki yönetimi bir restarosyon yönetimi idi. Elinde gemiyi yüzdürmek için bir etki yoktu. Gemiyi yüzdürmek için yönetici kredileri ile yürümüş ve halen devam ediyor. 2014'de Duygun Yarsuvat göreve geldiğinde kulübün mali yapısını ben yürüttüm. Şunu gördük ki, Galatasaray daha önceki yıllarda olduğu gibi yönetilemez. Herşey yapılmış ama bir eksik var.

2016 Eylül Divan toplantısında sayın Sami Çölgeçen Galatasaray için bir kriter belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Herşey iyi yapılırken borç nasıl oluyor da 1.5 milyar sınırına dayanıp, faaliyetlerimiz sürdürülemez hale geldi. Bunun için 8 Kasım 2016'da bir karar aldık. Bir komite kuralım ve bu komitede Galatasaray'da son 20 yılda görev yapmış kişilerden yardım alıp inceleme yaptık. Neyi eksik yapıyoruz diye. Bu komitede geriye dönüp inceleyelim ve eksiğimizi de belirleyelim. Bu komite Hayri Kozak başkanlığında kuruldu. Bu komite stadda çalışmalara başladı ve 14'e yakın toplantı yaptı. Ve bu komite yaptığı çalışmalarla ilgili bu raporu bana surndu. Bu raporu yönetim kurulu ile paylaştım. Bu rapor ile ilgili de hukuki görüş aldık. Bu çalışmayı tüzük komitesi ile paylaştık. Ortak bir çalışma yapılması için de karar aldık.

Başlıklar içinde bu raporda şunlar var. Yönetimde görev alacak kişi ve görevlerin tanımı. Bütçe yönetimi ve borçlanma kriterleri, harcama ve gelir ilişkisi de bu raporda değinilen konular. 1996'dan sonra yapılan işlerde herşey dört dörtlük sonuç bugünkü sonuç. 2016'ya geldiğimizde Galatasaray'ın nefesi bitmişti. Mevcut durumu anlattım. 22 Ekim'de yönetimimize yetki verdiniz, teşekkür ederim. Ama büyük tehlike var, bu yetki sonrasında elimizde mali bir enstrüman bir sözleşme oluştu. Galatasaray borçlarından ve yüksek faiz baskısından arınmış düşünün. Bugüne kadar verilen emeklerin ve Galatasaray son kurşununu attığını düşünürseniz. 1996 sonrası olayları tekrar yaşamaması lazım. Borçlanmanın zaptı rapt altına alanmısa gerek. Bu koltuk sihirli bir koltuk, insanlar duruma göre Galatasaray'ı borçlandırabilirler."

"İnanın çok gecelerim uykusuz geçti. Faaliyetler devam ediyor, bir sürü branşımız, çok sayıda sporcumuz var. Deplasmanlar var harcamalar var. Bunları karşılamak zorundasınız.

Rİva ve Florya projelerinde ne yapmak istediğimiz tasarlandığı şekilde devam etmektedir. Sosyal medyada ve basında bu proje ile ilgili yanlış yayınlar durmuyor. Tamamen anlattığımın aksini yansıtacak ve yönetimi tenkit mahiyetinde yorumlar yapılıyor.

Bu projeyi bugünkü yönetim akıl etmedi. 2005'de Özhan Canaydın'dan beri bütün yönetimler düşünmüş, başlamış ve sonuç alamamışlar. Emlak Konut ile yaptığımız proje bir emlak geliştirme projesidir. Bu projeler geliştirilip ihale edilir. Ve imarı yapılddıktan sonra 3-4 kat büyür. İhale süresinde Galatasaray'ın yüzde 80 payı var. Ve sonrasında ortaya çıkan hasılat. Şu rakama alındı satıldı gibi yapılan yorumlar yanlıştır ve Galatasaray'a zarar vermektedir.

"Şundan emin olun kendi varlıktlarıma dikkat ettiğim kadar Galatasaray'ın varlığına dikkat ediyorum. Uyumadığım günler oluyor. Sabah 9 da başlayan mesaimi 7'ye çektim ve Galatasaray için çalışıyorum. Dün gece 22.00'ye kadar kulüpte idim. İlk aşamada ve 342 milyon proje ile ilgili para geldi. Aktifbank'a olan borcu kapattık ve Denizbank borçaların indirdik. Bankalara 740 milyon borcumuzun 430 milyona indirdik. İhaleler yapıldıktan sonra da bu bakiye borcun kapanması için devreye sokacağız.

Her eleştiriye açığım ve hepinizle görüşmekten kaçınmam. Lütfen bu yönetimin yayında olun. Galatasaray'ı bu durumdan çıkarmak için büyük çaba sarfediyoruz."