Süper LigDünyanın gündemi VAR! 'Masum değiliz hiçbirimiz'

Dünyanın gündemi VAR! 'Masum değiliz hiçbirimiz'

16.02.2025 - 07:02 | Son Güncellenme:

Futbolda VAR oyuna tam anlamıyla bir adalet getirmedi. Hatta beraberinde başka güven sorunları da ortaya çıktı. Sadece bizde değil, Avrupa’da da... İspanya’da tartışılıyor, İngiltere’de eleştiriliyor. İsveç, oyladı ve VAR’ı kaldırdı. Norveç de sırada...

Dünyanın gündemi VAR Masum değiliz hiçbirimiz

İnsanoğlu birlikte yaşamaya başladığından bu yana adalet arayışında. Platon adaleti, “Devlet” adlı eserinde ideal bir devlet yapısı üzerinde şekillendirirken, aynı eserde Sokrates’in meşhur gemi metaforundan bahsedilir. Adil olmayan yönetim, açık denizde güçlü ama sarhoş bir kaptan tarafından idare edilir. Bir de kaptanın kendilerine geminin rotası konusunda daha fazla güç vermesini isteyen, kaptanı manipüle eden güvenilmez danışmanlar vardır. Geminin limana nasıl ulaşacağını bilen ise bir tek kişi, bugünkü deyimiyle navigasyon uzmanıdır. 

Haberin Devamı

Sokrates’e göre kontrolü ele alması gereken kişi de odur. Bu örnekle Sokrates ve öğrencileri ortak bir adalet tanımında buluşur: “Adalet, herkesin kendi üzerine düşeni yapması ve aynı zamanda kendi payına sahip olmasıdır.”

Kafanız karışmış olabilir, Hatta şöyle bir gazetenin ön sayfasına bakıp, Millliyet’in spor ekinde miyim diye kontrol etmiş de olabilirsiniz. Merak etmeyin doğru yerdesiniz. Ülkenin futbol atmosferinde şu sıralar en çok ihtiyacımız olan şey adalet, o yüzden bugün biraz bundan bahsedelim istedim. 

Futbol oyununun bilinen keşfi, 1863 yılına, İngiltere’ye dayanıyor. İngilizler oyunun içinde anlaşmazlıkları çözmek için önce takım kaptanlarını kullanıyor. Ta ki 1878 yılına kadar... Oyun bulunduktan on beş yıl sonra, rekabette adaleti sağlamak için hakemler oyuna dahil ediliyor. Ardından yıllar içinde kurallar değişip eklenirken, günümüze geldiğimizde teknolojinin devrimiyle VAR sistemi hayatımıza giriyor. Fikir babası Platini olan, geliştiriciliğini Infantino’nun yaptığı VAR uygulamasının da amacı, aslında 1878 yılından çok farklı değil. Maçın seyrini değiştiren bir durumda, herhangi bir bariz hatanın yapılıp yapılmadığını veya ciddi bir ihlalin gözden kaçıp kaçmadığını kontrol etmek, bu sayede rekabete adalet getirmek. 

Haberin Devamı

Bu sezon başından beri, başta şampiyonlukta yarışan iki büyük kulübün hocasından, yöneticisine olmak üzere herkes bu oyunun artık içinde adalet barındırmadığından yakınıyor. Yabancı VAR ve saha içi hakemi, hangi maça hangi hakemin atanacağı veya asla atanamayacağı gibi, kendi buldukları, kendilerine iyi geleceğine inandıkları çözümlerin olması için diretiyor. Tıpkı Sokrates’in gemisindeki rotayı elinde tutmak isteyen danışmanlar gibi... İstedikleri eğer olmazsa da her mikrofona futbolda adaletin olmadığından bahsediyorlar.

İspanya’da...

Evet, VAR oyuna tam anlamıyla bir adalet getirmedi. Hatta beraberinde başka güven sorunları da ortaya çıktı. Sadece bizde değil, Avrupa’da da... Real Madrid, Espanyol’a 1-0 kaybedince, hem de tek golü Mbappe’ye yaptığı faul sonrası kırmızı kart görmesi beklenen ama sarı kartla cezalandırılan Romero atınca, dört sayfalık bir mektup yayınladı. VAR ve hakemlerin performansının skandal olduğunu, güvenini yitirmiş bir hakemlik sisteminin artık doruk noktasına ulaştığını söyleyip, hakemlerin rüşvet aldığını iddia etti. Hani bizim müptelası olduğumuz şu yabancı hakemlerin.
 
İsveç ve Norveç’te...

Haberin Devamı

İsveç, taraftar tepkileri yüzünden VAR uygulamasını reddeden tek Avrupa ülkesi. İsveç demokrasisi diye bir gerçek olduğu kesin. Oyladılar, hayır cevabını alınca, bir ama diyen otorite çıkmadı ve VAR’ı kaldırdılar. Önümüzdeki ay benzer bir oylama Norveç’te de yapılacak. Her ne kadar Norveç Futbol Federasyonu uygulamanın kalmasından yana olsa da, kararı 32 kulübün oyu belirleyecek. Özellikle taraftarlar VAR’ı uzun süredir protesto ediyor. Bu protestoların pik noktası, 2023 yılında Rosenborg-Lillestrom maçında sahaya sis bombası ve balık köftesi atıp, maçı tatil ettirmeleri oldu. Balık köftesi ne alaka demeyin, ben de bilmiyorum. Ülkede ekonomik refah düzeyi olması böyle bir şey demek ki...

Haberin Devamı

İngiltere’de...

Premier Lig’de de durum pek farklı değil. Bournemouth deplasmanında Arsenal 10 kişi kalınca, taraftarlar hakeme “hilebaz”, Premier lig yönetimine ise “yolsuz” diye bağırdı. 2-0 kaybedilen maçtan sonra Arsenal taraftarları sosyal medyada, VAR hakeminin çocukluğunda Liverpool’u desteklediği, bir sonraki hafta oynanacak Liverpool maçını düşünerek o kırmızı kartı verdiğini iddia etti.

Çoğu futbol taraftarı, kendilerine haksızlık etmiş her hakemi hafızasına kazır. İsmi, memleketi, çocukken hangi okula gittiği, tüm sabıka kaydı... Taraftarlar her zaman hakemlerden şikayet etmiştir. Eskiden “kör” olmakla suçlanır ve kaba küfürlerle anılırlardı. Ama günümüzde her ülkede sistematik bir şekilde hakemleri yolsuzlukla suçlamak yeni moda. 

Belki de bu, yaşadığımız dünyanın bir yansımasıdır. Covid salgını bitip komplo teorileri sönümlenince, sosyal medyanın yeni paranoyaları beslemesi gerekiyordu. Şimdi moda, hakemler ve uluslararası bahis çeteleri. Taraftarlar artık futbola tam da Elon Musk veya Donald Trump’a yakışan bir şüphecilikle bakıyor. Her şey büyük bir komplonun parçası olmak zorunda. Peki ama neden? Buna kesin bir cevap vermek çok zor. Belki şöyle birkaç teori öne sürülebilir: 

Haberin Devamı

Futbolu bilmeyen zengin kulüp patronları, kulüpleri oyuncakları gibi gördüğü için, istedikleri zaman oyunun içindeki adil rekabeti bozabilecek güce sahipler. Hatta bu gücü kullanmak için gerekli hukuki boşlukları bile yaratabilirler. Çünkü mahallede ayağına top değmemiş bu patronlar, oyunun geleneklerini umursamıyor. Düzenli taraftarı küçümseyip, daha çok maçları bir günlük etkinlik, statları AVM olarak gören, geçici ziyaretçilere yöneliyorlar. Futbol artık, 1863 yılından beri bu oyunu ayakta tutan taraftar topluluklarından koparılıyor.

Taraftarlar ise bu gerçekle yüzleşmek yerine artan öfkesini yönlendirecek birini arıyor. Hakemler tam da bu duygular için mükemmel bir araç. Liyakatsiz yönetimlerin, bilgisiz eğitmenlerin geliştirmeye, atamaya çalıştığı zaten hata yapmaya elverişli hakemler, hepimizin öfkesini kusması için en doğru adres.

Hepimizin içinde olduğu Sokrates’in gemisi, rotasını kaybetmiş tam gaz sürükleniyor. Her danışman dümene geçip gemiyi kendi limanına götürmek istiyor. Ama gemi çoktan su almaya başladı.