UEFA Avrupa LigiDinamo Kiev-Fenerbahçe maçı sonrası Arda Güler'e ilginç benzetme! 'Fantastik bir özellik...'

Dinamo Kiev-Fenerbahçe maçı sonrası Arda Güler'e ilginç benzetme! 'Fantastik bir özellik...'

04.11.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

UEFA Avrupa Ligi'nin son haftasında Dinamo Kiev'i deplasmanda 2-0'la geçen Fenerbahçe grubunu lider tamamladı. Sarı-lacivertlilerin galibiyetinin mimarı genç yıldız Arda Güler oldu. Spor yazarları, Dinamo Kiev-Fenerbahçe karşılaşmasını değerlendirdi.

Dinamo Kiev-Fenerbahçe maçı sonrası Arda Gülere ilginç benzetme Fantastik bir özellik...

Dinamo Kiev, UEFA Avrupa Ligi'nin son haftasında Fenerbahçe ile karşı karşıya geldi. Jorge Jesus'un öğrencileri Polonya'da oynanan karşılaşmada rakiplerini 2-0'lık skorla devirdi. Sarı-lacivertlilerin futbolunu ve grup liderliğini spor yazarları değerlendirdi. Fenerbahçe'nin dün gece galibiyetinde başrol oynayan Arda Güler'le ilgili çarpıcı bir yazı kaleme alındı.

Haberin Devamı

İşte Dinamo Kiev - Fenerbahçe müsabakası sonrası yapılan değerlendirmeler...

'LİDER BAHÇE'!... / ERCAN GÜVEN

Avrupa maçları bir tür milli maç gibidir ve maddi manevi kazançları, bırakın milletimizi, futbolumuzu, taraftarı; ezeli rakiplerle bile paylaşılır. O yüzden “Lider Bahçe” lakabını hak etmiş Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi son 16’sına kalıp çeyrek finalle arasında tek basamak bırakması herkese kutlu olsun!
Zaten Başakşehir, Sivasspor hatta Konferansa galibiyetle giden Trabzonspor maçlarıyla havaya girmiş, Fenerbahçe’nin Polonya’da liderliğe koyacağı son noktaya inanmış ve hazırlanmıştık.
Maç başladı, yanılmadığımızı anladık…

Aslında kazanmayı çok istiyordu Dinamo Kiev… En çok isteyen de savunma uzmanı olmasına karşın oyunu Fenerbahçe kalesine yakın oynatmak isteyen Lucescu’ydu. Buz gibi hoca, maçın başında Dinamo gol kaçırınca kendini tutamadı, adeta kadere yalvardı.
Neden?.. Lucescu’nun gözü Türkiye’de, gönlü teknik direktörü sallantıda diye düşündüğü Galatasaray’da değilse Lucescu’yu hiç tanımamışım ben. Rahmetli Özhan Canaydın zamanında Galatasaray’dan ağlayarak giden Lucescu haklı… Çünkü Jorge Jesus’a karşı şampiyonluk amacı taşıyan takımlara “usta hoca” montajı Beşiktaş ile başladı ve durması için bir sebep yok.

Haberin Devamı

Milliyet

İstemekle olmuyor bu işler… İlk devre Fenerbahçe’de bir Arda faktörü vardı. Lucescu’nun tersine hücum uzmanı Jesus sert ve temaslı geçmesi muhtemel maça hiç çekinmeden Arda’yı sürmüştü. Sebebi kısa sürede anlaşıldı. Her alanda basmaya çalışan Dinamo Kiev’e karşı orta sahayı pek önemsemeyen Fenerbahçe’de anahtar pasları atacak adam genç Arda’ydı. Attı da…

Milliyet

Hatta pasla yetinmedi, kendisi skoru değiştirdi. 23. dakikada rakip ceza alanına dolduran Crespo ve ceza alanını karıştıran Valencia Dinamo Kievli savunma ile kaleciyi birbirine sokunca, seken topu 25 metreden soğuk kanlılıkla boş kaleye yollayan da Arda’ydı… 45+2’de Arao’nun muhteşem kafa vuruşu ile gelen ikinci golde korneri adrese teslim eden de…
Tuhaf bir tekniği var Arda’nın. Takıma katkısının altını çizen bir teknik. Bir başka arkadaşı çok daha yararlı işler yapsa bile Arda’nın pası/golü sanki ağır çekim gibi seyredenin aklına kazınıyor. Biz mi dikkatli bakıyoruz ona, yoksa fantastik bir özellik mi bilinmez.
İlk yarıda tek başına Dinamo Kiev’i geriye yaslanmaya zorlayan Valencia yakaladığı pozisyonları tamamlasa, daha doğrusu pozisyona gireceği pasları ufak tefek hatalı olmasa ilk yarı çok daha farklı olurdu Fenerbahçe lehine.

Haberin Devamı

Milliyet

İkinci yarı Fenerbahçe baskısı kaldığı yerden devam ederek başladı.
Dakikalar 60’ı geçince takımı diri tutmaya devam etmek için Jesus yine oyuna el koydu ve Arda, Basthuayi, Valencia’yı çıkarıp İrfan Can, Emre Mor, Pedro’yu sahaya sürdü. Pedro ileride tek kaldı, orta saha güçlendi, Arao’nun savunmaya daha çok destek olmasının yolu açıldı.
Hemen ardından Dinamo Kiev on kişi kalınca Polonya’daki Fenerbahçe taraftarlarına baskı ve geçişi otomatiğe bağlamış takımlarına üçüncü gol çağrısından başka bir iş kalmadı. Jesus ise artık savunma güvenliği ikinci planda olduğu için Arao ile Zajc’ı değiştirdi.
Üçüncü gol gelmedi ama Fenerbahçe’nin kontrolünde başlayıp, öyle biten maç daha çok ülke puanı, daha çok para, prestij, moral üstünlük ve Avrupa’da daha kestirme yol getirdi Fenerbahçe’ye… Daha ne olsun?

Haberin Devamı

JESUS'UN ÖPÜCÜĞÜ / FAİK ÇETİNER (FANATİK)

Kazanmanın ötesinde Rennes’e karşı averaj üstünlüğünü korumak zorundaydı Fenerbahçe. Jesus ilginç bir adam, Arda Güler’i kolay değil, zor maçlarda ilk 11 yazıp herkesi şaşırtıyor. Fenerbahçe mutlak kazanması gereken maça 3-5-2 başladı. Serdar, Arao, Szalai 3’lü defans oynarken oyunun iki yönünü de rahat kullanan Osayi sağda Ferdi soldaydı. Genç yıldız Arda orta alanda resital yapıyor, Crespo ve Lincoln ilk topları hep kazanıyordu. Valencia ve Batshuayi de Dinamo Kiev defansını hep hırpalıyordu. Maç Fenerbahçe’nin hakimiyetinde giderken Arda Güler’in ustaları imrendirecek golü geliyordu. Golü atan Arda için Jesus’tan yanağına gelen öpücük en büyük armağandı. Golü bulan Fenerbahçe 'Bu bizi kesmez' diyerek yükleniyor, devre biterken gelen Arao kafa golüyle (Asist Arda’dan) hedefe varmanın zor olmadığını gösteriyordu.

Haberin Devamı

ŞAPKA ÇIKARILIR

İkinci yarı da ipler Fenerbahçe’nin elindeydi. Pozisyon buluyor, pozisyon vermiyordu. Jesus son 25 dakikada Arda, Valencia ve Batshuayi’yi dışarı alıp, becerili ayaklar İrfan Can, Emre Mor ve Pedro’yu sahaya sürdü. Artık gözler sahada, kulaklar Rennes- Larnaka maçındaydı. Larnaka direndi, Fenerbahçe işi bitirdi. Bu başarı asla küçümsenemez. Bu takıma şapka çıkartılır.UEFAKupası’nda artık konuşulan bir Fenerbahçe var. Jesus’un öpücüğü de unutulmaz.

Milliyet

RAGBİ TAKIMI GİBİ! / SERKAN AKCAN (FANATİK)

Polonya’da az seyirci önünde başlayan maça oynamaktan ziyade, durdurmak için çıkan Lucescu ve takımı yine bir faul makinası gibiydi. İlk maçı tüm izleyenlerden farklı yorumlayan Lucescu bu rakamlara ne der bilmiyorum ama ilk 15 dakika dolduğunda Dinamo Kiev tam 7 faul yapmıştı bile. İlginçtir, Kiev bu sezon oynadığı resmi maçlarda en çok faulü Fenerbahçe’ye karşı yaptı. Temmuz ayındaki Şampiyonlar Ligi ön elemesindeki ilk maçta 26 faul yaparak rekor kıran Kiev rövanşı da 15 faulle bitirmişti. Avrupa Ligi’ndeki ilk grup maçında 16, dün gece de 20 faul yapan Lucescu ve öğrencileri bir futbol takımından ziyade ragbi takımı gibiydi. Fenerbahçe’nin sertliğe verdiği fiziksel reaksiyon, topa nitelikli sahipliği ve hücum aksiyonlarındaki etkinliği ragbi maçını kazanmasını sağladı. Kiev’in sert futboluna karşı Jesus’un Arao’yu merkeze alıp, Crespo-Lincoln-Arda ile kurguladığı 4-1-3-2’nin hem ofansif hem defansif tarafı yine tatmin ediciydi.

ARDA'YA ÇOK YAKIŞIYOR

İlk yarı bittiğinde Fenerbahçe sadece tabelada 2-0 önde değildi, oyunu ve rakibini öylesine domine etti ki, Kiev’i neredeyse kalesine getirmedi. Arda’yı sadece Fenerbahçeliler değil, neredeyse ülkedeki tüm takımların taraftarları seviyor. Çok az futbolcuya nasip olan bir ayrıcalık bu. Arda, yetenekleri kadar saha içindeki masum yüz ifadesi ve sempatikliğiyle bunu yakalamış durumda. Arda Güler, dün gece attığı klas gol ve peşi sıra Arao’ya yaptığı asistle Avrupa Ligi’nde en erken yaşta bir maçta asist ve gol kaydeden futbolcu rekorunu eline geçirdi. Türkiye’nin sevgisini kazanmıştı şimdi Avrupa’nın sevgilisi olma yolunda ilerliyor. Yolu açık olsun, çok yakışıyor.

Milliyet