21.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
MURAT YÜCEKÖK - ÖZEL RÖPORTAJ
Dev buluşmada herkes heyecanlıydı. Kolay kolay bir araya gelmeyecek bu muhteşem ekip soluğu bir süre önce kaybettiğimiz voleybol ve Eczacıbaşı camiasının efsane ismi Cengiz Göllü’nün Bursa’daki mezarında aldı. Kupa baş ucundaydı... Herkesin ağzından tek cümle dökülüyordu; “Cengiz ağabey bizi bir yerlerden mutlaka görüyor. Emekleri boşa gitmediği için mutlu ve huzurludur.”
Türk Voleybolu denilince akla gelen ilk isimlerdir; Eczacıbaşı ile Cengiz Göllü... Biri 7’den 70’e herkese bu sporu sevdiren şampiyonlukların, kupaların, rekorların takımıdır... Diğeri ise efsane, duayen ve büyük yol göstericidir...
MİLLİYET yıllar önce Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kılpayı kaçıran unutulmaz kadro ile bu sezon Devler Ligi Kupası’nı havaya kaldıran Eczacıbaşılı bayanları bir araya getirdi...
Buluşma Levent’te başladı, Bursa’ya kadar devam etti... Herkes heyecanlıydı... Eski anılar tekrar dile geldi, aradan geçen yılların muhasebesi yapıldı... Ve kolay kolay bir araya gelmeyecek bu muhteşem ekip yolculuğun sonunda soluğu bir süre önce kaybettiğimiz Cengiz Göllü’nün mezarında aldı...
Kupa Göllü’nün baş ucundaydı... Göllü’nün eşi Hümeyra Göllü de oradaydı... Eşine gösterilen vefanın gururu, onuru damlalar halinde gözpınarlarından aşağıya akıyordu...
Dualar edildi
Herkeste yoğun duyguların yanında bir de gönül rahatlığı vardı... Sanki büyük hoca, büyük insan için son görev yerine getirilmişti... Dualar edildi, ardından Göllü’nün evine geçildi...
İlk olarak Arzu Savaş’ın duygularını öğrenmek istedik... Kızların şampiyon olduğunda ne hissettiğini sorduk... “Oynanan voleyboldan gerçekten çok mutlu oldum. Türk bayan voleybolu dünyada kendine bir yer edindi. Önemli olan Eczacıbaşı’nın şampiyonluğu değil Türk voleybolunun kazandığını düşünüyorum. 35 yıl önce biz de bir Avrupa ikinciliği yaşamıştık ama ben artık voleybol kazansın modundayım.
Emekler boşa gitmedi
Bu ekip ara ara bir araya geliyordu ama bugün gerçekten değişik bir atmosfer oldu. Yeni nesille de kaynaştık, onları daha yakından tanıma fırsatı yakaladık. Cengiz ağabeyin bir eseri olduğunu gördük. Eminim Cengiz ağabey bunu hissetmiştir. Emekleri boşa gitmiyor. Bugün hem eğlendik, hem de hayatımız boyunca unutamayacağımız anlar yaşadık.”
Söz sırası Aylin Üstündağ’daydı... “Eczacıbaşı’nın bu başarıya çok daha önce ulaşması gerekiyordu diye düşünüyorum. Çünkü 35 sene önce biz Avrupa 2.’si olduğumuz zaman, bu takım sporlarında ülkemize gelmiş en büyük başarıydı. Diğer takımlarımız son yıllarda zaten başarılı oluyordu. Ben Eczacıbaşı’ndan bu ilki yapmasını beklerdim. Doğru transfer, doğru antrenör çok önemli... Ve bu yıl Eczacı’da bunu görüyoruz. Müthiş bir antrenöre sahipler. Çok iyi oyuncuları var. Özellikle Dominikli oyuncuları çok iyi. Çok genç oyuncular da mevcut. Mesela Gözde.”
Devamı gelecektir
Hülya Elçin ise “35 yıl önce Şakir Eczacıbaşı ve Cengiz Göllü’nün ileri görüşüyle Şampiyon Kulüpler’de şampiyonluk hedefini o yaşımda idrak edemiyordum açıkcası. Ne zaman ki Avrupa 2.’si olduk, hedeflerinin ne kadar büyük ve doğru olduğunu gördüm. O zamandan bu yana kulüp hep bu mücadelenin içinde yer aldı. Son başkanı Faruk Eczacıbaşı doğru zamanda doğru kadroyu kurarak şampiyonluk gelmesini sağladı. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Türk voleybolunu Avrupa’da çok önemli bir yere taşıdılar ve bunun bir tesadüf olmadığını ispatladılar. Bu dörtlü finalde en çok sevindiğim şey Eczacıbaşı antrenörünün genç oyunculara şans vermesi oldu. Onların da yapabileceğini gördük. Bu ilerisi için umut verici ve devamının geleceğine inanıyorum.
Burada çok duygusal bir gün yaşadık. Cengiz ağabeyin kabrine gittik. O da çok görmek isterdi bu kupayı. Hayatını buna adamıştı, vizyonu çok geniş bir insandı. Benim için Cengiz ağabey Bursa’da yaşıyor. Öyle bir enerjinin yok olacağına inanmıyorum. Mutlaka bizi görüyordur. Bu kupayı hem eski hem de yeni oyuncularıyla mutlaka paylaştı” diyordu...
‘Şalvarınız nerede?’
Violet Duca, “Eskiden bir turnuvaya giderdik, ‘Siz Türk değil misiniz? Şalvarınız nerede?’ diye küçük görülüyorduk. O noktadan Türk voleybolunun buralara gelmesi bana o kadar büyük haz veriyor ki” dedi.
Eczacıbaşı’nın sembol isimlerinden biri olan Violet Duca, şampiyonluk maçını büyük bir heyecan içinde seyrettiğini söyledi. “Kimi zaman kendimi maç içindeymiş gibi hissettim” diyen Duca şöyle devam etti:
“Sanki ben oynuyormuş gibiydim. Kızlara helal olsun, çok iyi oynayarak kazandılar. Bizim zamanımızda böyle değildi. Ruslarla oynardık 10 sayı alınca başarı sayılıyordu. Bir turnuvaya giderdik ‘Siz Türk değil misiniz? Şalvarınız nerede’ diye küçük görülüyorduk. O noktadan Türk voleybolunun buralara gelmesi bana o kadar büyük haz veriyor ki. Son yıllarda finallerde hep 1-2 takımımız var ve şampiyonluklar kazanıyoruz. Keşke 3 takımımız olabilse. Bizim ligimizde oynanan dörtlü final çok daha zor ve kaliteli. Türkiye’de çok güzel voleybol oynanıyor ve biz bunu korumak zorundayız.”
Dünya voleybolunda Türkiye rüzgarının estiğini kaydeden Violet Duca, “Bu çok büyük başarı ve bunu sürdürmek zorundayız. Bugün de çok duygusal bir gün yaşadık. Keşke Cengiz ağabeyimiz de bu başarıları yaşarken yanımızda olabilseydi. Bugün kadın voleybolunun bu noktada olmasında en büyük pay Cengiz ağabeyindir. Bizde çok güzel arkadaşlıklar vardı. Herşey takım için anlayışı vardı. Ülkemizde artık gerçekten voleybol izleyicisi oluştu.
Ülkemizde futbolun durumunu biliyorsunuz. Bu yüzden voleybolda yakaladığımız bu başarı çok önemli. Bunu bırakmamalıyız, ülkemiz böyle başarılara susadı. İnşallah milli takımlarımız da bu derecelerde başarılar elde eder. Oyuncular milli takımları için de oynamanın bilincinde olmalı” dedi.
SELCAN ÇAĞLAR: İnşallah mutludur
“Bu şampiyonluk bizi çok mutlu etti. Cengiz ağabeyin mezarını ziyaret edince hem üzüldüm, hem duygulandım. Çok sevdiğim bir antrenörümdü. Ama yeni nesilin de onu sevdiğini gördüm. İnşallah bizi görüyordur. İnşallah mutludur.”
ÖZDEN YILDIRAL ŞAHSUVAROĞLU: Kulübün vefalı olduğunu gördük
“Şampiyonluktan sonra çok mutlu olduk. Hepsini tek tek tebrik ediyorum. Biz kapıyı açmıştık nihayet onlar da bu başarıya ulaştılar. Helal olsun hepsine. Bugün kulübümüzün ne kadar vefalı olduğunu gördük. O kadar yıl sonra bizi unutmadılar.”
SİBEL BİLEKE: Kupa önce gelmeliydi
“Kızların çok daha önceden kupayı almaları gerektiğine inananlardanım. Bu Avrupa şampiyonluğu Eczacıbaşı’nın çoktan hak ettiği bir başarıydı. Nihayet bu kupa geldi. Cengiz ağabeyle doğum günlerimiz aynıydı. Beraber kutlardık. Asla hakkını ödeyemem. Allah rahmet eylesin. Eski günlerdeki gibi bir gün geçirdik. İki takım tanışmış olduk.”
FİLİZ HAKYEMEZ: Biz yola çıktığımızda yol bile yoktu
“Çok heyecanlıydım ama kızların sahadaki halini görünce kupayı alacağımıza inanmıştım. Sanki sahada oynuyormuşum gibi hissettim. Eski günlere geri döndüm, kızlarla beraber o hissiyatı yaşadım ben de. Voleybolun daha çok yaygın olmadığı bir dönemde biz deplasmanlarda İngiltere’yi, Avusturya’yı yeniyorduk. Şimdi de o günlerdeki gibiyiz. Herkese çok teşekkür ederiz. O günlerde atılan adımlarla bugüne gelindi. Hani derler ya biz yola çıktığımızda yol yoktu diye aynen öyle. Bizim dönemimizde henüz milli takım yoktu. Oradan bugünlere geldik.”
MERAL ÖZDEMİR: Futbol takımı gibi karşılandık
“Cengiz ağabey bize anne-babamız kadar yakın olmuş bir insan. Onu yad ettik. Onun hep arzu ettiği bir şeydi Avrupa birinciliği. Onlar daha Türkiye’de kadınların bir çok hakkı yokken bu başarıyı kafaya koymuşlardı. 80 yılında bizim başarımız çok farklıydı. Hem imkanlar hem de yabancı oyuncu açısından. Eskiden rakiplerimizle aramızda ciddi bir boy farkı vardı. Bu yüzden çok büyük ses getirdi. Ülkeye geri dönüşümüzde futbol takımı gibi karşılandık.”
Kızlarla gurur duyuyoruz
Meral Kalfaoğlu, 35 yıl sonra kazanılan bu şampiyonluğun Eczacıbaşı ailesi için büyük önem taşıdığını söyledi, “Üzüldüğümüz tek konu Cengiz ağabeyimizin bunu görememiş olması. Kızlarla gurur duyuyoruz. Cengiz ağabeyimizi kaybettiğimiz için gerçekten çok üzgünüz. Benim için çok özel bir yeri vardı. İlk İstanbul’a geldiğinde ben takımdaydım. Çok güzel anılarımız var, hiçbirini unutamam. Biz sporcu bir aileyiz. Kızlarım da hep sporun içinde oldular. Burcu oynuyordu şimdi işin medya kısmında. Deniz devam ediyor. Başka bir iş yaptıklarını düşünemiyorum zaten” dedi.
Ünlü şarkıcı Berdan Mardini, uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi Dilara Talay ile sessiz sedasız bir şekilde evlendi.