İlk 20 dakika topun kendisinde kalmasını sağlayarak daha az efor sarf etmeyi planlayan Trabzonspor, kuşkusuz CSKA Moskova maçının yorgunluğunun yaratacağı fiziki düşüşten endişe ediyordu. Hesapta olmayan ise kontrollü oynayan Bursaspor'un özellikle savunmadan çıkarken hiçbir dirençle karşılaşmaması, dolayısıyla bordo-mavili takımın orta alanına beklenenden fazla yük düşmesiydi.
Bu tablonun oluşmasında en önemli etken Burak, Adrian, Halil, Alanzinho gibi isimlerin önde hiç pres yapmaması, adam kovalamamasıydı. Hal böyle olunca son haftalardaki performansı nedeniyle eleştirilen N'diaye'ye gün doğdu. Fransız uyruklu oyuncu orta alanda takımının lideri rolüne soyundu. Trabzonspor sakatlanıp oyundan çıkıncaya dek sağ kanatta Basser'in etkili bindirmeleri karşısında önlem alamadı. Solda Serkan, Ozan İpek ve Vederson karşısında zor anlar yaşadı, çok mücadele etti. Savunma pozisyonunda Serkan'ın yardımına gelen olmaması, Bursaspor'un oyunu hem kanatlara taşmasını kolaylaştırdı, hem pozisyon zenginliği yaşamasını sağladı. Ev sahibinin baskısı karşısında Trabzonspor çaresiz kaldı, topu rakip alana taşımayı bir türlü beceremedi. Gol umudu Burak ikizi gibi yapışık oynayan Serdar Aziz'in markajından kurtulamayınca çareyi geriye çekilmekte buldu ki, Trabzonspor'un rakip ceza alanına gitme şansı iyice azaldı.
İlginç bir ikinci yarı yaşandı. Bursaspor'un bulduğu gol de öyle hakeza. Ozan İpek'in ceza alanı içinde Giray ve Serkan'dan boğuşarak söktüğü topla arka direkte buluşan Sestak'ın sayısı, Trabzonspor'un gardını düşürdü. Bu golden sonra motivasyonunu yitiren bordo-mavili takımın oyuna tutunabilmesi için adeta bir mucize gerekiyordu. Çünkü ibre tamamen Bursaspor lehine dönmüştü. Lakin bunu gerçekleştirmek için çabası da, gücü de yoktu Karadeniz temsilcisinin. Şenol Güneş'in tercihi Brozek ve Mustafa Yumlu'yu sahaya sürmek oldu. Serkan daha ofansif oynayacak, Brozek ile gol yollarını zorlayacaktı. Değişen bir şey olmadı. Ta ki 70 dakika Burak'a nefes aldırmayan Serdar Aziz'in inanılmaz hatası gelinceye dek. Burak bu takım için ne kadar önemli bir silah olduğunu bulduğu ilk fırsatta gösterdi. Serdar'ın ikramını geri çevirmedi, penaltıya sebep oldu ve takımını ayağa kaldıran beraberlik golüne imza attı. İnanın bu gol gelmese, kalan 20 dakika Trabzonspor için tam bir kâbusa dönüşebilirdi.
Sonuç çok adil görünmese de, daha diri kalması gereken Bursaspor'un eşitlik sayısından sonraki performansı dikkat çekiciydi. Bence kazançlı çıkan Trabzonspor, üzülmesi gereken ise Bursaspor takımı idi.