Trabzonspor’u yıllar önceki konumuna taşımak sabır, çokça çalışmak ve sağlam bir bütçe gerektiriyor
Bedenleri sahada bulunsa da, kafa olarak yarısı tatile çıkmış bir rakip karşısında anlık gaflet, küçücük dikkatsizlik, hak etmediğiniz bir faturayı ödemek zorunda bırakabiliyor sizi.
Hani Güiza’nın altı pas içinden kaçırdıkları gol olsa, kimsenin söyleyecek lafı yok. Ama taçtan gol yemek, hele ortada pozisyon filan yokken, o vuruşu yaptırmak ve İspanyol oyuncuyu kahraman ilan ettirmek garip kaçıyor biraz.
Evet, Fenerbahçe özellikle ilk yarıda daha dengeli oynayıp, beklenmedik anlarda pozisyona girmeyi bildi. Hatta Trabzonspor’un işini bu bölümde de bitirebilirdi. Güiza ve Alex’in ilk yarım saatte rakip savunmanın seyrettiği toplara gerekli özeni gösterse, bordo-mavili ekip beraberlik umudunu son dakikaya taşıyamayabilirdi.
Bu sıkıntılı süreci atlattıktan sonra ikinci yarıya daha istekli başlayan Trabzonspor oyunun gidişatını değiştirebilecek tehlikeler yakaladı. Colman, Umut ve karambolde Song topu rakip ağlara bırakabilse, Fenerbahçe zor görünen maçı bu denli kolay kazanamazdı.
Zaten Güiza’nın skoru belirleyen vuruşu Trabzonsporlu oyuncuların rakibi artık ciddiye almamaya başladığı bir anda geldi ki, sonraki çabaları beyhude idi. Ne son üç maçın verdiği motivasyon kaldı, ne Şenol Güneş’in oyuna yaptığı müdahaleler sonuç verdi. Örneğin kaçırdığı gol anına kadar takımının en kötüsü Colman’a sabretmek, Güneş’in hoşgörü sınırlarının henüz zorlanmadığını gösterdi.
Neşter yeri belli
Bu tip maçlarda geri düştükten sonra oyun disiplininden kopmak, gol bölgelerinde aceleci davranmak, bir türlü gerçek kimliğini bulamayan Umut, gün geçtikçe giydiği formaya yabancılaşan Gökhan gibi isimleri köreltiyor. Son haftalarda hep Umut’u konuşuyoruz. Bu oyuncu girdiği pozisyonların çok değil, dörtte birini değerlendirebilse idi, Trabzonspor bugün puan cetvelinde farklı yerde olabilirdi. Zaten genel istatistiğe baktığınızda takımın skor yükünü Colman çekiyorsa, bordo-mavili takıma teşhis koyup, neşteri vurmak için hareket noktanız belli demektir.
Fenerbahçe’yi yenebilirsiniz, dün geceki gibi talihsiz bir sonuç da alabilirsiniz. Bunlar futbolun cilveleri. Ancak Trabzonspor’u yıllar önceki konumuna taşımak sabır, çokça çalışmak ve sağlam bir bütçe gerektiriyor.
Büyüklük kolay kaybedilebiliyor ancak onu geri kazanmak hiç de kolay olmuyor.