Ligin ilk haftaları maçın favorisi gösterilen takımlar için çoğu kez sürprizle sonuçlanmıştır. Tıpkı geçen yılki kadrosundan önemli oyuncularını yitirmiş, yeni transferleri ve yeni sistemi ile arayışlarını sonlandırmamış Trabzonspor gibi.
Say say bitmez. Zokora, Adrian, Halil, Celutska, Volkan, Henrique, Cech... Sırasını bekleyen Vittek ve Sapara cabası. Yarısından fazlası değişmiş bir ekipten, bıraktığı yerden devam etmesini beklemek iyimserlik elbette. Kadro geniş, ancak yabancı kontenjanını da gözönüne aldığınızda özellikle lig için sıkıntılı bir durum. Taşların bu kadar çok yerinden oynaması hiçbir teknik direktörün işine gelmese de, üç kulvarda birden mücadele etmek bunu zorunlu kılacak. Ve her takım bu tip revizyonların olumsuz bedelini ödeyecek.
Trabzonspor, Manisa deplasmanında özellikle ilk yarım saatlik periyotta istediklerini yapmaktan çok uzaktı. Ayağa kısa paslarla Trabzonspor savunmasının dengesini bozan ev sahibi takım, Yiğit İsmail Gökoğlan ile üç net gol pozisyonu bulurken, kaleci Tolga’nın müdahaleleri çok yerindeydi.
İlk dakikalardaki baskıyı attıktan sonra teknik direktör Şenol Güneş’in saha içinde yaptığı yer değişiklikleri Trabzonspor’un hücum bölgesinde daha etkin olmasını sağlasa da, Adrian’ın kişisel becerisi ve Burak’ın son vuruşu ile gelen golün dışında bordo-mavililerin pozisyonunun olmaması ilginçti. Devreye bir dakika kala Isaac’ın kırmızı kart görerek takımını on kişi bırakması aslında çok önemli bir avantajdı. Hem öne geçmiş, hem de koca bir 45 dakikayı eksik oynamak zorunda kalan bir takıma karşı eliniz güçlenmişti.
Ama olmadı. Sanki maç onbire onbir oynandı ikinci yarı. Güneş’in Volkan- Henrique, Halil, Chec ve Adrian - Alanzinho değişikliklerini yaptığı yirmi dakikalık bölümde amacı en az bir gol daha atıp son dakikalarda kâbus yaşamamaktı kuşkusuz. Niyet belli, hamleler doğru gibi görünse de Henrique, Serkan ve Burak’ın kaçırdığı akıl almaz fırsatlar, Manisaspor’un direncini kıracak golü getirmedi. Aksine Murat Erdoğan, Simpson ve Kahe gibi etkili silahlarını sahaya süren Kemal Özdeş, takımını sürekli ileri itti. Eksik Trabzonspor savunmasını hataya zorlayan bu girişim 88. dakika sonuç verdiğinde, akıllara geçen sezon son dakikalarda kazanılan maçlar geldi. Trabzonspor dar zamanda bunu başarabilecek pozisyonlar da buldu. Lakin bu kez karşısında kaleci İlker ve ceza alanını cansiperhane savunan 9 kişi daha vardı.
Trabzonspor dünkü görüntüsüyle sancılı süreci kısa zamanda atlatacak durumda değil. Şampiyonlar ligi maçı öncesi bu tablo hayli tatsız. Çözümü var mı? Elbette. Tüm sorumluluğu Şenol Güneş’in omuzlarına yüklemezseniz tabii!