Şenol Güneş’in Galatasaray maçını kazanan kadro ile maça başlaması riskli bir karardı. Pazar günü sahadaki üst düzey mücadele, bazı futbolcuların performansını olumsuz etkileyebilir, oyundan erken düşmelerine yol açabilirdi. Bunun getireceği zorunlu değişiklikler de oyun planlarını etkileyebilirdi. Nitekim yüksek tempolu maçta ilk fire Ceyhun oldu. Çok pas hatası yaptı, erken yoruldu. Dolayısıyla pres yapmayı sevmeyen Colman ve Alanzihno gibi iki oyuncunun yanında tüm yük Selçuk’a kaldı. Şenol hoca “nasıl olsa orta alanda bir eksik oynuyoruz” düşüncesinin yanı sıra tur için golün şart olduğu gerçeğini de göz önüne alarak ikinci yarıya Ceyhun’un yerine Teofilo ile başladı.
Antalyaspor bu bölümde daha etkili ataklar geliştirirken Tita’nın mükemmel vuruşunda kaleci Onur’un aynı güzellikteki müdahalesi maçın kader anıydı. O top ağlarla buluşsa, Trabzonspor’un işi gerçekten zorlaşabilirdi. Konuk takımın oyundaki ağırlığını hissettirmeye başladığı bölümde sahneye Alanzinho çıktı. Son haftalarda müthiş bir çıkış yakalayan Brezilyalı, takımını rahatlatan ve moral bulmasını sağlayan golü kaydetti.
Golden sonra kontrol tamamen Trabzonspor’a geçti. Bordo-mavili takım özellikle Colman ve Selçuk’un sürüklediği ataklarda pozisyon zenginliğini yakaladı. Alanzinho çok çalıştı, adam eksiltti, ceza alanı dışından sert şutlarıyla rakip kalede tehlikeler yarattı. 45 dakika sahada kalan Teofilo yine beklenenden uzaktı. Kolombiyalı oyuncunun artık uyum sürecini atlatması ve takımına katkı sağlaması gerek.
Dünkü maçın görünmez kahramanı yine Umut idi. Sahanın en çalışkan oyuncusu olarak dikkat çeken Umut, bu çabasının karşılığını bir süredir girdiği gol orucunu bozarak aldı. Attığı golde takipçiliğinin ve güçlü fiziğinin rolü büyüktü. Bu gol Trabzonspor’a tur için rövanşta önemli bir avantaj sağladı. Bir anlamda bu sezon belirlediği en önemli hedefe bir adım daha yaklaşmayı bildi.
İki takımın da iyi niyetli mücadelesine gölge düşüren tek şey, uzatma dakikalarında Yalçın ve Engin’in sahadaki futbola yakışmayan tavırları oldu. Yalçın’ın kafa atma girişimine karşılık veren Engin biraz sakin kalabilse rakibi gibi takımını on kişi bırakmayabilirdi.