İlk yirmi dakikalık bölümde moralsiz, özgüvenini yitirmiş, isteksiz bir takım görüntüsündeydi Trabzonspor. Orduspor'un orta alanı dilediği gibi kullandığı, Culio'nun tek başına rakip savunmanın tozunu attığı sıkıntılı süreçte, kalesinde göreceği bir gol Trabzonspor'un yeni bir travma yaşamasına yol açabilirdi.
Peki ne oldu da böylesi bir dönüş yaşadı Trabzonspor? Arkadaşları adeta yürürken, onlara nazire yaparcasına her topu kovalayan, pres yapmaya çalışan biri vardı çünkü sahada; Halil Altıntop. Halil doksan dakika boyunca sahanın en iyisi idi. İnanın dün akşam onun gayreti olmasa, Trabzonspor'un üzerindeki ölü toprağını atması mümkün olmayabilirdi. Halil'in buram buram yetenek kokan golü, Trabzonspor'un fitilini ateşledi. Eski coşkusuna kavuşabilmek için tam da böyle bir hamle gerekiyordu bordo-mavili takım için.
Sonrasında haftalardır gol orucunu bozamayan, atamadıkça gerilen ve takımını gerileten Burak çıktı sahneye. Kendi yaptırdığı penaltıyı kullanmak için topun başına geçtiği an sanırım genç oyuncunun unutamayacağı anıları arasındaki yerini aldı. Gerçekten çok zordu o vuruşu gole çevirmek. Burak bu penaltıyı kaçırsa da Trabzonspor maçı yine kazanabilirdi. Ancak Burak'ı kazanmak, hekimlik bir maceraya dönüşebilirdi. O soğukkanlı vuruş, Trabzonspor'a da Burak'a da ilaç gibi geldi. Eski kimliğine kavuşan Burak, Halil'in mükemmel pasında topu ikinci kez ağlara gönderirken, "İşte bildiğimiz Burak bu" dedirtti. Celustka'nın servis yaptığı üçüncü golde ise güven, ustalık ve beceri vardı.
Skor belki daha farklı olabilirdi. Ancak kendisi gibi ligde sıkıntılı günler yaşayan Orduspor'u yenmek ve haftalar sonra galibiyeti hatırlamak, lige yeniden tutunmak anlamına geliyordu Trabzonspor adına. Öyle de oldu. Şike soruşturmasıyla futbola konsantre olmakta zorlanan bir takımın yaralarını sarmak, yoğun temponun stresinden sıyrılıp tatile dinç kafayla çıkmak çok önemliydi.
Trabzonspor camiası için kısa da olsa nefeslenme zamanı. Tabii en önemlisi de transferi düşünme zamanı. Ligin ikinci yarısı çok daha çetin, sert ve mücadeleci geçecek. Önlem alınabilirse ne âlâ.
Dün akşamki galibiyetin ardına sığınılıp eksiklerin üzeri örtülürse, vuslat bir başka bahara kaldı demektir!