Andrea Pirlo İtalyan futbolu ve Juventus kulübünün efsane oyuncusuydu.
Sezon başında Fatih Karagümrükspor’un başına teknik direktör olarak getirildiği vakit herkes şaşırmıştı.
Öyle ya, bu kariyerde bir ismin ne işi olabilirdi bir semt kulübünde?
Üstelik kulüpten yapılan açıklamada Pirlo ve 4 yardımcısının 900 bin euro alacağı kayda geçmişti. Aynı teknik direktörün son çalıştırdığı takım Juventus’tan yıllık 3.5 milyon euro aldığını da anımsatayım.
İtalyan teknik adam ise imza töreninde parayla ilgilenmediğini, tek isteğinin başarılı olmak olduğunu söylemişti.
Kimileri de şaşkınlık yaratan Pirlo “transferini” kulüp başkanı Süleyman Hurma’nın müthiş başarısı olarak görmüştü.
Paranın kaynağı
Gerçeklerin er geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Nitekim Pirlo ve ekibinin bir sezonda alacağı ücretin önemli kısmının Juventus kulübü tarafından karşılandığı bilgisine ulaştım. “Karagümrükspor’un cebinden çıkan para ancak çerez olur bu ekip için” dedi kaynağım.
Pirlo’nun Juventus kulübünün projesi olduğu, 43 yaşındaki hocanın yurt dışında kulüp veya milli takımlar çalıştırarak kendini geliştirmesi ve deneyim kazanmasının planlandığını öğrendim.
Dahası, sezon sonu Karagümrükspor’un ligdeki konumu ne olursa olsun Andrea Pirlo’nun ayrılacağı ve Avrupa’da orta ölçekli bir ülkenin milli takımının başına geçmek istediği ifade edildi.
Pirlo’nun Karagümrük’deki başarısının ölçüsü ne? Küme düşmemek mi, yoksa Avrupa kupalarına katılmak mı? Fark etmez, nasıl olsa kimse hesap sormayacak. Sudan ucuza bir yıldız geldi geçti denecek belki de.
İtalyan hakimiyeti
Her neyse. Bizim Futbol Federasyonumuz kulüpleri koluna takıp “Altyapı Akademileri Projesi” için Avrupa’da ülke federasyonları ve kulüplerine ziyaretlerini sürdüre dursun, İtalyanlar dünya futboluna her kulvarda hakimiyetini yaymaya devam ediyor.
FIFA başkanı kim; Gianni Infantino...
FIFA hakem komitesi başkanı kim; Pierluigi Collina...
UEFA hakem kurulu başkanı kim; Roberto Rosetti...
Ortak özellikleri İtalyan olmaları. Ve futbola hükmetmeleri.
Sizce tümü rastlantı mı, yoksa en az 20 yıllık bir planın sonuçları mı?..
Cezalar cepten ödenmeli
Futbol Federasyonu’nun en önemli gelir kaynaklarından biri Profesyonel Disiplin Kurulu’nun kestiği para cezaları.
Aklınıza ne gelirse var. Üşenmedim TFF’nin 2021-22 faaliyet raporları içinde yer alan PFDK tarafından verilen cezaları topladım.
Kalem kalem sıralarsam sayfalar yetmez. Lakin bir hesap makinesi işi çözer.
Sıkı durun; geçen sezon disiplin kurulu tarafından tüm liglerde futbolun tüm paydaşları için kesilen para cezaları ne kadar biliyor musunuz?
23 milyon 261 bin 700 lira. Hadi daha anlaşılır olsun; 1 milyon 200 bin euro. Aralarında kulüp başkanları, yöneticiler, teknik direktörler, antrenörler, futbolcular, doktorlar, masörler, malzemeciler, tercümanlar... Kimi ararsanız var.
Bakın bunlar sadece para cezaları. Talimat gereği verilen hak mahrumiyetleri soyut yaptırımlar.
Peki, PFDK’nın federasyon kasasına kaydettiği cezaları kimler ödüyor?
Başkanlar, yöneticiler, teknik adamlar veya futbolcular cebinden mi karşılıyor?
Keskin sirke küpüne zarar demiş atalarımız. Tümü kulüplerin kasasından çıkıyor. Kimsenin eli cüzdanına gitmiyor.
Niye gitsin ki; “ne yaptı isek kulübümüz için, takımımız için” mantığı var ya, buna çanak tutan zihniyet var ya. Utanmasalar sırtını sıvazlayacaklar ceza alanların.
Federasyon buna bir çözüm bulur mu, suç işleyenlerin canının yanmasını sağlar mı bilemiyorum.
Haa “ben cezayı keserim, ödeyen öder, ödemeyenin yayın gelirlerinden tahsil ederim” mantığı ile davranılmaya devam edilirse, kural ihlallerinin önünü almak mümkün olmaz.
Peki ne yapacak TFF? Para cezaları herkesin şahsi hesaplarından tahsil edilecek.
Edilecek ki, ihlal yapanların canı yanacak. Garibanın bir öğünü olan simidin 7 liraya alındığı memlekette, küfür eden, hakeme saldıran, rakip takım oyuncusuna hakaret eden hatasının bedelini ödeyecek. O kadar!
Cahil insanlara ait 8 özellik
"- Her şeyin en iyisini bilirler
- Araştırmadan bilgi sahibidirler
- Kibar insanları zayıf görürler
- Kusursuz olduklarını düşünürler
- Ahlak dersi vermeyi çok severler
- Empati yoksunu ve anlayışsızdırlar
- Başkalarının hayatlarına karışırlar
- Hep haklı olduklarını sanırlar” - Prof. Dr. İlber Ortaylı