Avni Aker’deki farklı sonuç bir yana, gruplarda mücadele etme hakkı kazanan 13’ü Süper Lig, 20 takım arasında yer bulan Denizli Belediyespor’un futbolu çirkinleştirmeden, bir puan üç kuruş hesabına girmeden, kapasitesi oranında ortaya koyduğu mücadeleye saygı duymamız gerektiğini düşünüyorum.
Trabzon açısından lig için ölçü olmayacak kadar kolay bir maç oldu. Hani Antalya kampında kalıp, adı transfer söylentilerine karışan, kadro dışı bırakılma endişesi yaşayan oyuncularına moral olsun diye bir maç organize edilse, bundan iyi fırsat olamazdı Şenol Güneş hoca için.
Peki, kime ne kazandırdı doksan dakika? İlki, yeteneğini tartışmayacağım Engin’e. Attığı gol, yaptığı asist hırçın futbolcuyu kendine getirmezse, başka şansı yok.
İkincisi Gökhan. Trabzon’dan ayrılmayı kafasına koyan moralsiz forvet, bunu veda maçı olarak görmüyorsa, hocasına sımsıkı sarılmalı!
Yeni transfer Sezer. Isınma turlarında ve yabancılığını ilk maçta atamaması çok doğal. Ligde o formayı alabilmesi şimdilik kolay değil.
Geçen yılın skorer oyuncusu Umut. Hırslı, çalışkan ve kendisine alternatif aranmasından nefret edecek kadar iddialı. Bu çok iyi. Attığı goller ona gerçek kimliğini hatırlatmalı. Umut böyle olmalı ve kalmalı.
Dinamo Serkan. Mangal gibi yürek var. Pres yemediği vakit hem hücumda, hem savunmada etkili. Golünü yazdı, Gökhan’a yazdırdı. Kendini “özgür” hissetmeli.
Savunmada Giray, kalıcı olmak istiyor. Israr edilmeli. Savunmanın geleceği o. Solda Ferhat, Cale’yi transfer listesine koyacak kadar istekli.
Diğerleri mi? Kaleci Onur’un ciddiyete ihtiyacı var. Topu oyuna sokarken yaptığı hatalardan ders almayacak kadar çocuksu. İzmir meltemi ile Karadeniz poyrazı arasındaki farkı anlayarak degaj yapmalı.
Egemen kapı gibi sağlam. Savunmanın sağı Ömer Aysan ile garantide. Selçuk’a dokunmayın, o takımın beyni, canı sıkkın olsa da vazgeçilmezi.
Trabzonspor kupada ilk maçını kazandı. Darısı ötekilere. Ligi de katarsak, yol uzun, hedef engellerle dolu. Ancak çıkarılacak ders çok!