Hakem camiası büyük bir ailedir derler ya. İnanmayın. Hem çıkar ilişkileri, hem hakemler üzerinden nemalanmayı alışkanlık haline getirmiş insanların niyeti açısından, hiç de öyle değil.
Aile kutsaldır. Kimse kötülük düşünmez. Ortak çıkarlar için kenetlenir, zor günlerde omuz omuza verir.
Hakemler için bunu söyleyebilir miyiz? Asla.
Aksine; “adam satma”, “riyakarlık”, “menfaat sağlamak”, “güce hizmet etmek”, “yükselmek için her yolu mübah saymak” gibi kötü meziyetler, camianın kılcal damarlarına işlemiş durumda.
Son yazacağımı baştan söyleyeyim; böyle bir topluluktan kaba tabirle “cacık olmaz.”
Kim kimi kullandı?
Gelelim 8 Mart operasyonuna. Aslında geçen yıl ekim ayında alınmıştı karar. Federasyon üst düzey yöneticileri ve Süper Lig kulüplerinin katılımıyla hazırlanan “liste”, dönemin Merkez Hakem Kurulu başkanına verilmiş ve “gereğinin yapılması” istenmişti. Serdar Tatlı ise teklifi geri çevirip istifasını sunmuştu.
Bakın; kamuoyunun büyük bölümü eski MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’ya yükleniyor. Tahkim Kurulu kararını uygulamadığı için infaz ediyor.
Tanrı adına soruyorum; bir MHK, aralarında Cüneyt Çakır’ın da bulunduğu “deve dişi” gibi isimleri kendi inisiyatifi ile devre dışı bırakabilir mi? Saf mısınız?
“İnfaz listesi” TFF ve kulüpler tarafından hazırlanmış, cellat olarak MHK görevlendirilmiştir. Ferhat Gündoğdu, TFF Yönetim Kurulu kararını uygulamasa, bir başkası atanacak, “talimat” yine yerine getirilecekti.
Efendim, “Gündoğdu kabul etmeyip o gün istifasını verse idi” diyenleri duyar gibiyim. Haklılar. Keşke öyle yapsa idi.
Nereden bilebilirdi ki, TFF Yönetimi ve kulüplerin “tornistan” edip kendisini kurtlar sofrasına atacağını?
Nasıl kestirebilirdi ki bir kulüp başkanının racon keseceğini!
Eminim, Gündoğdu bir gün konuşacak ve gerçeklere ışık tutacaktır. O zaman kimin titrediğini göreceğiz!
Her şey çirkinleşiyor!
Gelelim Özdemir’in istifasından sonra futbolu idare etme yetkisi verilen Servet Yardımcı ve ekibine.
O ekipten en az on kişi, 8 Mart kararlarını onaylanlar arasında idi. Neden arkasında durmadılar? Tahkim kararının uygulanmaması kimler istedi?
Futbol, dünyanın en güzel oyunlarından biridir. Ama; içine fitne-fesat, siyaset, güç gösterisi ve menfaat girince çirkinleşiyor!
“Sıradan” bir kulüp başkanı, Tahkim Kurulu’na talimat verebiliyor, içeri soktuğu hukukçuları yönlendirebiliyor ve en tehlikelisi, “Karar şöyle çıkmazsa dağıtırım oraları” deme cesaresini gösteriyorsa, biz neyi tartışıyoruz ki?
Türk futbolu bu tarz yöneticilerden kurtulmadığı sürece bir adım yol alamaz.
Kadının da delikanlısı olur!
“Delikanlı”; sözünün eri, dürüst, namuslu kişilere denir. Son Kulüpler Birliği toplantısında bir “kadın” başkan çıkıp, “Bu hakem listesini birlikte hazırlamadık mı? Şimdi niçin imzanızın arkasında durmuyorsunuz?” dediği vakit, başlarını eğen ve yutkunanların yüzlerini görmek isterdim!
“Futbolun paydaşları” diye bir kavram kullanıyoruz. Yalan. Herkes kendi hesabının peşinde. Fırsatını bulan, hiç utanmadan yüzüne güldüğü insana çelme takıyor. En çok da hakemler arasında revaçta bu faullu hareketler.
Biz de bunca karmaşanın içinde, “Futbolumuzun marka değeri düşüyor, yayın gelirleri azalıyor, sponsorlar niye kaçıyor?” diye anlamsız sorgulamalar yapıyoruz.
Hadi oradan, kim kimi kandırıyor?
Yumuşak geçiş!
Perşembe akşamı Türkiye’nin en çok tıklanan internet sitesi TFF.org olmuştur sanırım.
Herkes Sabri Çelik MHK’sinin “dışarıda kalan” hakemlere görev verip vermeyeceği merak ediyordu. Tahkim Kurulu kararını uygulamamak elbette hukuksuzluk.
Sabri Hoca ve ekibinin işi çok zor.
İkiye bölünmüş bir hakem grubunu, hiçbir şey yaşanmamış gibi bir araya getirmek sıkıntılı bir süreç. Yumuşak bir geçiş bekliyordum, şimdilik öyle oldu.
Benim bildiğim; o gruptan artık iki hakem, kulüplerle “uygunsuz” ilişkileri ve hoş olmayan olaylara karıştıkları iddiaları ile sahada olmayacak. Meslektaşım Tolga Şardan’ın 17 Aralık 2021’de T24’te yazdıklarından daha vahim şeyler var!
Boşuna dememişler, “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” diye.
Çakır’ın düşmanı MHK değil, Ceferin!
Son aylardaki hakem tartışmalarının mağdurlarından biri Cüneyt Çakır. Üçüncü kez Dünya Kupası’nda görev alan ilk hakem olma hedefinde yolu açıldı. Amaç UEFA’nın, FIFA’ya bildireceği 11 hakem arasına girmek. Ama bir engel daha var. Çakır’a kin güden UEFA Başkanı Sloven Aleksander Ceferin’in tavrı önemli. Bu noktada, TFF başkanı ve UEFA yönetim kurulu üyesi Servet Yardımcı’ya görev düşüyor. Zinciri kırarsa o kırar, niyet o zaman ortaya çıkar!
Cüneyt hocayı Katar’da izlemekten kim gurur duymaz ki?