Bu tarz maçlarda mücadele edecek, riske girmeyecek, en önemlisi yakaladın mı atacaksın. Trabzon dün üçünü de yapabilirdi. 15. dakikada iki farkı bulduktan sonra Fenerbahçe’nin şaşkınlığından yararlanıp ilk yarıda işi bitirebilirdi.
Şenol Güneş’in kalabalık orta alan kurgusunda rakibe pres yapıp, Emre ve Baroni gibi top kullanan ayakları etkisiz kılma düşüncesi vardı. Selçuk ve Ceyhun maç boyunca bu görevi eksiksiz yerine getirirken, dişlinin tek aksayanı Colman son dönemlerdeki formsuzluğunu devam ettirdi. Bu görüntüsüne rağmen Şenol hocanın, Arjantinli oyuncuya doksan dakika tahammül etmesi gerçekten riskti. Hücuma çıkışlarda çok top kaptıran, adam kovalamayan ve kaçırdığı penaltı sonrası tamamen oyundan düşen Colman, olası bir beraberliğin tüm sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalabilirdi. Tabii hocası Güneş ile birlikte.
Aykut Kocaman’ın, Alex ve Stoch gibi iki önemli ismi kulübeye çekmesi Trabzon açısından gerçekten bulunmaz bir fırsat idi. Nitekim Stoch’un, Semih’in sakatlanmasından sonra oyuna girmesi sol kanada hareket getirdi. Stoch’un attırdığı ikinci gol başlangıç tercihinin çok da doğru olmadığını ortaya koydu. Fenerbahçe’nin iki golü de adeta geliyorum dedi. İlkinde top bir türlü ceza alanı dışına çıkmadı. Son vuruşu yapmak Lugano’ya kaldı. İkincisinde ise hücuma çıkarken yapılan hata, basit bir organizasyon ile gole dönüştü. Aykut hocanın “Rakibin düzenini bozacağız” ifadelerindeki kasıt bu olmalıydı.
Dedik ya, bu tip karşılaşmalarda yakaladın mı atacaksın diye... Trabzon’un rahat kazanabileceği maçta bu denli zorlanmasının nedeni ikinci yarının hemen başlarında Yattara ve Teofilo’nun kaçırdıkları da etkili oldu. Üzerine yarım gol sayılan penaltı da kaçınca Fenerbahçe yüreklendi. Maçı çevirebileceğini gördü. Niang müthiş fiziği ve hırsı ile Trabzon savunmasını çok yıprattı. Skora eşitlik de gelebilirdi. Onur’un zamanında müdahaleleri ve Santos’un cömertliği ortaya ev sahibi açısından hak etmediği bir tablo çıkarabilirdi.
Trabzon oturmuş kadrosu ve oyun sisteminin avantajı ile maçı kazanmayı bildi. Bu çok önemli bir artı. Zorluk derecesi yüksek maçlarda mücadeleyi genele yaydığı takdirde ki, zaman içerisinde Güneş bu konuda da gerekli hamleleri yapacaktır, bordo-mavili fırtına Süper Lig’in zirvesine ortak olmayı hak edecektir.