Cemal Ersen

Cemal Ersen

cersen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Futbolda transfer dönemi perşembe günü bitti. İyi ki de bitti. Hani tüm yıl serbest bırakılsa, bizim kulüpler hızını alamayacak ve akşam pazarında olduğu gibi çürük çarık ne varsa toplayacaklardı.
Kimse “değirmenin suyu nereden geliyor?” diye sorgulamıyor. Karşılıksız para basan Merkez Bankaları gibi harcadıkça harcıyorlar. Görmüyorlar ki cep delik cepken delik.
Kontrol mekanizması zaten yok. Futbol Federasyonu kulüpler ne buyurursa yapıyor. Harcama limitleri artırılıyor, finansal fair-play kuralları hiçe sayılıyor. UEFA ise Demokles’in kılıcını çıkarmış, sallamaya hazırlanıyor.
Beyler bir de sıkılmadan “Spor kulüpleri yasasının” ertelenmesini talep ediyor. Neden? Çünkü kabak başlarına patlayacak. Borçlardan sorumlu tutulacaklar. Sonunda hapis bile var.
Geçenlerde Gençlik ve Spor Müdürü Mehmet Baykan’a sordum; “Kesinlikle ertelenmesi söz konusu değil. 2008 yılından beri uğraşıyoruz. Geri adım olmaz” dedi. Umutlanan kulüp başkanlarına duyurulur, hevesiniz kursağınızda kalmasın.
Bir kötü haber daha. Bankalar Birliği ile anlaşma imzalayan kulüplerin faiz ödeme vakti geldi. Çoğunun nefes alacak hali yok. Kara kara düşünüyorlar. Zamanında uyarmıştım; bankalara elini veren kolunu da kaptırır diye.

Bunlar iyi günlerimiz!

Ligde 19 takım var. Sezon sonunda hedefe sadece biri ulaşacak. Bu kadar umursamazca harcama yapan, transferin son gününde “ne çıkarsa bahtıma” deyip önüne geleni kadrosuna katan kulüpler ise “yandım Allah” diye feryat edecek.
En tehlikelisi ne biliyor musunuz? Şampiyon olmak uğruna futbolun tüm değerleri hiçe sayılacak, rekabet adı altında düşmanlıklar körüklenecek, hakemler her zaman olduğu gibi günah keçisi ilan edilecek, bugün kulüplerin hoş görüyle baktığı federasyon hedefe konacak, kavga dövüş gırla gidecek ve kaos ortamı futbolun kılcal damarlarına kadar işleyecek.
Felaket tellallığı yapmıyorum. Görünen köy kılavuz istemez. Bazen “neden Edirne’den ötesinde yokuz” diye hayıflanıyoruz ya. Bu zihniyet, bu futbol kültürü, bu vurdumduymazlık ile ne bekliyoruz ki?
İddia ediyorum; bunlar iyi günlerimiz. Milli takımlar ve kulüpler düzeyinde dünü mumla arayacağız. Kaybeden ise külliyen Türk futbolu olacak.

Haberin Devamı

Teşekkürler Büyükekşi

Haberin Devamı

Yaklaşık iki yıldır Türkiye Futbol Federasyonu internet sitesinin bilgi bankasına “ambargo” uygulanıyordu. Gerekçe olarak da “Kişisel verilerin korunması kanunu” gösteriliyordu.
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, şikayetler üzerine sorunun en kısa sürede çözüleceğini söylemişti. Sözünü tuttu. Artık futbolcu, teknik direktör, hakem, gözlemci, temsilci ve futbolun paydaşlarıyla ilgili bilgiler herkese açık.
Merakım şu; Bu yasağı getiren zihniyet ne amaçlamıştı? Neyi gizlemeyi düşünmüştü? O kanun dün vardı da bugün yok mu?
Futbolun üzerinde yeteri kadar kara bulut dolaşıyor. Bir de işgüzarlık yapıp siz çökmeyin.
Hassasiyetiniz için teşekkürler Büyükekşi.

Koç mesaj mı verdi?

Futbol Federasyonu’na geçen hafta yapılan silahlı saldırıdan sonra yakalanan “iki ayyaş” mahkemedeki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Yargılama sürecek, ancak onlar aramızda dolaşmaya devam edecekler. Tıpkı çocuk tacizcileri, kadın katilleri ve uyuşturucu müptelaları gibi.
Olayı kınamayan kalmadı. Son olarak Süper Lig kulüp başkanları, teknik direktörleri ve takım kaptanları TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’yi ziyaret ederek destek mesajı verdi.
Aile fotoğrafı medyada yer aldı. Peki, dikkatinizi çeken bir detay oldu mu? Mesela görüntünün tam ortasında yer alan Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç’un pozisyonu. Sağında 73 yaşındaki Dursun Özbek, solunda 63 yaşındaki Ahmet Nur Çebi ve ortalarında 55 yaşındaki Ali Koç. Başkan adeta ağabeylerini kucaklamış!
Yanlış anlaşılmasın. Ayrıntılara da takılmam.
Vakıf Başkanı ve köklü bir ailenin temsilcisi olarak Koç’un misyonuna saygı duyuyorum.
Ama o ellerin yeri büyüklerinin omuzları değil, kolları olmalı idi.

Haberin Devamı

Kim oluyorsun?

"Sen kim oluyorsun ki benim yaşadığım hayatı sorguluyorsun? Ben mükemmel değilim ve olmak zorunda da değilim. Parmağın ile beni işaret etmeden önce, kendi ellerinin temizliğinden emin ol!" - Bob Marley