Avcı, St.Gallen maçı ve ötesi!..
Trabzonspor bu sezon 11 yeni transfer yaptı. Başkan ve teknik direktörü henüz noktayı koymadıklarını söylüyor.
Son St. Gallen maçı hariç ortaya konan futbol taraftarı memnun etmiyor. Camia söylem değil, eylem istiyor.
Lakin son dönemlerde Abdullah Avcı aleyhine yürütülen kampanyanın haksızlık olduğu kanaatindeyim. Ne diyor Avcı; “Sabır değil destek istiyorum.” Yani “futbol dışı yöntemlerle vurmayın bana.” Hoca elbette eleştirilecek, oyun anlayışı tartışılacak, saha sonuçları irdelenecek. Ama durun; daha yolun başındayız.Ligdeki diğer yarışmacı takımlara bakıyorum; hangisi tam anlamıyla hazır? Hangisinin taraftarı mutlu ve coşkulu. Çoğu hâlâ transfer planları yapıyor.
On milyonlarca euronun çılgınca harcandığı süreçte bir kaç kötü sonuçtan sonra faturayı teknik direktörlere kesmek Türk futbolunun geleneği olsa da “insaf” demek geliyor içimden.
Perşembe günü İsviçre temsilcisi karşısında her yönüyle üstün bir Trabzonspor izledik. Tek eksiği sayısız pozisyona girmesine karşın gol idi.
Haftaya rövanş maçını kazanarak gruplara kalmak başkanın, hocanın ve takımın prestiji açısından çok önemli. Bu psikolojinin yaratacağı baskıya rağmen Trabzonspor’u St. Gallen önünde favori görüyorum.
Aksi olursa her türlü tartışmaya açığım elbette.
8 Mart’ın gölgesinde bir MHK
Tıpkı federasyon gibi Ferhat Gündoğdu başkanlığındaki Merkez Hakem Kurulu da çok konuda hazırlıksız yakalandı.
Türk hakemlik tarihinde gri bir nokta olarak duran 8 mart operasyonu ile anılan Gündoğdu ve kurulunun işi gerçekten zor.
Camia zaten paramparça olmuş. Yeni klasman yapamadılar, VAR kadrosunu oluşturamadılar, geçmişe dönük önyargıları nedeniyle bazı isimlere görev vermekten çekinir haldeler.
Bu koşullarda adaleti sağlamak ve ligleri sağlıklı biçimde sürdürmek mümkün değil. Baksanıza; daha ikinci haftada VAR odası patladı. Hakem kararları gündem oldu. Kulüpler homurdanmaya başladı. Lig nasıl biter, düşünmek bile istemem.
Peki ne olacak? Akıl verecek değilim ama bir önceki MHK’nin bıraktığı klasmanlarda deneyimli pek çok isim var. İki tarafın da 8 Mart’ı kan davası olarak görmeyi bırakması gerek.
Futbolun ortak çıkarları paydasında buluşmak herkesin yararına olacaktır
.Üç haftalık atamalara bakarsanız MHK’nin nasıl bir sıkışıklık içinde olduğunu görebilirsiniz.Sakın ha “elimizdeki malzeme bu” demeyin. O zaman sorarlar; “Görevi kabul ederken yaşayacaklarınızı bilmiyor muydunuz?” diye!
TFF’nin mavi boncuk sınavı
Futbol Federasyonu yeni yönetiminin, kulüplerle arasını sıcak tutma gayretini anlıyorum. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibinin TFF seçimini sürpriz biçimde kazanmasını sağlayan kulüplere vefa borcu olduğunu da biliyorum.
Ancak futbol yönetimi kurumsallık gerektirir. Duygusal davranan Mehmet Büyükekşi bedelini ağır biçimde ödedi. Aynı kader herkesin başına gelebilir. İşe mavi boncuk dağıtarak başlarsınız taleplerin ardı kesilmez, önünü alamazsınız.
Dolayısıyla üç takımımızın Avrupa’daki play-off sınavları nedeniyle lig maçlarının ertelenmesini doğru bulmuyorum. Dilerim sadece bu tura mahsus bir karardır.
Temsilcilerimiz gruplara katılma hakkını elde ettiği taktirde, kupaların yeni formatında yoğun bir maç trafiği içine girecek. O zaman da erteleme taleplerini kabul edecek misiniz? Veya ligi nasıl bitireceksiniz?..