Fenerbahçe takımı üç maç peşi sıra başarısız sonuçlar alınca, Başkan Aziz Yıldırım yine bildik bir taktiğe başvurmuştu.
“Kulübümün çıkarlarını savunmak için Birlik Başkanlığı’ndan istifa ediyorum. Hatalardan bıktık. Federasyon ve hakemler ayağını denk alsın.”
Oysa işler yolunda gider, lehte hatalar tüm takımlar gibi sarı-lacivertli ekibe de yapılırken, sessiz kalmayı yeğliyordu Yıldırım.
Başarısız sonuçların pek çok gerekçesi olabilirdi.
Örneğin takımdaki disiplinsizlik...
Bazı Fenerbahçeli futbolcuların magazin basınını ihya eden skandalları...
Belki de teknik kadronun yanlışları...
Veya hatalı transfer politikaları etkiliydi bu tabloda!
Aziz Yıldırım kulüpte yaşanan başı bozukluğu kamufle etmeye çalışırken, taraftarının hiç de başkanları gibi düşünmediği ortaya çıktı.
Fenerbahçeli yöneticilerin her gün bir kaç kez bakmadan geçemediği Antu.com sitesi, hafta içinde ilginç bir anket gerçekleştirdi.
Anket perşembe günü sona erdi ve bakın ortaya Yıldırım’ı adeta tekzip eden nasıl bir sonuç çıktı?
Antu.com anketinin konusu “Son haftalardaki kötü gidişi neye bağlıyorsunuz?” idi.
Taraftara altı seçenek sunulmuştu;
(a) Takım içi disiplinsizliğe
(b) Futbolcularımızın formsuzluğuna
(c) Teknik kadromuzun yanlış seçimlerine
(d) Yanlış transfer yapılmasına
(e) Futbol Federasyonu’nun yanlı tutumu ve hakem hatalarına
(f) Takımı başarısız bulmuyorum
—Kocaman bir fark var!—
Oylamaya 20 bin 676 kişi katıldı.
Sonuçlar Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ı ne kadar üzer bilmiyorum.
Taraftar diyor ki, “Her şey yalan. Son haftalardaki kötü gidişin nedeni takım içindeki disiplinsizliktir.”
Ne kadarı söylüyor bunu?
Yüzde 48.95’i, neredeyse yarısı.
Ya diğerleri?
Ankete katılanların yüzde 16.07’si başarısız sonuçları futbolcuların formsuzluğuna, yüzde 10.98’i Daum’un yanlış kadro seçimine, yüzde 10.02’si hatalı transfer politikasına bağlamış.
Yüzde 5.05’i de takımının başarısız olduğu görüşüne katılmamış.
Geldik en çarpıcı bölüme;
Fenerbahçe taraftarının sadece yüzde 8.14’lük bölümü federasyonun yanlı tutumu ve hakem hatalarından şikayetçi olmuş!
Bir diğer bakış açısıyla, taraftarın yüzde 91.86 gibi ezici çoğunluğu, takımın son üç haftada aldığı başarısız neticelerin federasyon ve hakemlerle ilgili olmadığı görüşünü paylaşmış.
Gelinen noktada gerçek şu;
Tribünler artık modası geçmiş, demode söylemlerin arkasından koşmuyor.
Hedef şaşırtmacalarına kanmıyor, her söylenene inanmıyor.
Gözü dönmüş bir fanatik gibi davranmak yerine, tespitlerini tutarlı ve mantıklı yapıyor.
Dolayısıyla önüne her konanı yemiyor!
Artan bilinçli taraftar sayısı ise, çok seslilikten hoşlanmayan kulüp yöneticilerinin işine gelmiyor.
Demek ki;
Bundan sonra keskin virajda lastik patlarsa, hava ve yol koşullarından şikayet etmek yerine kullandığın malzemeye ile hızına özen göstereceksin.
Daha önemlisi, direksiyonda otururken sohbet etmeyeceksin!
Anlatın anlatın, inandık!Kulüpler Birliği’nden salı günü yapılan açıklamayı anımsayalım;
“Yarınki toplantımız Galatasaray ve Fenerbahçe’nin UEFA Avrupa Ligi’ndeki maçları nedeniyle ertelendi.”
Lakin aynı Birlik Başkanı ve üyeleri, geçen hafta Futbol Federasyonu Başkanı’nı düelloya davet etmişti.
Mahmut Özgener ise “Sorunlarınızı anlatacaksanız bize buyurun” diyerek topu iade etmişti.
Peki, Özgener teklifi kabul etseydi, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin maçları gerekçe gösterilerek ertelenen toplantı yapılmayacak mıydı?
Başkanı tarih de vererek 16 Aralık’da köşeye sıkıştırmaya kalkanlar, iki takımımızın Avrupa Ligi maçı olduğunu bilmiyor muydu?
Ciddiyetsizliğe bakın.
O toplantıda niçin MHK ve hakemlerin hedef seçildiğini şimdi anlayabiliyor musunuz?
Aziz Yıldırım’ın istifasını geri almasının yaratacağı gündem, ancak böyle saçma bir açıklama ile değiştirilebilirdi.
Nitekim Yıldırım’ın U dönüşünden çok, “Kim kimin ayağına gidecek” tartışmasına daldı insanlar.
Öte yandan, rastlantı mıdır bilmiyorum, Vakfın davet tarihine Futbol Federasyonu yönetim kurulu toplantısı konması da manidar geldi bana!
Tıpkı bir satranç oyunu gibi.
Hamleye, karşı hamle.
Fakat bu kez niyetler farklı.
Kimse ordusuna, askerine güvenmesin.
Çünkü her iki taraftan da Şah’larını savunmak istemeyenler çıkabilir!
MHK’de bomba patlar mı?Almanya’nın Bochum savcılığı tarafından yürütülen bahis çetesi skandalıyla ilgili her gün yeni bir iddia ortaya atılıyor.
Sonuncusu, 30 Ağustos 2009’da oynanan Zeytinburnuspor- Güngören Belediyespor maçıyla ilgili.
Çetenin maçı kurguladığı ve hakemle temasa geçerek son dakikada verdiği penaltı nedeniyle ödüllendirdiği ileri sürülüyor.
Bir; resmen kanıtlanmadığı sürece adı geçen insanlar masumdur.
İki, ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Soruşturmaya konu olan M.Ö. İstanbul bölgesi hakemi ve MHK üyesi S. G’nin sıkı himayesinde.
Hem de 7 Ekim’de Antalya’da düzenlenen “yetenekli hakem bulma seminerine” S.G. tarafından bizzat davet edilecek kadar!
Gerçek yakında ortaya çıkacak.
Ancaaak!
Bu işlere hakem camiası da bulaştığı kanıtlanırsa, söylenecek tek şey var;
Vay halimize!
Gündem Milli TakımFatih Terim’in istifasının üzerinden iki ay geçti.
Futbol Federasyonu’nun A milli takım teknik direktörlüğü için seçenekleri bir bir eksiliyor.
Önce Hiddink’in yüksek ücret talebi, ardından Löw’ün Alman milli takımı ile sözleşme uzatması federasyonun hareket alanını daraltıyor.
Olsun!
Olmaz..
Kazın ayağı farklı.
Süper lig bitiyor. Spor gündemi zayıflıyor. Medyaya malzeme lazım.
Roberto Carlos’un gidişi, Kayserispor’un başarısı, lig istatistikleri, transfer dedikoduları birkaç gün idare eder.
Sonra da rota federasyon ve milli takım hocasına çevrilir!
Hem kendilerinin hem de Türk milli takımının geleceği açısından doğru tercih yapması gerekenler sıkıntıya, düşebilir.
Klinsmann mı olur, Hiddink’e istediği para mı ödenir, Scolari’nin kapısı mı çalınır bilmem.
Bu arada yerli hoca sesleri yükselirse şaşırmam.
Federasyon elini çabuk tutamaz ise, yeni bir cephede savaşmaya hazır olsun!