04.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Arjantin’in Dünya Kupası’nda doğal favori olduğu ne kadar gerçekse 1986’dan beri süren şampiyonluk hasretinin getirdiği baskı da bir o kadar gerçek.
Suudi Arabistan maçının 90 dakikasında da, Meksika mücadelesinin ilk yarısınında da, dün Avustralya’nın şans golünden sonra Aziz Behich’in kaçırdığı yüzde 100’lük gol pozisyonunda da bu baskı görüldü. Arjantin için Avustralya maçındaki reçete aslında çok açıktı; Meksika maçının ikinci yarısı ve Polonya karşılaşmasının tamamındaki futbol gerekliydi. Meksika ve Polonya maçlarındaki gibi Messi, liderliği ele alarak maçın kilidini açtı. 35. dakikaya kadar topa sürekli sahip olsa da pozisyon bulamayan Arjantin’de Messi bir anda sahneye çıkıverdi, kendi başlattığı atağı kendi bitirdi. Diğer iki şans golü ise Messi’nin golünün yanında hatırlanmadı bile maç sonunda. 35 yaşındaki Messi bana sürekli 2006 Dünya Kupası’ndaki Zidane’ı hatırlatıyor. Zidane da 35 yaşında kariyerinin son Dünya Kupası’nda şampiyonluk için sahadaydı. Bu çerçevede Messi’yi 1986’da şampiyon olan Maradona ile karşılaştırmak pek doğru değil gibi. Çünkü bu kupadaki Arjantin, 4-2-Messi-3 olarak sahada. Tıpkı 2006’da 4-4-Zidane-1 formasyonuyla oynayan Fransa gibi. 86’daki Arjantin ise 9+Maradona formasyonuyla oynuyordu.
Messi bu kupada yeri geldiğinde orta sahaya gelip oyun kuran bir 10 numara, yeri geldiğinde pres yapan bir 8 numara, yeri geldiğinde kanatlara açılan bir kanat forvet, yeri geldiğinde komple bir forvet, yeri geldiğinde de bir forvet arkası... Ama en önemlisi takımı için oynayan bir takım oyuncusu. Bu nedenle Messi’yi 1986’da rakip takımın tüm oyuncularını çalımlarla ipe dizip, ‘Tanrı’nın eliyle’ gol atan Maradona ile değil de 2006’daki Zidane ile kıyaslamak çok daha sağlıklı.
Eve dönme vakti gelen Avustralya’dan bahsedecek olursak Fransa’ya 4-1 kaybederken de Danimarka’yı 1-0 yenerken de hep saygı uyandırdılar. 2006’da İtalya’ya 90+5’de elenen altın jenerasyon kadar olmasa da güzel bir hatıra bıraktılar.
Artık çeyrek finale çıkan Arjantin’in güçlü savunmacılara sahip Hollanda’ya karşı işi zor gibi gözükse de Meksika maçının ikinci yarısından beri ‘Dünya Kupası’ modunu açan Messi ile hiçbir şey imkansız değil. 2006’da Zidane en güzel kaybedendi, 2022’de ise Messi en güzel kazanan neden olmasın?