20.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
Belki biraz vıdı vıdı yaparım diye.Divan Başkanı sevgili Celal Doğan iki adayı kürsüye davet etti.Konuşma yapmaları için.Ama gelen giden olmadı.Siz buyurunlar, yok hayır önce siz buyurunlar başlamıştı.Celal Doğan da bir fıkra anlatmaya başladı.İngiltere'de kadının biri 65 yaşında ölmüş. Bir bakmışlar kadın 45 yıllık hamile. Ve..İki tane sakallı bıyıklı 40-45 yaşlarında İngiliz centilmeni ile karşılaşmışlar...Önce lütfen siz buyurun, hayır lütfen siz buyurun diye diye 45 yıldır bir türlü analarının karnından çıkamayan.* * *Celal beyi daha fazla dinlemedim.Bu fıkrayla başlayan bir genel kurulu izlemek de istemedim.Yazmak da.Sonra...İtalya'daki, Senegalliler'den bir gireyim bari dedim.Nasıl olsa bir yerlerden çıkarım.Ve...* * *8'i, 9'u aynı evde hatta aynı odada kalan Senegalliler'den ne zaman bizimkilerden biri bir çanta filan almak istese hemen Hakan Şükür'e geliyordu laf o dünlerde.Türk'tük ya...Önce bir selamün aleyküm, sonra bir aleyküm selam...Sonra sen müslüman, evet ben müslüman, sen de müslüman.Sonra da Hakan Şükür.Ben de mecburen İbrahima Ba diyordum.O da Milan'da oynuyordu ya.Sonra yine Senegalli İbrahima Ba'yı anlatıyordu.Topu bi attı sağından, bi geçti solundan, filan falan.Bi kesti filan falan.Bizimki bunları da yapamıyordu.Bi alan boşalttı, bi çapraz koştu, bi ön direğe koştu filan falan.Sonra da bi şekilde kadına getiriyordu lafı.240 gün kaldı diyordu mesela. (240 gün sonra Senegal'deki karısını görecek)Ertesi gün 239.Sonra 139.Sonra 9.Tabii her defasında selamün aleyküm, aleyküm selam.Sen müslüman, ben müslüman.Sen Hakan Şükür, ben İbrahima Ba.Gülüyorduk.Ağlanacak halimize.Sahte Louis Vuitton satıyorlardı.20 dolarlık çantadan iki dolar ya kazanıyorlardı, ya kazanmıyorlardı. Önce 200 dolar çekiyorlardı. (Ticaretten hiç anlamıyorlardı)Sonra Şükür Mükür, Ba Ma...5 dolara veriyorlardı.Zararına.Ba'nın hatırına.* * *Venedik'te girdiğimiz bir Murano'cuda da bizimkilerden biri aniden Can Bartu, Can Bartu demişti.Sinyor Venezia'da da oynamıştı ya.Camcı birşey anlamamıştı.Kan Bartu demiştim ben de.Heee, siii, siii. Kan Bartu. Kan Bartu.Camcı hâlâ bir şey anlamamıştı.İskonto istiyor demiştim, indir biraz.* * *Floransa kaldırımlarında kaçak puro satan bir Napolili'ye de bizimkilerden biri "Terim Terim" demişti.-Sorsana Terim'i tanıyor mu?-Sen sorsana.Sormuştu.Bizimki: Nasıl Fatih Terim. Good good?Napolili: Ne diyo.Ben: Fatih iyi mi, iyi mi diyor.Napolili: Good good.Bizimki: Good good di mi? İyi iyiNapolili: ?Ben: İskonto istiyor.Napolili: Maradona gelse ona bile yapmam.Saçma sapan konuşmalar gibiydi.Ama değildi.Aşağılık kompleksiydi bunun adı. Hepimizi sarıp sarmalamıştı. Büyütüyorduk bu işleri. O dünlerde yüzlerce Balkanlı'nın oynadığı oralarda birkaç Türk de oynamayacak mıydı yani?Senegalli'nin İbrahima Ba'yı halk kahramanı gibi görmesi normaldi de.Ya bizim.İhtiyacımız mı vardı Terim'in, Şükür'ün, Bartu'nun arkasına sığınmamıza.Yoo...Türkiye'den, Real Madrid'de, Milan'da oynayacak futbolcu çıkmaz diyorlar.Olur mu öyle şey?Çıkmışları var da...Oynamayışları da onların değil bizim yüzümüzden.Bizim futbolcumuz da mesela pilavımız gibi.Yapılışı, hazırlanışı, tadı enfes de.Sunuluşu rezalet.Pazarlanışı.Satışı.Doymadınızsa pilav da var.Kim yer...Bir arkadaş restoranında pilavı pillav yapıp yanına 19,85 yazdırmıştım geçenlerde. (19 milyon 850 bin).İki kişi yedi.-Şahane bir şey nedir bu?-Pillav.-O ne?-Pilav.Bir şey anlamamışlardı.Evet bizim futbolcumuz aynı kahvemiz gibi.Her şeyi var da, hatta falı bile.Sunuluşu rezalet.Pazarlanışı.Satışı.Şimdi yine ne yazmış bu adam (Ben) diyeceksiniz.Yazana değil.Yazdırana takılın Allah aşkına.Sevgili Celal Doğan'a.Allah ondan razı olsun.Hem...Fena mı oldu yani?.. Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nu izliyordum. Memo'yu, Avrupa Şampiyonası'ndan sonra NTV'de gördüğümde... Şoke olmuştum... Neler diyordu neler.Bu benim bildiğim o Mehmet miydi?Hani NBA'den dönerken havaalanına iner inmez nişanlısıyla (Sonra evlendi), annesiyle, babasıyla CNN Türk'e, Pivot'a gelen Mehmet.Ne hale getirmişlerdi çocuğu.4-5 kez yayınlamıştı CNN Türk yönetimi o Pivot'u.Ana-baba kuzusu, sempatik, terbiyeli, sporcu, şahane bir çocuktu Mehmet."Senden NBA olmaz oğlum" demiştim.Takılmıştım."Ne kapris yapıyorsun, ne de nazlanıyorsun.Senin gibi NBA mi olur?"Gülmüştük.O günden sonra ilk kez NTV'de gördüm onu.Ne hale getirmişlerdi o pırıl pırıl çocuğu.* * *Hani Ahmet ve Mehmet yemin etmişler. Her ne olursa olsun günün birinde biri birini arayıp ben o Ahmet'im, o Mehmet'im derse. akan sular duracak.Sonra Mehmet, Amerika'ya gitmiş ve acayip yırtmış hem de ne yırtmak.Ahmet de terso kalmış, hem de ne terso kalmak.Bir gün aramış Ahmet, Mehmet'i.-Mehmet sen misin?-Evet.-Ben de Ahmet.-Hangi Ahmet.-O Ahmet.-Sen o Ahmet'sin de, ben o Mehmet değilim ama.Mehmet belki o Mehmet değil.Ama bu Mehmet de değil.Oyak Renault'lu Mehmet değil o.Tabi Efesli Mehmet de değil.Utah Jazz'lı Mehmet o.Eski Detroit Pistons'lu şampiyon Mehmet o.Ya onu yönetenler.Hâlâ o Turgay, o Doğan, o şu, o bu.Olmuyor tabi.Şimdi onsuz devam edecekler galiba.Bence Kerem Tunçeri'yi de almayacaklar.Teknik ve idari açıdan son Avrupa Şampiyonası'nda dibe vuran milli takımda göstermelik olarak Hakyemez'in yardımcısını bile istifa ettirip gönderemeyenler, Okur'u gönderiyorlar.Karl Malone'de olmayan şampiyonluk yüzüğünü takan Mehmet Okur'u.Yuh.5 numaraya ihtiyaçları olduğu halde Fransız Ligi'nin en iyi 5 numaralarından bizim Hüseyin Beşok'u menajeri yüzünden milli takıma çağırmayanlar...Yılın oyuncularından Muratcan'ı paranoyaklıkları yüzünden aday kadroya bile almayanlar.Okur'u da yolluyorlar.Milli Takım değil sanki babalarının takımı.Bu takımın içi 2000'deki Avrupa Şampiyonası'ndan beri kaynıyor.Birbirlerini sevmiyorlar.Sevmek zorunda da değiller.Birbirlerini saymak zorundalar ama.Her yetenekli, her kariyeri yükselen oyuncunun olduğu kadar da problemliler.Bazıları belki biraz fazla problemliler.Hepsi bu.Bu takımın başında Efe Aydan, Lütfi Arıboğan filan olsaydı.Kimsenin gıkı çıkamazdı.Sıkardı.Bu takım sahaya sorunlarını soyunma odasında bırakıp çıkardı.Evet, oyuncular bir büyük sorun.Ama...En büyük sorun, bu takıma birkaç numara ufak gelen beceriksiz yöneticileri.Ve...Keşke onlar gitse de...Onlar kalsa. O Mehmet değil, ama bu Mehmet de değil Pazarları TRTPazartesileri Lig TVPazartesi ve çarşambaları Radyo SporCumaları Milliyet.Başka şubem yoktur. BİR SERİ İLAN TRT 1 ve Stadyum Lig başlıyor. Biz de başlıyoruz. Erdoğan Arıkan, Ömür Üründül ve Ben. Pazar günü 20.45'te bilgingokberk@mail.com TRT 1'deyiz.