16.10.2019 - 10:58 | Son Güncellenme:
İSTANBUL (İHA)
Beşiktaş’ta 20 Ekim’de yapılacak olan olağanüstü seçimli genel kurulda aday olduğunu açıklayan Ahmet Nur Çebi, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya kurmaylarıyla gelen Ahmet Nur Çebi, göreve gelmesi durumunda gerçekleştirmeyi planladığı projelerle ilgili bilgi verdi.
Pazar günü yapılacak olan seçim öncesinde dar bir vakitleri olduğunu söyleyen Çebi, bu nedenle sıkışık bir program uyguladıklarını ifade etti. Mayıs ayında genel kurulun 3 yıllığına seçtiği bir başkan olduğunu söyleyen Çebi, “Fikret Orman kendisine göre izah ettiği nedenlerle göreve devam etmeyeceğini beyan ederek, genel kuruldan 4 ay sonra olağanüstü seçimli genel kurul kararı almıştır. Camiamıza hayırlı uğurlu olsun. Bütün adaylar sıkışık bir program uygulamak durumunda kaldı. Herkesin seçim sürecinde değişik bir uygulaması olmuştur. Kimisi ziyaretlere bizatihi gitmiştir. Keşke biz de yapabilseydik. Burada derneklerle görüştüm ama Anadolu’ya gidemedim. Kendilerine de, seçilirsem bizzat gelip neler isteyeceğimizi söyleyeceğim. Burada nedenini anlayamadığım bir seçim oldu. Beşiktaş camiası ve genel kurul üyelerinden ricam, 20 Ekim’de gelip oy kullansınlar. Genel kuruldaki sayı, Beşiktaş’ın marka değerini yukarıya çıkaracak bir öneme sahiptir. Beşiktaş’ta bindirilmiş kıtalar var ifadeleri yıllardan beri süregeliyor. Ben bunu Beşiktaş’a yakıştırmıyorum. Böyle bir şey yok, bireysel oylar vardır. Başkalarına ait blok oylar varsa, gelin bunları bir şekilde çözelim. Birileri gelip ‘Benim şu kadar oyum var’ diyerek, genel kurul idaresine el koyduğu durumun olmadığını camiamız ispatlamalı. 19 yıldan bu yana birileri yönetimi bırakıyor, aynı mantıkta olan birileri bu göreve devam ediyor. Bizim dönemimizdeki başkanlığın da böyle olduğunu hissetmiş oluyor. Adaylarımızdan Serdal Adalı’nın da bu düzenin, bu yapının devamı olarak göreve talip olduğunu görüyoruz. Ben ise bu durumun tam tersi olarak camianın karşısına geliyorum. Yeni bir kongre, yeni bir düzen, devrim için gelmeyi planlıyorum Beşiktaş’a. Bu kadar mücadele etme isteğim ve hırsım, son 20 günden beri, kulübümüzde çalışan bazı insanların maalesef kendilerine göre aday tespit edip, destekleme kararı alması ve bunu hoş olmayan şekilde icra etmiş olmasıdır. Bu tür tavır ve davranışların beni daha çok istekli hale getirdiğini söylemeliyim. Hiçbir Beşiktaş çalışanı, kongrede birileri için çalışamaz. Oradaki birçok arkadaşımla 7 sene beraber çalıştım. Benim onları işten çıkaracağım söyleniyor. Ben oradayken niye çıkarmadım. Onlar emekçi insanlar. Yeri geldiğinde haklarını veremememin en büyük üzüntüsünü ben yaşadım. Bu konuda sıkıntısı olmayan bazı insanların Beşiktaş’a zarar vermemesi için bu göreve talip oldum” açıklamasını yaptı.
“Hesap vermeye hazırım”
Her kulüpte olduğu gibi Beşiktaş’ta da kararları başkanların aldığını söyleyen Ahmet Nur Çebi, “Başkan da bugüne kadar bunu söylemiştir, ‘Haberim olmadan Beşiktaş’tan kuş uçmaz’ demiştir, doğrudur. Ama 2. Başkanını haberi olmadan kuşlar uçar. Son zamanda söylenen ‘Paralar nerede’ ifadelerinin, benim taraftara dizayn ettirdiğimin dedikodusunu yaymaya çalışıyorlar. Ben taraftarlarımızı çok seviyorum. Hepsinin yüzünü hatırlıyorum ama isimlerini ve telefonlarını bilmiyorum. Ben icra kurulu başkanıydım. Ama nasıl bir icra kurulu başkanı olduğumu, ayrıldıktan sonra, birçok şeyin icra kurulundan geçmeden icra edildiğini gördüm. Bunların pozitif tarafları da olmuştur. Fikret Orman, bana verdiği görevleri Beşiktaş sevgimle ve ona olan saygımla icra etmişimdir. ‘Paralar nerede’ tezahüratı sonrasında Deniz Atalay’ın ‘Ahmet Nur Çebi’ye sorsunlar’ lafını gelsinler evet bana sorsunlar. Ben transferde görev yapmadım, Futbol A.Ş.’de görev yapmadım. Zor görevler yaptım ve bana bu görevleri veren Fikret Orman’a da teşekkür ediyorum. 6.5 yılın içerisi başarılarla dolu. Beraber çalıştığım arkadaşlarımla birlikte biz yaptık bunları. Önüme çıkacak olan kötü bir durum varsa, bunların da hesabını vermeye hazırım. Vicdanım çok rahat. Oluşan borçların benim dönemimde olduğunu belirten adaylarımız var. Hatta birisi benim 3 milyar TL borç takarak gittiğimi söylemiş birisi. Artık sosyal medyada, dengeli, Beşiktaş’a katkı veren tutumlara davet ediyorum” diye konuştu.
“Hakkımı helal etmiyorum”
Göreve gelmeleri halinde mali durumu toparlamak için gerekeni yapacaklarını söyleyen Çebi, “Burası bir kurum. İçinde her ne kadar 19 senedir yozlaştırılmaya çalışan değerlerimiz olsa dahi burası yine de bir kurum. Biz geldiğimizde manevi anlamda yozlaşmaya başlayan değerleri tekrar bu kuruma geri getirmek, benim birinci vazifem. Beşiktaş şampiyon olduysa, bu değerler sayesinde bizi birbirine bağladığı için oldu. Ben Beşiktaş’ın gelir ve giderleri arasındaki dengeyi pozitife çevirerek buraya geleceğim. Beşiktaş’la ilgili acı reçeteleri genel kurulla görüşeceğimi ve onların onaylarını alarak yola çıkacağımı, bu yolda yalnız yürümek istemediğimi, bu yolda bana destek olmalarını rica ediyorum. Dün beni çok acıtan bir olay yaşadım. Ben Şenol Hoca’yla ekip değilmişim. Bunu söyleyen, bana abi diyen, kendisine 6.5 yıl hizmet etmiş birisi için söylenecek bir şey değildi. Ama sürekli ben diyen birisinden biz demeyi beklemek yanlıştı. Kendisine bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum. Şampiyonluklarda geçen emeklerimi, oraya ortak etmemeye çalışması nedeniyle hakkımı helal etmiyorum. Serdal Adalı’nın da dernek ziyaretlerinde hakkımda söylediği şeyleri duyuyorum. Yarın başkan olduğum zaman bana ‘Başkanım’ diye hitap edecek, o olduğu zaman ben ‘Başkanım’ diye hitap edeceğim. Maalesef biz hırslarımızla hareket etmeyeceğiz. Ben camiaya pembe yalanlar söylemeyeceğim, şeffaf olacağım, bu camianın 1 kuruşu için 1 saat değil, 1 ay düşünerek karar vereceğim” ifadelerini kullandı.
“Abdullah Avcı’nın iyi bir hoca olduğunu biliyorum”
Yönetim listesiyle ilgili sorulan soruyu yanıtlayarak sözlerini sürdüren Ahmet Nur Çebi, “Kendime göre güçlü yönetim kuruyorum ama herkesin algısı aynı olmaz. Burası koca Beşiktaş camiası. Birbirini sevenler olmuş, sevmeyenler olmuş. Bir yola çıkacağım ve bunu taşımaya hazırım. Bu kadar gece gündüz, uykusuz mücadeleyi 3 ay için vermeyiz. Görev sürem dolana kadar Beşiktaş’ın borçları aşağıya doğru inmiş, faiz giderleri azalmış bir şekilde ilerlemek istiyorum. Futbol stratejilerim var, mali stratejilerim var. Genel kurul yürümemi isterse, yürürüm. Yürümeyip çelme takacaklarsa, yapacak bir şey yok. Camiadaki yangını söndürmek için geliyorum. İsteğim, çok sevdiğim bu büyük camianın etik değerlerini kaybetmeye başlaması. Ekonomik düzeltilir. Kaybolmaya başlayan değerlerimizi toparlamaya gelmek istiyorum. Ekonomi, ekonomidir. Yola çıkarsınız, çok ya da az para kazanırsınız. Önemli olan niyettir. Allah iyilerin yanında olur, kötülerin yanında olmaz” dedi. Teknik Direktör Abdullah Avcı’yla ilgili görüşlerini de açıklayan Çebi, “Ben 3 yıllığına eve geri döndüm ve sadece maç seyrediyorum. Bu konuyla alakalı görüşmeler de yapıyorum. Ben Abdullah Avcı’nın iyi bir hoca olduğunu biliyorum. Kendisiyle yola devam etmeyi düşünüyorum. Kendisi çok dürüst ve namuslu bir insandır, zaten işi götüremeyeceğini düşünürse gereğini yapar. Ama işin oraya gideceğini sanmıyorum. Ocak ayını bir göreceğiz. Hocamız çok faydalı olacaktır, takım da yukarıya doğru gidiyor. Bu kulüp daha Del Bosque’nin oluşturduğu maddi yükleri hala taşıyor. O paralar taşınıyor hala, bu borçla taşınıyor. Ben geldiğimde Quaresma’nın 7 milyon Euro’luk bonservis bedeli ödenmemişti. Bu kulübe Bebe’ler geldi, oynadığı dakikalar ve aldığı paraları çıkarın. 326 milyon Dolar borçla alındı bu kulüp. Herkes diyor ki, TL ile alındı. Yüzde 8 faizle, 7 senede yüzde 65 faiz ödedi bu kulüp. O sırada stat bitti, 2 şampiyonluk yaşandı. Her ne kadar bize pay vermeseler de camiadan bir şey saklayamazsınız” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Yönetim kurullarının hesap sorma yetkisi yok”
Beşiktaş’ın içinde bulunduğu durumdan herkes gibi kendisinin de korktuğunu söyleyen Çebi, “Ama korkmanın çaresi yok. Ben gidip mücadele edeceğim. Her şey yolunda diyemeyiz. Biz zaten zor günde talip olduk. Benim daha önceki bir açıklamamda, ‘Eğer Beşiktaş tekrar zor durumda olursa geri döneceğim’ demişim. Bunu yollamışlar bana. Ben pembe tablo çizemem. Görevi alırsam, 2.5 yıl görevi taşıyıp, emin ellere teslim etmeyi düşünüyorum” dedi. Beşiktaş’a herkesin üye olması gerektiğini de söyleyen Çebi, “Bunlar genel kuruldan alınacak kararlar. Bütün Beşiktaşlılar’ın Beşiktaş’a katılmasını çok istiyorum. Bu tür projeleri çalışıp genel kurula getirmeyi arzu ediyoruz. Genel kurul eminim ki en iyisini seçip bize destek verir. Biz borçlarla ilgili de genel kurula alternatif sunacağız. Ben genel kurulsuz yürümeyi düşünmüyorum, benim patronum orası. Tüzüğe madde getirmeyi düşünüyorum. Beşiktaş’ı başkan idare eder, yetkilerini de yönetim kuruluyla paylaşır. Beşiktaş’ı elim altında bırakacak her türlü sözleşme, taahhüt, borçlanma gibi olaylar ancak yönetim kurulunda oy çokluğu kararıyla icra edilir maddesi getirmeyi düşünüyorum. Başkan-CEO ilişkisiyle yürütülen işlerin Beşiktaş’a fayda getirmeyeceğini düşünüyorum” diyerek devam etti. Geçmiş yönetimlerden hesap sorup sormayacağıyla ilgili de konuşan Ahmet Nur Çebi, yönetim kurulu yetkilerinde böyle bir yetki var mı? Yetkin olmayan konuda at gitsin. Sandıktan oyu kap, yürü git. Serdal Adalı bey, 7 yılı denetleyeceğini söylüyor. Ben de kendisine bunu 10 yıla çıkarmasını söylüyorum. Ben 10 yılı denetlettirmeyi denetim kurulundan talep edeceğim. Yönetim kurulunun seçildikten sonra Beşiktaş’ı yönetme yetkisi vardır. Denetleme ise, denetleme kuruluna verilmiştir. Camianın böyle bir talebi olduğunu ve bu konuda bir bütçe vereceğimizi beyan edeceğiz. Biz önce denetim kuruluna söyleyelim, bakalım ne cevap gelecek. Benim yetkimi aşan bir konuyu yapmam hadsizliktir. Benim dönemim de denetlenmesini zaten ben istiyorum. 10 yılı denetlettirmek için denetim kuruluna baskı yapacağım, yapmazlarsa da gereğini ben yapacağım” diyerek geçmiş 10 yılla ilgili çalışma yapacağını söyledi.
“İçim çok dertli”
Kulüpte yapılan ihraçlarla ilgili herhangi bir af durumunun olup olmayacağını yanıtlayan Ahmet Nur Çebi, “Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz, huzurun olmadığı yerde başarı beklemeyin. Benimle ilgili yalan yanlış ifadeler kullanana birini disiplin kuruluna vermemi başkan söyledi bana. Yazdık verdik. Başkanımıza ifadeler kullanan genç bir arkadaş vardı, bu arkadaş da disiplin kuruluna gitti. Disiplin kurulu, başkana hakaret eden genç arkadaşın ihracına, bana hakaret eden arkadaşın da suçunun olmadığına karar verdi yüksek mahkememiz. Biz bunları yaşadık. Benim içim çok dertli” dedi. Mevcut kadroda sözleşmesi sona erecek olan futbolcularla ilgili sezon sonunda çalışma yapacaklarını da söyleyen Çebi, “Beşiktaş’ın ortalama bir futbolcu değerini ortaya koyacağız. Bu değerin üzerinde olanların sözleşmesi bitmişse ve başarılı olduğunu görürsek, tekrar görüşeceğiz. Şu andaki bütçe bile Beşiktaş’ın kaldırabileceği bir bütçe değil” açıklamasında bulundu.
“Abi diyen birisi 1 telefon bile açmadı, 1 davet bile yapmadı”
Son 7 senede yaşadıkları nedeniyle içinin yandığını ifade eden Ahmet Nur Çebi, “Çok kırgın ve üzgün olduğum olaylar yaşadım. Sayın başkanın abi dediği birisiyim, 1 yılda başkandan 1 telefon, 1 bayram mesajı, 1 davet bile görmedim. Ne olduğunu bilmiyorum. Pusucular kim? Etrafındaki bazı arkadaşların bana olan saygısızlık ve tavırlarıyla bana mobbing uygulanırken sessiz kalan bir başkanla abi-kardeş ilişkisi yaşadık. Kendisine hayatı boyunca başarılar diliyorum. Kırgın ve üzgünüm. Geri gelip Beşiktaş’a hizmet etmek istiyorum. 7 yıl görev yapmış birisi olarak bilinen birisiyim. 7 sene önce geldim yokluk içinde. Aday olan arkadaşımız da 7 yılı denetleyeceğim dedi. 326 milyon Dolar ve 180 milyon Dolar faize sebep olmadılar sanki. Bu kulübü bu hale ben getirmişim gibi bir algı oluşturuluyor. Teessüf ediyorum. Hizmet ettiğim, saygı duyduğum arkadaşların bana yaptıklarına da hakkımı helal etmiyorum. Beşiktaş’a hakkım helal olsun” diye konuştu.
“Başkanlara ve yöneticilere saygısız ifadeler kullanmayalım”
Beşiktaş taraftarına da mesaj veren Ahmet Nur Çebi, “Başkanlara ve yöneticilere saygısız ifadeler kullanmayalım. Yapacakları tek şey takımı motive etsinler, yöneticilerin motivasyonunu bozacak şeylerden kaçınsınlar. Beşiktaş’ı üzmesinler, Beşiktaş’ı terk etmesinler. Yanlışlar da olabilir, doğrular da olabilir. Hitaplarında ve tezahüratlarında camiamıza yakışmayan şeyler yapmasınlar. Deniz Atalay’ın bir ifadesi oldu, 'Neden Ahmet Abi, Fikret Orman’a bunlar söylenirken sahip çıkmadı' diyor. İyi de ben zaten çıkmışım yönetimden. Sen asbaşkansın, niye konuşmuyorsun. Başkan istifa kararı alınca konuşuyorsun. Ben görev yapmak için geldim. 7 sene önce de kulüp bu kadar sıkıntılıydı. Kasap, manava gidip tek tek konuştuğumu hiç unutmuyorum. Önemli olan bu mücadeleyi verecek insanların olması. İlk icraat genel kuruldan yetki almak. Birçok konuda gideceğim. Tüzükte de değişiklik istiyoruz. UEFA’yla ilgili sorunlar var, bunları halletmemiz gerekiyor. Allah korusun kulüp UEFA’ya da gidemeyebilir. İnsanlar başkanlarının yanında durduğu zaman, her sorun çözülür” diyerek sözlerini tamamladı.