Üçlü rüyası
Akşam güneşinin kapalıya vurduğu dakikalarda Galatasaray riskli bir dizilişle sahadaydı. Çift forvet nasıl olur sorusunun cevabını Okan Hoca bulmuştu, şimdi sıra taraftara anlatmaktaydı.
Stoperleri ve orta sahası teknik oyunculardan oluşan sarı kırmızılılar oyun kurulumunda hiç sıkıntı yaşamadı. Kaan’ın zaman zaman orta sahalaşması, Davinson’un süpürücülüğünün de yetenek kartından çıkması, Abdülkerim’in konsantrasyonu ve Günay’ın doğru müdahaleleriyle “üçlü rüyası” ilk yarıda mutlu bitti. Aynı Günay maçtan birkaç saat önce Beşiktaş U19 takımıyla oynanan maçı izliyordu, gençlere destek olmak için. Galatasaray taraftarının değerini bilmesi gereken bir oyuncu. Aynı şekilde diğer bir isim de Sara. Bu sezon Galatasaray’ın başına gelen en güzel şey. İlk golde uzun pası, ikinci de ortası, üçüncü de çapraz pasıyla skora katkısı bir yana, orta sahayı forvet hattına bağlaması diğer yana…
Üçlü oyunun hücum hattı ise bol pozisyon vaadediyordu. Icardi netliği, Osimhen savunma arkası koşuları, arkalarında üçüncü forvet gibi oynayan Mertens, hem forvetleşebilen hem de biri çizgiye basarken diğeri içeri girip orta sahalaşan Barış ve Yunus ile Galatasaray çok rahat pozisyonlar buldu.
Ama… İkinci yarı rakibin fizik gücünü dayatması, Galatasaray’ın top çevirememesi ve iki gol yenince, akıllara Kasımpaşa ve Rigas maçları geldi. İlk yarıdaki mutlu üçlü rüyasının tehditlerini ikinci yarıda gören Okan Hocanın bu oyun modelini geliştirmesi gerekiyor. Skoru alınca yine 4lüye dönerek mi, tek forvete dönüp orta sahayı kalabalıklaştırarak mı ya da bambaşka bir şey mi ona karar vermeli.
Bu sistem hem tatlı bir rüya hem kabus. Ve dahası futbol rakibin varlığında anlamlanan bir oyun. Dünkü oyun her takım karşısında çalışır mı izleyip görmek lazım. Şimdi milyonlarca yürek tek bir soru, bu takım Beşiktaş maçında da üçlü mü oynayacak?